İhlas Yurtları 19. Dönem Mezunlarını Uğurladı

Ankara’da Maltepe ve Gölbaşı İhlas Öğrenci Yurdu’nda kalan yüksek öğrenim öğrencileri, düzenledikleri mezuniyet töreni ile arkadaşlarına veda etti.

Ankara’da İhlas Öğrenci Yurtlarının 19. mezuniyet töreninde Maltepe İhlas Öğrenci Yurdu’ndan 18, Gölbaşı İhlas Öğrenci Yurdu’ndan 7 yüksek öğrenim öğrencisi olmak üzere toplam 25 öğrenci arkadaşlarına veda ederken, mezuniyet törenine İhlas Yurtları Türk Dünyası Koordinatörü Nuğman Aydoğan, Ankara Yurtlar Koordinatörü Timur Kaya, yurt öğrencileri, eski mezunlar ve öğrencilerin yakınları katıldı. Mezuniyet töreninde Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın mini konseri sunuldu. Enver Ören Bey’in cenaze merasiminden görüntülerin de gösterildiği mezuniyet töreninde duygulu anlar yaşandı.

Bu yıl 25 öğrencinin mezun olarak hayata atıldığını belirten Yurt Müdürü Mümin Çetin Erdoğan, “Artık daha güçlüyüz demektir. Gönül birliği yapanların karşısında duramaz. Sayımız yüzbinlerle ifade edilmese de az bir grubun kendisinden sayıca fazla olan kuru kalabalıklara nasıl üstün geldiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu bakımdan aramızdaki muhabbeti ve irtibatı artıracak vesileler aramalı ve bu sebeplere canı gönülden yapışmalıyız” dedi.

İhlas Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrencilerin ‘Halit Baba’ diye hitap ettikleri Halit Selçuk ise, konuşması esnasında duygulu anlar yaşadı. Mezun olan öğrencilere çok değerli tavsiyelerde bulunan Halit Selçuk, “Müessesemizin temelinde böyle yurtlar yatıyor. Burada her birisi bin kişiye bedel delikanlılar yetişiyor. Dünyanın herhangi bir yerinde, zamanın şartlarında böyle delikanlıların yetişmesi mümkün değil. Bu yurtlarda ne güzel çocuklar yetişti. Hepsi birer bomba, bin kişiye bedel, gittikleri yerde infilak edecekler ve insanların sonsuz kurtuluşuna vesile olacaklardır” diye konuştu.

Türk gençliğinin tarihinden, kültüründen, medeniyetten izole edildiğini belirten İhlas Yurtları Türk Dünyası Koordinatörü Nuğman Aydoğan, “Vatan sevgisi imandandır, temizlik imandandır, haya imandandır, bir de vefa imandandır. Vefalı olmamız lazım, kadirşinas olmamız lazım. Vefalı olmak iman alametidir. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında bir tabir vardı, kaht-ı rical. Kaht yokluk demek, kaht-ı rical da kaliteli insan yok demek. Balkan Harbi’nde, Çanakkale’de, 1 Dünya Harbi’nde bütün insanlarımız öldü gittiler, kaliteli adam kalmadı. İyi mühendis, iyi hariciyeci, iyi hukukçu, iyi iktisatçı yok, dil bilen kimse yok. Bu kaht-ı rical çok zaman zamana kadar geçerliydi. Bugün Türkiye’de kaht-ı rical bir cephede bitti. Türkiye’de istediğin kadar hariciyeci var, dil bilen insanlar var. Örneğin Dışişleri Bakanı, gariban bir Anadolu köyünden, bir Yörük çocuğu ve şuanda bir profesör ve dünya çapında bir hariciyeci. Bir Ali Babacan gibi dünyaya yön veren bir ekonomist var. Bundan 50 sene önce Türkiye’de dil bilen insan yoktu, ekonomist yoktu, hariciyeci yoktu. Fakat bir noktada kaht-ı rical devam ediyor. Şuanda Türkiye’de gençliğimiz maalesef izole edilmiş, tarihinden, kültüründen, medeniyetten izole edilmiş. Müslüman Türk gençliği dinini bilmiyor, tarihini bilmiyor, edebiyatımızı, dilimizi bilmiyor. Edebiyatımızı değiştirdiler. Ama sizler nasiplisiniz, böyle yurtlarda öğreniyorsunuz. Ama gönül arzu ediyor ki, edebiyatınızı, tarihinizi tam öğrenesiniz” şeklinde konuştu.

Törenin sonunda mezun olan öğrenciler adına Abdulkadir Alkan mezuniyet kütüğüne çivi çaktı.