Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülfem Yıldırım, verem hastalığının tedavisiz bırakılır ya da tam tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğuracağını, erken ve uygun tedavi sürecine başlanırsa yeterli süre içerisinde hastanın tamamen iyileşebileceğini söyledi. Veremin ‘Mycobacterium tuberculosis’ adı verilen bir mikropla oluştuğunu, en çok akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda hastalık yapabildiğini, verem tanısı olanlara erken ve uygun tedavi başlandığını, yeterli süre tedavi edilirse hastaların yüzde yüz iyileşeceğini kaydeden Dr. Yıldırım, “Verem, tedavi görmemiş, aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastaların nefes vermekle, öksürmek, hapşırmak, konuşmak yoluyla havaya saçtıkları mikropların nefes yoluyla alınması ile bulaşır. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gereklidir. Bu nedenle en çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Ortak eşya kullanımı, kan ve cinsel ilişki ile bulaşma olmaz” dedi.
HER ÖKSÜRÜK VEREM BELİRTİSİ Mİ?
İHA'nın haberine göre; Dr. Yıldırım, iki haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, göğüs ağrıları, iştahsızlık, zayıflama, çocuklarda kilo alamama, kan tükürme şikayetleri ile başvuran hastaların akciğer filmi bulgularıyla beraber hastalıktan şüphelendiklerini ifade ederek, “Her öksürük verem değildir. Veremden şüphelenilen hastalardan balgam incelenmesi, kan tahlilleri ve akciğer grafisi istenir. Kesin tanı balgamda mikrobun gösterilmesi ve besiyerinde mikrobun üretilmesi ile konur. Verem tedavisinde dört değişik ilaç kullanılmaktadır. Verem mikrobu, diğer mikroplara göre çok daha yavaş çoğaldığından, ilaçları uzun süre kullanmak gerekir. Tedavi süresi en az altı aydır. Bazı özel durumlarda ilaçları kullanma süresi uzatılabilir. Tedavinin tamamlanması toplum sağlığı açısından da son derece önemlidir. Hastanın tamamen tedavi edilmesi, bulaşıcı bir hastalık olan veremle savaşın en önemli yöntemidir. Ülkemizde verem hastalarının tetkik ve tedavileri ücretsizdir ve ilaçları devlet tarafından karşılanır” diye konuştu.
“VEREM HASTALIĞININ AİLEYE BULAŞMA RİSKİ YÜKSEKTİR”
Verem hastasının ailesine verem mikrobunu bulaştırma olasılığının çok yüksek olduğunu dile getiren Dr. Yıldırım, risk taşıyanlara da koruyucu tedavi verildiğini söyledi. Dr. Yıldırım şöyle konuştu: “Hastanın aynı havayı en uzun süre paylaştığı kişiler aile bireyleridir. Bu nedenle, tüberküloz tanısı kesinleşince, bütün aile bireyleri ve hasta ile aynı havayı paylaşan iş yeri ya da başka ortamdaki kişiler verem savaşı dispanserinde muayene için çağrılırlar. Hastanın ailesinin bir bütün halinde bu konuda seferber olması, tedavinin düzenli ve yeterli süre sürdürülmesinde önemlidir. Hasta olmayan ve risk taşıyanlara da koruyucu tedavi verilir. Koruyucu tedavi eğer düzenli kullanılırsa, mikrobu almış kişilerin hastalanmasını yüzde 90’a varan oranda önler.”