Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Demir, hematürinin (idrarda kan görülmesi) önemsenmesi gerektiğini dile getirdi. Demir, bu durumun hastalıkların habercisi olabileceğini ifade ederek, "İdrarda kan görülmesi ile ortaya çıkan hematüri, her yaştan insanın karşılaşabileceği bir durumdur. Bu durum idrar yolu dediğimiz (böbrek-üreter-mesane-üretra oluşan sistemin herhangi biri) yapıların önemli sorunlarından kaynaklanıyor olabilir. İki şekilde görülebilir; birincisi gözle görülmeyen tipi olan mikroskobik hematüri, ikincisi ise idrarın çay veya kola rengini almasıyla kendini belli eden makroskopik hematüridir. Üriner sistem taş hastalığı, mesane ve üriner sistem tümörlerinin habercisi olabilir" dedi.
Hastalığın görülme nedenlerinden bahseden Demir, "Çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan hematüri, idrar yolu enfeksiyonunda, böbrek ve idrar yolları taş hastalığında, prostat büyümesinde, böbrek hastalıklarında, böbrek, idrar kanalı, mesane ve prostat kanserlerinde sık karşılaşılan bir durumdur. Bunların yanı sıra kan sulandırıcı ilaçların kullanımında ve ağır egzersiz sonrasında da görülebilir. Hastanın kanlı veya anormal renkte idrarla karşılaştığı anda durumu ciddiye alması ve mutlaka bir hekime başvurması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
İlk etapta hastanın hikayesini dinlemek gerektiğine değinen Prof. Dr. Demir, şöyle devam etti:
"Her hastalığın teşhisinde olduğu gibi burada da hastanın rahatsızlığa dair hikayesi dinlenir. Hikâyeden kastım şu; kanamanın ne kadar süredir devam ettiği, kanamaya eşlik eden ağrı-acı olup olmaması, varsa tarif edilmesi. Diğer bir aşama ise fizik muayenedir. Daha sonra laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinden yararlanılır. İdrar ile ilgili ek bazı tetkikler, bazı kan testleri, idrar yolları ultrasonografisi-bilgisayarlı tomografisi veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) gerekli durumlarda istenebilir. Doğru tanıya ulaşmak amacıyla endoskopik olarak mesane ve idrar kanallarına bakılması ve biyopsi gerekebilir. Hematürinin tedavi şekli ise saptanan nedene bağlıdır."