İHD’li Bilici: Kazılan her yerde o dönemin kayıplarına ait kemikler çıkıyor

Diyarbakır'ın Suriçi semtinde bir dönem JİTEM karargahı olarak kullanılan binanın yan tarafında kafataslarının çıkmasıyla ilgili...

Diyarbakır'ın Suriçi semtinde bir dönem JİTEM karargahı olarak kullanılan binanın yan tarafında kafataslarının çıkmasıyla ilgili olarak kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, “Nereye kazma vurulursa katliamların ve kayıpların kemiği çıkıyor. Şu ana kadar bunlarla ilgili olarak da bir soruşturmanın başlatılmamış olması bizi düşündürüyor. Kazılardan sonra şu ana kadar bize 36 aile başvurdu.” dedi.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıp yakınlarıyla birlikte Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Bu ülkenin bir gerçeğiyle daha yüzleşilmesi gerektiğine dikkat çeken Bilici, “Bölgenin ne tarafını kazarsanız kazın o dönem bu ülkede yaşanan katliamların ve kayıpların kemiği çıkıyor ortaya. Yapılan kazı sonucunda maalesef bu ülkenin vahşetiyle bir kez daha karşı karşıya kaldık.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Saraykapı’da çıkan kemiklerin sıradan olmadığını dile getiren Bilici, o bölgenin bir zamanlar JİTEM’e ait karargah olduğunu ifade etti. O bölgede insanların infaz edildiğini bilindiğini anlatan Bilici, şöyle dedi: “Kayıp aileleriyle beraber bir araya gelip konuşmalar yaptık. Ama bir tane savcı çıkıp bu aileyi çağırın ne anlatıyor demedi. Bu insanlar evlerinden alınıp katledilen insanlardır. Bunları da öldürenler çıkıp itiraf ediyorlar. Ama maalesef bunlara emri veren üst düzey yetkililer, cumhurbaşkanından tutun en alt birime kadar kimseye karışılmadı. Eğer bir devlet, katliam ve faili meçhuller üzerine oturmuşsa insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yıkılıyorsa yıkılsın. Kimsenin yaşamını ve öldürülmediği bir ülke istiyoruz. Eğer devlet adına bu cinayetler işlenmişse lanet olsun.”

“AİLELERE ACI ÇEKTİRTMEYİN KAYITLARI AÇIKLAYIN”

Kayıp ailelerine, kayıp yakınlarına, bu ülkede yaşamını yitiren insanlara acı çektirilmemesi gerektiğini ifade eden Bilici, bu insanların kimler tarafından öldürüldüğünün bilindiğini kaydetti. İstenirse 24 saatte faillerin çıkarılabileceğini iddia eden Bilici, “Bu vahşet, bir kazı çalışması sonucunda açığa çıkarıldıysa da bunu fırsata dönüştürebiliriz. Bir gün gelecek bunlarla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Bugün bunlarla yüzleşilmesi gerekiyor. Arşivleri açın. Geçmişte kim insanlığa karşı bir suç işlemişse bunların hesabını sorun.” ifadelerine yer verdi.

Reklam
Reklam

Her sabah bir toplu mezarın açılmasıyla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Bilici, bu ülkede işlenen ayıba son verilmesi gerektiğin anlattı. Kazıda kemiklerin çıkmasından sonra şu ana kadar 36 ailenin kendilerine başvurduğunu anlatan Bilici, sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “O dönemde JİTEM tarafından kaçırılan ve infaz edilen insanları öldürenler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Tetiği çekenlere değil sadece, onun arkasındakilerin de açığa çıkarılmasını talep ediyoruz. Hem suç duyurusu hem de DNA testinin eşleşmesi için suç duyurusunda bulunuyoruz. Ayrıca, kemiklerin çıkarılıp ailelere teslim edilmesini bekliyoruz.”

