İklim eş anlamlısı nedir? İklim kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Diller gelişimleri boyunca pek çok dille etkileşime girmiştir. Bu etkileşimler sonucunda başka dillerden kelimeleri kendi kelime haznelerine dahil etmiştir. İklim kelimesi de dilimize Arapçadan geçmiştir. Aslen iklim kelimesi Yunanca kökenlidir. Pek çok dilde kendisine yer edinen iklim kelimesinin eş anlamı nedir?

Türkçe yabancı dillerden beslenmiş bir dildir. Arapça, Farsça ve Fransızca en fazla etkilendiğimiz dillerden bazılarıdır. İklim sözcüğü de Türkçeye Arapçadan geçmiştir. İklim kelimesinin etimolojisine baktığımızda, eski Yunancadaki “klima” sözcüğünden türediğini görüyoruz. Bu sözcük daha sonra Arapçaya "iḳlіm" olarak geçmiştir. Dilimizde ilk kullanımı ise Âşık Paşa'nın 1300 yılında yazdığı Garib-nâme adlı eserinde görülmüştür. Arapçadan Türkçeye "iklim" olarak geçen bu sözcük bugün hâlâ yaygın bir şekilde kullanılıyor.

Reklam
Reklam

İklim ne demek?

İklim kelimesinin Türk Dil Kurumu Sözlük'ündeki anlamı ise şu şekildedir: "1. Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava. 2. Ülke, diyar." İklim sözcüğü ile örnek cümleler vermek gerekirse:

  • Dünyadaki iklim krizinin bir çözümü hâlâ bulunamadı.
  • Akdeniz ikliminde yetişen bitkilerin başında zeytin gelir.
  • Yemen iklimlerinin en güzel atlarından armağanlar yollamıştı.

İklimin eş anlamlısı nedir?

İklim kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük "abuhava"dır. Abuhava kelimesi, Farsça "āb", (-u-) ve Arapça "hevā" kelimelerinden oluşur. Ab "su", hevā ise "hava" anlamına gelir. Âbuhavâ olarak yazılan bu kelimenin anlamı su ve hava yani iklim şartları/iklimdir. Aynı zamanda "diyar" ve "ülke" sözcükleri de iklim kelimesinin eş anlamı olarak kabul edebiliriz.

Reklam
Reklam

İklimin eş anlamlıları ile örnek cümleler nelerdir?

İklim kelimesinin eş anlamlısı olan abuhava, diyar ve ülke sözcükleri ile örnek cümleler şu şekildedir:

  • Dünyada var olan çeşitli abuhavalar, bölgeden bölgeye değişir.
  • Bu diyarda gitmeyi düşünmek bile imkânsız geliyor bana.
  • Ülke ülke gezen sanatçılar, en sonunda resim sergilerini açtı.
  • Bu meygedenin abuhavası bize çok iyi gelmişti.