Suriye'nin kuzeybatısında bulunan İdlib Vilayeti'nde Türk Ordusu ve Suriye Ordusu karşı karşıya geldi. Yaşanan sıcak çatışmada dört Türk askerinin hayatını kaybettiği, dokuz askerin ise yaralandığı açıklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılan karşı ateşte 30 ila 35 Suriye ordusu askerinin 'etkisiz hale getirildiğini' belirtti.
Bölgede yaşanan sıcak çatışma hakkında bilinenleri derledik:
Pazar gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı takviye birliklerin bir konvoy halinde ilerlerken Suriye ordusu tarafından açılan topçu ateşi tarafından vurulduğu açıklandı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "İdlib'de çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine rağmen Rejim unsurları tarafından 03 Şubat 2020 tarihinde yapılan yoğun topçu atışı neticesinde, 4 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 1'i ağır 9 silah arkadaşımız yaralanmıştır" dendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Suriye ordusuna ait 45 hedefin ateş altına alındığını ifade etti.
Erdoğan Suriye ordusunun ateşine misliyle karşılık verildiğini ifade etti.
Erdoğan, Fırtına obüsleri, havan atışları ve F-16 savaş uçaklarıyla Suriye ordusu mevzilerinin vurulduğunu ifade etti ve 30 ila 35 Suriye ordusu askerinin öldürüldüğünü ifade etti.
Suriyeli muhalif gruplara yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise İdlib'e bağlı Serakib bölgesinde Suriye ordusu hedeflerinin Türk topçu ateşi ile vurulduğunu aktardı ve en az altı Suriye Ordusu askerinin öldürüldüğünü belirtti.
Şam yönetiminden henüz bir açıklama gelmiş değil.
Şu ana kadar Kremlin yönetiminden İdlib'de yaşananlara dair resmi bir aç ıklama yapılmış değil.
Rusya, Suriye ordusunun İdlib'de düzenlediği operasyonlara askeri destek sağlıyordu ve son haftalarda bölgedeki hava operasyonlarını da artırmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ordusuna yönelik misillemede hedefin sadece Suriye ordusu olduğunun altını çizdi ve Rus makamlarına da 'Bizim burada muhatabımız siz değilsiniz, rejimdir. Burada bir önümüzü kesme gibi bir durum olmasın' mesajının verildiğini ifade etti.
Erdoğan bu konuda istenen sonucun alınamaması durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşebileceğini ifade etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi sözcüsü Ömer Çelik, Suriye ordusunun saldırısını Rusya'nın Soçi kentinde geçen yıl imzalanan 'İdlib Mutabakatı'nın ihlâli' olarak niteledi ve "Rejim bir terör örgütü gibi hareket ediyor" dedi.
Soçi mutabakatı kapsamında Türkiye'nin İdlib'de 12 gözlem noktası bulunuyor.
Bu gözlem noktalarının, İdlib'de gerilimin düşürülmesi sürecinin bir parçası olarak görev yapması öngörülmüştü.
Soçi Mutabakatı kapsamında bölgede çatışmalar sonlandırılacak, Türkiye de İdlib'de bulunan silahlı muhalifler ile Moskova, Ankara ve Şam tarafından 'terör örgütü' olarak sınıflandırılan örgütleri ayrıştıracaktı.
Ancak Kasım 2019'dan bu yana Suriye ordusunun İdlib'deki askeri operasyonları hız kazandı.
Suriye ordusunun ilerleyişiyle birlikte, Türkiye'nin üç gözlem noktası Suriye ordusu tarafından kontrol edilen bölgenin içerisinde kaldı.
Suriye Ordusu büyük oranda Ocak ayı sonlarında, Halep ve Şam'ı birbirine bağlayan stratejik önemdeki M5 karayolunun kontrolünü büyük ölçüde ele geçirdi.
Bölgede yaşayan yüz binlerce kişi, Türkiye sınırına doğru evlerini terk etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'deki duruma ilişkin son açıklamasında Rusya'yı da eleştirerek, "İdlib'de bu bombalamaları vesaire durdurdunuz durdurdunuz, durdurmadığınız takdirde bizim artık sabrımız tükeniyor. Bundan sonra ne gerekiyorsa biz de bunu yapacağız" mesajını verdi.