İHT’den “minare yasağı” yorumu

İsviçre’deki “minare yasağı”nın kabul edilmesinin yankıları sürüyor. New York Times’in küresel yayını, İnternational Herald Tribune, İsviçre’deki minare yasağı olayını “rezillik” olarak nitelendirdi.

Referandumun sonuçlarının Avrupa için “güçlü ve acil” bir mesaj anlamına geldiğini belirtti. Gazete, Müslümanlara yoğunlaşan tepkilere ilişkin uyarı işaretleri olarak da Fransa’nın burkaya yönelik tavrı ve Türkiye’nin AB üyeliğine artan muhalefeti sıraladı.

İHT gazetesince yayımlanan başyazısında minarelerin yasaklanmasına yönelik girişimin başarılı olmasını “rezillik” olarak nitelendi. Tek umudun yasağın iptal edilmesi için çabucak bir yolun bulunması olduğu kaydedilen yazıda şu görüşlere yer verildi:

Reklam
Reklam

“Ancak oylamanın sonucu, tüm Avrupa ve İslami azınlıkların sayı olarak ve görünürde arttığı ve Müslüman göçmenler ve dinlerinden duyulan korku ve küskünlüğün giderek daha keskin ve yaygın hale geldiği tüm Batılı ülkeler için de güçlü ve acil bir mesaj da taşıyor. Uyarı işaretleri de vardı: Fransa’da bazı Müslüman kadınlarının giydikleri şal ve burkalara yönelik resmi direnişin akıl dışı şiddeti ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine Avrupa’nın birçok sektörlerinde artan muhalefet.”

“AŞIRILIĞA VE HOŞGÖRÜSÜZLÜĞE EN KÖTÜ YANIT AŞIRILIK VE HOŞGÖRÜSÜZLÜK”

NYT’nin internet sitesinde de yer bulan başyazısında Müslümanlara ilişkin “güvenlik tehdidi” algılamalarında İslamcı militanlarca gerçekleştirilen terör saldırılarının da rol oynadığı kaydedilirken “Ancak aşırılığa ve hoşgörüsüzlüğe verilebilecek en kötü yanıt aşırılık ve hoşgörüsüzlüktür. Minarelerin yasaklanması, Müslüman göçmenleri ile yaşanan sorunların hiç birine çözüm değil ve onları soğutacağı ve öfkelendireceği kesindir” uyarısı da yapıldı. Gazete şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“İsviçre’de Müslümanlar, nüfusun yüzde 6’sı bile değil ve İslamcı aşırılığın var olduğunun bir kanıtı yok. Eğer, insanlar, yabancı düşmanı sağcı bir partinin propagandasına o kadar kolay teslim oluyorsa, o zaman daha büyük Müslüman nüfusları ve daha şiddetli senofobi eğilimlerinin olan ülkeler, bunlara nasıl karşı konulacağını hızla düşünmeye başlarsa iyi ederler.”(ANKA)