İğneye Sivri Ucundan Ya Da Deliğinden Bakmak

Bakış açılarınız, inançlarınız yanlışsa yanlış yapmanız kaçınılmazdır.

İnsan yaşarken içinde bulunduğu koşulların da etkisiyle farklı bakış açıları kazanır. Bazen bu bakış açıları dengeli olur, bazen uçuk.

Kendisinde sağlam bir cevher yoksa koşullar da zorluyorsa bildiğimiz dikiş iğnesini salt bir iplik deliği ya da sivri uç gibi görmeye başlar.

Ağa ise “Züğürt Ağa” filmindeki gibi köyde yapılan tuvaleti kullanması istenince “ağanın ..nun üzerine … olmaz” deyip reddeder. Kendisini ağa sıfatıyla diğer insanların çok uzağında bir yerde olduğunu düşünür. Sonuçta herkes gibi insan olduğunu anlaması için bir dizi farklı süreç yaşaması gerekir.

Reklam
Reklam

Şu ya da bu meslekte genç yaşta uzmanlaşmış, aranan biri ise, atadan babadan zengin bir ailenin çocuğuysa, şu ya da bu niteliğinden ötürü bir anda ödül sahibi olmuş hayalini bile edemediği yerlere ulaşmışsa bu hastalığın belirtilerini gösterme olasılığı toplumun diğer kesimlerine göre daha fazladır.

Bu elbette doğru ve dengeli bir yaklaşım değildir. Kişiyi bütünüyle farklı kılar. Beklentileri, talepleri, değerlendirmeleri diğer insanlarınkine benzemez. Çoğu kişi için itici biri olur çıkar. Sağlıklı sosyal bağlar kuramaz. Yalnızlaşır ve bu da ona olumsuz sonuçlarıyla geri döner. Yaşam alanları daralır ve onu giderek daraltır.

İçinde bulunduğu aile ortamında, çalıştığı iş ortamında, arkadaş ortamında ve sosyal yaşamın sürdüğü yerlerde rahatsızlık kaynağı haline gelir.

Aile bireyleri ile sık sık çatışmalar yaşar. İşyerindeki astları, üstleri ile sorunlar yaşar.

Kısacası üstünlük kompleksi kendisine pahalıya mal olur.

Öte yandan bir de aşağılık kompleksi ile yaşamak durumunda olanlar vardır.

Onlar da kendi içsel engellerini aşamadıkları, dışa çıkıp kimi şeylere el atmadıkları, insanları gerçek dışı açılardan görüp onlara yaklaşamadıkları için sorunlar yaşarlar.

Reklam
Reklam

Yapabilecekleri çok iş, sevebilecekleri çok insan, ulaşabilecekleri çok ufuk vardır ama hepsinden uzaktadırlar. Kendilerine uzatılan dost ellerini, destekleri çoğu zaman geri çevirirler.

Yapamam, güzel değilim, başaramam, bilmiyorum derler. Dışarıya, diğer insanlara demeseler de kendi kendilerine hep bu olumsuz ve yanlış telkinleri yaparlar.

Küçük adımları atmadıkları, atamadıkları için büyük şansları yitirirler.

Kalabalıkların içinde yaşar dururlar. Ömürleri yapılabilecekken yapılmamış, yapılamamış çok sayıda güzel ve yararlı işin yanına bile yaklaşamadan tükenir.

Sevemezler, evlenemezler, dünyaya ait pek çok güzelliği tanıyamaz, yaşayamazlar.

Bir kesim de vardır ki daha farklı yanlışlarıyla var olurlar bu fanide. Takıntıları onları gerçek dünyanın güzelliklerinden çeker alır.

Belli bir olumsuz alışkanlığın söz gelimi kumarın, alkolün, sağlıksız bir ideolojinin ve inancın, çarpık bir din ya da cinsellik anlayışının, yoğun etnik köken, mezhep takıntısının, yıkıcı törelerin ya da akla hayale gelmeyecek başka bir şeyin tutsağı durumundadırlar.

Reklam
Reklam

Kimi tanımları tersinden yapar, kimi nesneleri ve olayları normal insanın anlayamayacağı kadar çarpık ve farklı okurlar.

O erkeklerin bir kısmı, çevrelerindeki kadınların önce insan olduklarını göremez, hata yapıp namusunu riske atacak potansiyel tehlikeler olarak bakarlar. Namusla ilgili de çok ilginç görüşleri vardır.

Ya da o kadınlar, bütün erkekleri türküde ifade edildiği gibi “cinlere şeytanlara, elli bir ekranlara” benzetirler.

Bir kısmı vaktiyle şu ya da bu şekilde ele geçirdikleri ayrıcalıkların en küçük bir kısmını dahi kaybettiklerinde kıyameti koparırlar. Çok büyük bedeller ödetmeye kalkarlar.

Bir kısmı yaşadıkları şehri, ülkeyi, içinde bulundukları aşireti, topluluğu kurtarmak adına boylarından büyük işlere girişirler, hadlerini aşarlar, sağa sola zarar verirler.

Bütün bunları bu sayfaya niye yazıyorum dersiniz? Hani ilimizin, bölgemizin güncel olaylarını değerlendirmem gerektiği düşünülen böyle bir sayfada onları niye anlatıyorum?

Anlatıyorum çünkü sitemiz Mynet’in Yurt Haberlerinde her gün rastladığımız olmadık cinayetlerin, tacizlerin, yanlışların, yıkıcı faaliyetlerin arkasında biraz da onlar var.

Reklam
Reklam

Onların ille de isimleriyle, işleriyle, adresleriyle haber tadında ifade edilmiş olması gerekmez. Bazen de daha genel ve geniş çerçevelerden görülmelerinde yarar var.

Ve aslında bu yazı olması gereken sayfada duruyor.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

00:07

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz