Bahri KARATAŞ/İZMİR, Olay, 22 Kasım 2011 tarihinde Doğuş Caddesi 4 numaradaki apartmanda meydana geldi. Psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen Meryem Özer, çocukları 6 yaşındaki Yahya Vecdi ile 7 yaşındaki Asya Özer'i vücutlarının değişik yerlerinden defalarca bıçaklayıp, birinci kattaki evlerinin balkonundan beton zemine attı. Ağır yaralanan iki kardeş hastaneye kaldırılmak istenirken yolda yaşamlarını yitirdi. Cinnet getirdiği öne sürülen anne Meryem Özer önce hastaneye götürüldü, ardından da adliyeye sevk edilip tutuklandı.
Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Çetin Yağlı, sanık hakkında 'kasten öldürme' suçundan iki kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açtı. İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen son duruşmaya tutuklu yargılanan Meryem Özer, eşi Vahap Özer ile avukatı İbrahim Özdemir katıldı. Mahkeme başkanı, sanığa Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden verilen raporda psikotik bozukluk teşhisiyle 'cezai ehliyetinin bulunmadığı', İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun 'cezai ehliyetinin olduğu' ve en son olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu'nun 'cezai ehliyeti olduğu' raporu verdiğini belirtti.
Tutuklu yargılanan Meryem Özer daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, "Zaman zaman birileri bana birşey söylüyor, 'Şunu yap, bunu yap' diyorlardı. Çocuklarım olan Asya ve Yahya Vecdi'ye karşı içimdeki şeytan 'Onları vur, bıçakla. Sustur onları' diyordu. O sesi dinleyip onlara bıçakla vurdum. Onlara bir şey olmadı. Şimdi babalarının yanında olmalılar. Hatta ben içimdeki sesi dinleyip kocam Vahap'ı da bıçakladım. Çocukları balkondan attığımı hatırlıyorum. Eşime de çok saldırıyordum. Eltim N. bana büyü yaptı. Bana yaptığı büyü ölüm büyüsüydü. Yatak çarşaflarının içerisine yaptığı büyülü maddeyi sürmüş" dedi.
Son duruşmada da akli dengesinin yerinde olmadığını gösteren tavırlar sergilemeye devam eden Meryem Özer, olayı hatırlamadığını öne sürerek, "İstemeden oldu, Cezaevinde hala kulağıma değişik sesler geliyor. Anne ve ablam da benim gibi hasta. Gelen son raporu kabul etmiyorum. Önce Allah'a sonra size güveniyorum.Tahliyemi istiyorum" dedi.
Avukat İbrahim Özdemir, İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu'ndan alınan ve sanığın olay sırasında akli dengesinin yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin bulunduğu yönündeki raporu kabul etmediklerini, ilk alınan raporda psikotik bozukluk teşhisinin konulduğunu, kaldı ki müvekkilinin ruh sağlığının yerinde olmadığını herkesin gördüğünü, sanığa cezaevinde şizofreni tedavisi uygulandığını, buna rağmen akıl sağlığı yerinde olduğu kanaatiyle hüküm kurulmasının çelişki yaratacağını söyledi. İlk rapor göz önüne alınarak müvekkiline ceza verilmemesini talep etti. Sanığın eşi Vahap Özer de eşinin rahatsız olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz'ın, “Eşin iki çocuğunu öldürdü. Olumsuz düşünceler besliyor musun" sorusuna, “Beslemiyorum. Hasta olduğunu biliyorum. Kesinlikle bir kızgınlığım, kinim yok" karşılığını verdi.
Mahkeme heyeti, sanığa önce iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi, ardından, duruşmalardaki iyi halinden dolayı cezayı iki kez müebbet hapse indirdi. Karar sonrası Vahap Özer, eşi Meryem Özer'e sarıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz