Elazığ Karakoçan'daki Koçyiğitler Piyade Taburu'nda 17 Ağustos'ta bir teğmenin, 'ceza olsun' diye bir askere verdiği pimi çekilmiş el bombasının patlaması sonucu 4 askerin şehit olması Türkiye'yi acıya boğarken, Şanlıurfa'da yine mantıksız şekilde cezalandırılan iki asker diri diri yanmaktan son anda kurtuldu.
Türkiye, Elazığ'da sorumsuz bir teğmenin neden olduğu faciada 4 askerini şehit vermenin acısını yaşarken, Şanlıurfa'da bir uzman çavuşun verdiği mantık dışı cezada yangın kuyusuna atlamaya zorlanan iki er yaralı kurtuldu.
Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndaki olay, Elazığ'daki faciadan 2 gün sonra 19 Ağustos'ta meydana geldi. Acemi eğitimlerini tamamlayarak 15 Ağustos'ta 20. Zırhlı Tugay Komutanlığı'na gelen Adanalı er Osman Boran ile Ağrılı er Cüneyt îlgün, kuru otları toplamakla görevlendirildi. İddiaya göre Uzman Çavuş C.A., iki askere, askeri araca yüklenerek başka bir yere taşınan kuru otları, içinde ateş yanan kuyuya atmalarını istedi.
'BANA İŞİMİ ÖĞRETME'
İddiaya göre iki er, askeri aracın kuyuya çok yaklaştığını, otları atmaları halinde birden alevlerin yükselip aracın yanabileceğini söyledi. Buna öfkelenen Uzman Çavuş C.A., "Bizim işimizi bize mi öğretiyorsunuz, otları kuyuya atın, yemeğe gideceğiz daha" dedi. Verilen emir üzerine iki er, otları kuyuya atınca birden yükselen alevler askeri aracın brandasını tutuşturdu. Alevler arasında kalan erler kaçmaya çalışırken yangının sürdüğü kuyuya düştü. Diri diri yanmaktan arkadaşları sayesinde kurtulan erler Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
"CİNAYETE TEŞEBBÜS" Erlerden Osman Boran'ın babası Halil ve annesi Keziban Boran, olayın kendilerine hastanedeki bir hizmetli tarafından telefonla bildirildiğini belirtti. Baba Halil Boran, "Oğlum ölümle mücadele veriyor hiçbir askeri yetkili bizi arayıp da ne olup bittiğini bildirmiyor. Olayı saklamaya çalışıyorlar. Kaza süsü verilmek isteniyor. Uzman çavuş çocuklarımızın yangın kuyusunda ölmeleri için adeta emir vermiş. Bu bir cinayete teşebbüstür" diyerek Genelkurmay Başkanlığı'na ve Milli Savunma Bakanlığı'na şikayet mektubunu postayla gönderdi.
Boran, olayla ilgili soruşturma yapılmadığını ve eğitim zayiatı olarak kayıtlara geçirildiğini, uzman çavuş C.A.'nın ise yıllık izne ayrıldığını öne sürdü.
Şanlıurfa'daki ilk müdahalenin ardından sevk edildikleri Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde tedavileri süren iki askerin önümüzdeki hafta taburcu edileceği belirtildi.
'TEĞMENİN YAPTIĞI TAM CAHİLLİK'
Kuzey Irak, Gabar ve Cudi Dağları gibi teröristlerle sıcak çatışmaların yaşandığı bölgelerde Özel Kuvvetler Tim Komutanı olarak görev yapan emekli Yüzbaşı Abdullah Ağar, Elazığ'da nöbette uyuyan askeri, eline pimi çekilmiş el bombası vererek cezalandıran ve faciaya neden olan teğmeni "cahil" olarak nitelendirdi.
İLK KEZ DUYDUM
Ordu geleneğinde böyle bir cezalandırmanın olmadığını söyleyen Ağar, "İlk kez böyle bir ceza duyuyorum. Askerin canını riske atacak ceza verilmez. Asker bombanın maşasını ne kadar tutabilir ki? Elini sürekli kastığından parmaklarının gevşediğini bile hissetmeyebilir. Teğmenin yaptığı tam bir cahillik" dedi. Ağar, nöbette uyuyanlara verilen cezalan şöyle sıraladı:
CEZA MOTİVE ETMELİ
"Nöbette uyumanın cezası İç Hizmet Kanunu'na göre 7 gün hapistir. Ayrıca uyuyan asker birliğin önüne çıkartılır. 'Bu asker uyuyarak kendisinin ve sizin canınızı tehlikeye attı' diye ifşa edilir, azarlanır. Güneydoğu koşullarında hapis cezası pratik olmayacağı için komutan nöbette uyuyana kızar, bağırır çağırır. Hatta tokat atan bile olur. Ama bu da çok tercih edilmez, çünkü cezanın mümkün olduğunca motive edici olması gerekir. Nöbeti ayakta tutar, 4 saat yerine 6 saat nöbet tutar, tuvalet temizlettirilir, duvar ördürülür ya da bir yer kazdırılır."
Habertürk