"YAKINLARINI KAYBEDEN AİLELER DUA ETMEK İÇİN MEZAR İSTİYOR"

Diyarbakır’da 11 Ocak’tan bu yana toprak altından kemiklerin çıkması, faili meçhul yakınlarını harekete geçirdi. 18 yıldır iki çocuğunu bekleyen gözü yaşlı anne Kadriye Tanrıverdi, 18 yıldır köylerindeki evinden alınan 2 çocuğunun kemiklerini istiyor. Anne Kadriye Tanrıverdi, Mehmet ve Muharrem Tanrıverdi isimli iki çocuğunun evden alındıkları zaman ortaya çıkan görüntüyü bir türlü unutamadığını söyledi. İki çocuğunun evden alınışını anlatan anne Tanrıverdi, şu şekilde konuştu:

Reklam
Reklam

“Yıllardır, Lice’ye bağlı köyümüzdeki evimizden alınan iki çocuğumun evden alınışı gözlerimin önüne geliyor. Evden alınan oğlum Muharrem Kıbrıs’ta askerliğini yeni bitirmiş ve eve gelmişti. Akşam saatlerinde askerler evimize gelip soyadlarımızı sordu. Tanrıverdi dediğimde Muharrem’i sordular, ardından onu alıp götürdüler. Bir daha içeriye gelip Mehmet oğlumu da aldılar. Nereye götürüyorsunuz diye sorduğumda beni dövdüler. O günden beri iki çocuğumdan da haber alamıyorum. Ne adliye bıraktım ne de DGM, her yere gittim.”

“KIZKARDEŞİM, HERGÜN BANA BABAMI ANLAT DİYOR”

Yürek yakan bir diğer hikaye ise 1993’te evinde oturduğu esnada gözaltına alındıktan sonra kaybolan Ahmet Çakıcı. Diyarbakır’a bağlı Hazro’da oturan oğlu İhsan Acar, yıllardır baba hasreti çektiğini dile getirdi. O dönemde kız kardeşinin 3 yaşında olduğunu söyleyen Acar, “Kız kardeşim o zamanlar çok küçüktü. Babamla ilgili hiçbir şeyi hatırlamıyor. Bugün 21 yaşında. Babamla ilgili bir şeyler öğrenmek için hergün bana babamı anlat diyor. Ben de gözyaşları arasında babamı anlatmaya çalışıyorum. En azından artık babamın bir mezara sahip olmasını istiyorum.” dedi.

Reklam
Reklam

Yıllardır baba hasretinin çok acı verdiğini hatırlatan Acar, babasının kaybolmasından sonra çok zor günler yaşadıklarını ifade etti. Simit ve ayakkabı boyacılığı yaparak ailesini geçindirmeye çalıştığını kaydeden Acar, devletten hiç kimsenin durumlarıyla ilgili haberdar olmadığına vurgu yaptı. İçişleri Bakanlığı ve Başbakan’dan tek ricasının, babasına ait kemiklerin ortaya çıkarılması olduğunu dile getiren Acar, bugün çıkan kemikler üzerinde de umutlandıklarına dikkat çekti. Böyle bir duyguyu kimsenin yüreğinin kaldıramayacağını belirten Acar, suçluların evlerinde rahat uyumasına rağmen kemiklerin ortaya çıkması için dua ettiğini anlattı.

“NE OLUR BİR MEZARIMIZ OLSUN, BU FERYADA KİM DAYANABİLİR”

Babasına ait bir sabıkanın bulunmadığını aktaran Acar, artık bu feryada yüreğin dayanmadığını anlattı. Sade bir vatandaşın 18 sene nasıl kaybolabileceğini soran Acar, şunları kaydetti: “Kız kardeşim bana, abi bana babamı anlatır mısın? diye soruyor. Buna hangi yürek dayanır. Şu ana kadar kimse bize yardım etmedi. Biz kendi çabamızla geçindik. Bir gün bir devlet yetkilisi bu aile ne yiyor ne içiyor, bunların sahipleri yok, kim destek veriyor demedi.”

Reklam
Reklam

Kemikler çıkarsa büyük mutluluk yaşayacağına dikkat çeken Acar, bunu yapanların da rahat uyumamamsı gerektiğini hatırlatarak, sürecin iyi değerlendirilmesi ve sürecin tıkanmaması gerektiğini aktardı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz