İki bin yıl önce Datça’da işlenen garip bir cinayetin arkasında yatan ilginç nedenler!

İnsanlık tarihi göz açıp kapayıncaya kadar değişen ve dönüşen bir süreçtir. Bu tarih içinde savaşlar, barışlar ve şiddet elbette ki yerini almıştır. İnsanlığın gaddar yüzünü sizler için ortaya çıkartıyoruz. İki bin yıl önce günümüzde Datça olarak isimlendirilen Knidos şehrinde işlenen bir cinayet o döneme ait yazıtlarla ortaya çıktı.

İki bin yıl öncesinde Knidos şehrinde korkunç bir cinayet işlenmişti. Cinayetin arkasındaki sır perdesi ise o dönem dikilen yazıtlarla gün yüzüne çıktı. Hazırsanız bu hikayeyi anlatmaya başlıyoruz.

Khrysippos bir gece oğlu Eubolos'un cesedini bulur. Cesedin bulunduğu yer de oldukça şüphe uyandırıcıdır. Çünkü genç adam kendisi ile hasım ve adaş olan Anaksandrias'ın oğlu Euboulos ve eşi Tryphera'nın evinin önünde ölü bulunmuştur. Anaksandrias'ın oğlu Euboulos cinayet iddiasını reddetse de işler çığırından çıkar. Toplanan kalabalık cinayet zanlısı olarak gördükleri Euboulos linç ederek öldürür. Bunun üzerine kavga daha da büyür. Galeyana gelen halk Euboulos'un eşine ve Anaksandrias ailesine karşı büyük bir eylem planına geçer. Adeta bütün ailenin kanı istenir. Anaksandrias ailesi ise kendini eve kapatır ve bölge asayişinden sorumlu Romalılara başvururlar.

Reklam
Reklam

Olayın çözülmesi için İmparator Augustus'a aktarılmasına karar verilir. Knidos'tan iki temsilci soluğu Roma'da ve İmparator'un önünde alır. Augustus ise olayın soruşturulmasına karar verir ve adaleti sağlayacığına inandığı Asinius Gallus'u soruşturma için Knidos'a yollar. Bu arada olayın üstünden yaklaşık 1 ay geçmiştir malum uzun deniz yolculukları...

Adalet isteyen Romalıların bu isteğini hemen yerine getirmek için adeta ant içen Gallus ayağının tozuyla Anaksandrias'ın evine gider. Çünkü ona tanık lazımdır. Bu arada sadece Ankasandrias'ın değil Khrysippos ailesinin de evine gider ve iki aileyi de dinler. Ancak tahmin edeceğiniz üzere iki aile de birbirini suçlamaktadır. Bunun üzerine Gallus evlerdeki köleleri dinlemek ister ve onlara işkence ederek işin doğrusunu öğrenir. Sonrasında ise Knidoslulara bir şey demeden kentten ayrılır ve Roma'ya döner. Yaklaşık 1 ay sonra ise Knidos'a İmparator Augustus'tan mühürlü bir mektup gelir. Bu mektupta olay tüm ayrıntılarıyla anlatılır.

"Sonuçta Khrysippos oğlu Phileinos'un art arda üç gece Euboulos ve Tryphera'nın evine gidip orayı adeta abluka altına alıp saldırdığını öğrendim. Üçüncü gece ise de -Phileinos'un kardeşi- Eubolos da ona katılmış. Ev sahipleri saldırganlarla konuşup huzur bulmaya çalışsalar da olmamış ve kölelerinden birine dışarıdakilerin üstüne lazımlıkları boşaltmalarını emretmişler. Yani onları öldürmelerini istememişler. Köleyse kendi iddiasıyla kasıtsız olarak lazımlığı elinden düşürmüş ve lazımlık da Euboulos'un kafasına isabet etmiş. Keşke o kurtulsaymış da abisi ölüp gitseymiş böylesi daha adaletli olurmuş! Siz üç gün boyunca gidip başkasının evine küstahça ve vahşice saldırıp kamu güvenliğini hiçe sayanlara değil de (ki bunlar her türlü cezaya layıktırlar) saldırıya uğradıkları anda başlarına büyük bir talihsizlik gelmiş, hiçbir suç da işlememiş insanlara kızıyorsunuz."

Reklam
Reklam

Knidoslulara mektubuyla ağır sözler sarf eden İmparator, olayın daha fazla uzatılmamasını ve gönderdiği mektubun kamu arşivlerine kayıt edilmesini ister.