İkinci askeri casusluk davasında, sanıklardan ele geçirilen belgelerin devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gerekli bilgiler olup olmadığı araştırılıyor. Mahkeme, sanıklardan ele geçirildiği iddia edilen 17 bin 250 adet gizli belgenin güncelliğini koruyup korumadığını Genelkurmay Başkanlığı’na sordu.
Muvazzaf ve emekli askerler ile TÜBİTAK görevlilerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Rüstem Altuntaş, Yahya Sezer ve Halil Can Akince katıldı.
Duruşmada mahkeme başkanı Ömer Diken dosyaya gelen evrakları okudu. Sanık avukatlarının, davaya konu CD ve DVD’lerden kopya almak istediğini belirten başkan Diken, bu belgelerin gizli olup olmadığının tespit edilmesi için Genelkurmay Başkanlığı’na yazı yazıldığını söyledi. Başkan Diken, Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen yazıda ise bir kısım belgeler yönünden gizliliğin kalktığı, bir kısım belgeler yönünden ise gizliliğin kalkmadığının bildirildiğini kaydetti.
Mersin Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda Üsteğmen olarak görev yapan sanık Rüstem Altuntaş duruşmada ilk kez ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Altuntaş, dava konusu CD’lerin kendisine ait olduğunu ancak içeriklerine müdahale edilip edilmediğini bilmediğini söyledi. CD’lerdeki bilgilerin, görevi gereği sahip olduğu belgeler olduğunu savunan Altuntaş, iş yoğunluğu nedeniyle evde çalışmak için CD’leri evine götürdüğünü ifade etti. Görevi gereği devletin güvenliğine ilişkin çok daha hassas bilgilere ulaşabildiğini belirten Altuntaş, görebildiklerinin yanında evinde bulunan CD’lerdeki bilgilerin çok önemsiz kaldığını belirtti. CD’lerdeki belge ve bilgilerin güncelliğini kaybettiğini ifade eden Altuntaş, dava sonunda hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Mahkeme, duruşma sonunda aldığı kararda sanıklardan elde edilen CD ve DVD’lerin kopyalarının Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, Genelkurmay’a ele geçirilen belge ve bilgilerin “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgiler” ve “Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgiler” olup olmadığını sordu. Ayrıca Genelkurmay’dan her sanığın suç tarihi ve öncesindeki görevleri dikkate alındığında söz konusu bilgelere ulaşmalarının mümkün olup olmadığının cevabı da istendi. Sanık Rüstem Altuntaş’ın duruşmalara katılma zorunluluğunu ortadan kaldıran mahkeme duruşmayı erteledi.
İddianamede, şüpheli askerler Yahya Sezer’in Gölcük’teki evindeki CD ve DVD’lerde 535 adet, Rüstem Altundaş’ın evinde 383, Halil Can Akince’nin evinde 7 bin 654, Ramazan Boz’un evinde 6 bin 39, Yıldırım Kahraman’ın evinde ise 3 bin 21 adet açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken belge ele geçirildiği belirtiliyor. Şüphelilerden Ramazan Boz’da 153, Yıldırım Kahraman’da ise 2 adet devletin güvenliğine ilişkin belgenin ele geçirildiği anlatılan iddianamede, şüpheliler Ramazan Boz ve Yıldırım Kahraman’ın “yasaklanan bilgileri temin etmek ve devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek” suçlarından 4 yıldan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Şüpheliler Yahya Sezer, Rüstem Altundaş ve Halil Can Akince’nin de “yasaklanan bilgileri temin etmek” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz