LEFKOŞA (İHA) - Kıbrıs'ta 1 Mayıs'a kadar çözümü öngören ve bu sabah saat 10.00'da başlayan tarihi müzakere sürecinin liderler düzeyindeki ilk toplantısı sona erdi. Toplantı, 2 saat sürdü.
Bundan sonraki toplantıların yine her iki liderin katılımıyla hafta içi her gün ve gerektikçe hafta sonları yapılacağı ve sabah saat 09.30'da başlayacağı açıklandı. Tarafların üzerinde mutabık kalması durumunda, toplantıların öğleden sonra da yapılabileceği belirtildi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı temsilen Özel Temsilcisi Alvaro De Soto gözetiminde, heyetleriyle birlikte biraraya gelen Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos, bu toplantının hemen ardından Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen ile yaklaşık yarım saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, "ev sahibi" sıfatıyla De Soto da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, tarihi randevunun ilk toplantısı ve Verheugen'le gerçekleştirilen görüşmenin ardından Uluslararası Lefkoşa Havaalanı yakınlarında müzakereler için oluşturulan "Lefkoşa Konferans Merkezi"nden dışarı çıkarken, oldukça neşeli olduğu gözlendi. Kıbrıs müzakerelerinin içeriğiyle ilgili açıklama yapılmayacağı yönündeki prensip kararı nedeniyle Cumhurbaşkanı Denktaş, basına açıklama yapmayarak, sadece gülümseyip, el salladı ve makam arabasına binerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne geri döndü. Papadopulos ise, bir soruya karşılık "Görüşme yararlı geçti" dedi.
BM kontrolündeki Lefkoşa Uluslararası Havaalanı yanındaki "Lefkoşa Konferans Merkezi"nde gerçekleştirilen görüşmede Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a, Başbakan Mehmet Ali Talat, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Ergün Olgun, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Aytuğ Plümer ve KKTC Washington Temsilcisi Osman Ertuğ eşlik etti.
Heyetle birlikte Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık'tan bazı görevliler de tutanaklar için görüşmeye katıldı.
Rum lider Papadopulos'un görüşmeci heyeti ise, Papadopulos'un Diplomatik Ofis Direktörü Tasos Tzionis, Rum Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomidis, Rum Yönetimi'nin BM Daimi Temsilcisi Andreas Mavroyiannis ve Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Nicos Emiliou'dan oluştu.
Tarihi randevuya, KKTC, Güney Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan ve dünya basını büyük ilgi gösterdi.
VERHEUGEN, SAAT 12.15'TE GÖRÜŞME ALANINA GELDİ Bu arada, Genel Sekreter'in Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto gözetimindeki tarihi randevunun ardından liderler, saat 12.40'da Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen ile biraraya geldi.
"Lefkoşa Konferans Merkezi"ndeki tarihi randevunun ilk toplantısının sona ermesine yakın bölgeye gelen Verheugen, içeri girerken hiçbir açıklama yapmadı.
Günter Verheugen, Cumhurbaşkanı Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos'la saat 12.40'da biraraya geldi. Yaklaşık yarım saat süren görüşmeye tarafların müzakere heyetleri katılmazken, Alvaro De Soto hazır bulundu.
Kıbrıs'taki BM Barış Gücü (UNFICYP) Sözcüsü Brian Kelly, Verheugen'le yapılan görüşmenin şekliyle ilgili basına yaptığı kısa açıklamada, "sosyal içerikli bir toplantı olarak" tanımladığı görüşmenin daha önce belirtildiği gibi Denktaş, Papadopulos ve Verheugen'in katılımıyla üçlü görüşme olarak gerçekleşmediğine ve görüşmeye Perulu Diplomat Alvaro De Soto'nun da "ev sahibi" olarak katıldığına işaret etti.
Kelly, dörtlü görüşmeyi tanımlarken, "Bu görüşmede sadece birşeyler içecekler ve sayın De Soto'da görüşmede ev sahipliği yapacak" ifadelerini kullandı.
Söz konusu "dörtlü görüşme" sonrasında liderler, De Soto ve Verheugen saat 13.10 sıralarında merkezden birlikte dışarı çıkarak, el sıkıştılar. Bölgeden ilk ayrılan, Cumhurbaşkanı Denktaş ve ona eşlik eden Başbakan Mehmet Ali Talat ile Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş oldu. Bunu, Papadopulos ve heyetinin bölgeden hareketi takip etti.
DE SOTO'NUN BASINA AÇIKLAMASI Özel temsilci Alvaro De Soto, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, liderler ile beraberindeki heyetlerin, hafta içi her gün saat 09.30'da ara bölgede BM kontrolündeki Lefkoşa Konferans Merkezi'nde bir araya geleceğini söyledi. De Soto, liderlerin gerekirse hafta sonu ve öğleden sonra da görüşebileceğini belirtti.
Liderler arasında 2 saat süren görüşmenin, iyi niyetli ve oldukça yapıcı geçtiğini kaydeden De Soto, iki liderin kendi ev sahipliğinde AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen'le bir araya geldiğini belirtti.
De Soto, Verheugen'in liderlere AB Komisyonu'nun BM'nin çözüm yönündeki girişimine verdiği destek ve süreçteki rolünü açıkladığını söyledi.
Bir soru üzerine basına yönelik karartmanın arzulandığını kaydeden De Soto, her iki liderin de olabildiğince az konuşma konusunda hemfikir olmasını umut ettiğini belirtti.
VERHEUGEN'İN AÇIKLAMASI De Soto'dan sonra söz alan Verheugen de, adada ve müzakere sürecinde bulunma nedeninin herşeyden önce Kıbrıs'ta BM'nin çözüm için ortaya koyduğu güçlü irade, istem ve hazır olma durumunu AB olarak desteklemek ve hızlandırmak olduğunu söyledi.
Verheugen, müzakere süreci boyunca mümkün olduğunca yardımcı ve yapıcı olmaya çalışacaklarını ifade ederek, BM'ye yardım için gereken herşeyi yapacaklarını belirtti.
Burada bulunmasının ikinci nedeninin ise, BM ve liderler ile AB'nin müzakere sürecine dahil olma konusunu ve süreci tartışmak olduğunu ifade etti.
"Amacımız sadece taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek değil aynı zamanda tarafları AB üyeliğine hazırlamaktır" diyen Verheugen, Kıbrıs'ın AB üyeliğinin onaylanması için önlerinde sadece 70 gün kaldığını ve "herkesin bildiği gibi" birleşik bir Kıbrıs'ın üyeliğinden yana olduklarını kaydetti.
Kıbrıs Türk toplumuna AB standartlarını yakalayabilmeleri için nasıl yardım edebileceklerini artık tartışmaları gerektiğini söyleyen Verheugen, bu konuyla ilgili De Soto liderliğinde yazılacak olan çözüm unsurlarının, AB koşullarına ve gerekliliklerine uygun olmasını garanti altına alacak olan bir mekanizma oluşturulması gerektiğine işaret etti.
Uzak bir olasılık olmasına karşın Verheugen, AB'nin temel prensiplerini ve parametrelerini ihlal etmeyen bazı değişiklikleri öngörecek bir çözüme hazır olduklarını da kaydetti. Verheugen, tüm çabalarının demokrasi ve insan haklarına saygı çerçevesinde bir çözüm ulaşmak olduğunu ifade etti.
Verheugen, birleşik bir Kıbrıs'ın AB üyeliğinin her iki tarafın da yararına olduğunu söyleyerek, liderleri bu fırsatı kullanmaları konusunda cesaretlendirmeye devam edeceklerini belirtti.