Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde kış mevsiminin çok uzun ve çetin geçtiğini ve birçok öğrencinin sobalı evlerde aileleriyle aynı odada ders çalışmak zorunda kaldığını belirten Kaya, havaların ısınmasıyla birlikte öğrencilerin bu sıkıntıyı üzerinden atamadığını söyledi. Kış mevsimi psikolojisini öğrencilerin kolay kolay atlatamadığını, bu yüzden ailelere büyük görevler düştüğünü belirten Aslan, "Birçok öğrencimiz sobalı evlerde televizyon, teyip gibi cihazlara rağmen üniversiteye hazırlanıyor. Öğrenciler bu sıkıntıyı uzun süre yaşarlar. Havanın yumuşamasıyla beraber, ilkbahar havasının insan bedeni üzerindeki rehaveti öğrencide ayrı bir psikoloji oluşturur. Bir de bütün bunlara önceden biriken düşünceler, geçmişteki olumsuz sonuçlar ve çevrenin baskıları eklenince öğrenci stresi iyice artar ve psikolojisi bozulur. Bu durum ancak aile ve arkadaş desteği ile aşılabilir" dedi.
Sınav tarihinin yaklaşmasıyla öğrencilerin heyecanın da arttığını ve değişik duyguların birarada yaşandığını belirten Kaya, üniversitenin öğrenciler için bir son olmadığını söyledi. Sınavlarda başarılı olmak için sadece çok çalışmanın yeterli olmadığını, aynı zamanda öğrenme konusundaki bazı ilkelerin, yöntemlerin ve süreçlerin dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Aslan şunları söyledi: "Sınava hazırlanan her öğrenci eksiksiz ve hatasız olmak ister; ancak şu unutulmamalıdır ki, insan hata yapa yapa hatasız olmayı öğrenir. Bunun için işin başında sabırsızlık ve azimsizlikle değil tamamiyle mantıklı düşünen, azmini ve sabrını hiçbir zaman yitirmeyen öğrenciler başarılı olurlar."