Yardım kuruluşu Christian Aid, 2021'de iklim değişikliğiyle bağlantılı felaketlerle ilgili raporunu açıkladı. Rapora göre her biri 1,5 milyar dolardan fazla hasara neden olan 10 felaket, dünya çapında milyonlarca kişiyi sefalet sürükledi.
Raporda sayılan olaylar arasında mali bilançosu en ağır olanlar, Ağustos ayında ABD'yi vuran Ida Kasırgası ve Temmuz ayında Avrupa'da yaşanan sellerdi.
Daha yoksul birçok bölgede, sel ve fırtınalar, insanların kitlesel olarak evlerini terk etmelerine ve mağdur olmalarına yol açtı.
Christian Aid'e göre, Ida, yılın mali açıdan en yıkıcı afetiydi.
Yavaş hareket eden kasırganın Louisiana'da takip edeceği güzergahın üzerinde yaşayan binlerce kişi tahliye edildi.
Fırtına, birçok eyalet ve şehirde büyük yağışlara neden oldu. New York ilk kez bir acil sel durum uyarısı yayımladı. Yaklaşık 95 kişi öldü. Ekonomik kayıpların 65 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
Finansal açıdan en maliyetli ikinci olay, Temmuz ayında Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşanan seller oldu.
Suyun hızı ve yoğunluğu barikatları aşarak, 240 kişinin hayatını kaybetmesine neden olddu. Rapora göre toplam zarar 43 milyar dolar civarındaydı.
Çalışmada yer verilen afetlerin çoğu gelişmiş ülkelerde yaşandı.
Bunun nedeni ise mali kayıpları tahmin etmek için sigorta taleplerinin daha elverişli olması. Bu da genellikle gelişmiş ülkelerde mümkün. Bu ülkelerde insanların ev ya da işyeri sigortası yaptırma şansı daha yüksek.
Sigorta şirketi Aon'a göre 2021, son 5 yılda doğal felaketlerin dünya çapında maliyetlerinin 100 milyar doları aştığı dördüncü yıl olacak.
Rapor ayrıca, finansal etkinin tespit edilmesinin daha zor olmasına rağmen insanlar üzerindeki etkisinin belirgin olduğu diğer birçok olayı da belgeliyor.
Güney Sudan'daki sel 800 binden fazla insanı yerinden etti, Mayıs ayında Hindistan, Sri Lanka ve Maldivler'i vuran Tauktae Kasırgası nedeniyle, 200 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Christian Aid'in raporunu yazan Dr. Kat Kramer, "Bu, devasa bir insan etkisi" dedi ve ekledi:
"Açıkçası evinizi, geçiminizi ve her şeyinizi kaybetmek ve bunu yeniden inşa etmek için gereken kaynaklara sahip olmamak inanılmaz derecede zor. Oysa en azından sigortanız varsa, bunu yeniden inşa etmek için bir mekanizmanız var."
Her aşırı hava olayı iklim değişikliğine bağlanamaz ancak bilim insanları bu keşfetme konusunda artık daha cesur.
İklim değişikliği alanında önde gelen araştırmacılardan Oxford Üniversitesi'nde Dr. Friederike Otto, bu yılın başında Twitter'da yaptığı bir paylaşımda, şu anda dünyada meydana gelen her sıcak hava dalgasının insan kaynaklı iklim değişikliği tarafından daha olası ve daha yoğun hale getirildiğini belirtmişti.
Fırtınalar ve kasırgalarla ilgili olarak, iklim değişikliğinin bu olayları da etkilediğine dair kanıtlar artmaya devam ediyor.
Ağustos ayında, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) altıncı değerlendirme raporunun ilk bölümünü yayımladı.
Raporun yazarları, kasırgalar ve tropikal siklonların gerçekleşmesinde insan etkisinin olduğuna dair güvenilirliği yüksek kanıtların daha da güçlü olduğunu söyledi.
Çalışma, yoğun tropik siklonların oranının, ortalama en yüksek tropikal siklon rüzgar hızlarının ve en yoğun tropikal siklonların en yüksek rüzgar hızlarının, artan küresel ısınmayla birlikte küresel ölçekte artacağını söylüyordu.
Bu raporun yayınlanmasından sadece birkaç hafta sonra, Ida Kasırgası ABD'yi vurdu.
Rapor, aşırı hava olaylarının etkisilerini azaltmak için bugün karbon salımlarının azaltılmasında daha fazla çaaya duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Ayrıca, kayıplara uğrayan daha yoksul ülkelere yardım edilmesi çağrısında bulunuyor.
Glasgow'daki COP26 İklim Zirvesi'nde, iklimle ilgili olayların neden olduğu kayıp ve zararın finansmanı konusu, ülkeler arasında büyük bir anlaşmazlığa sebep oldu.
Gelişmekte olan ülkeler bu yardımın nakit olarak yapılmasını talep ederken, daha zengin ülkeler, bu konuda daha fazla tartışmaya ihtiyaç olduğunu savundu.
Christian Aid'in Bangladeş'teki İklim Adaleti Danışmanı, Nushrat Chowdhury, "Kayıp ve hasar konusunun COP26'da önemli bir sorun haline geldiğini görmek güzel olsa da, iklim değişikliğinden kalıcı olarak zarar gören insanlara gerçekten yardım etmek için kurulmuş bir fon olmadan, konferanstan ayrılmak hayal kırıklığı yarattı" dedi ve ekledi:
"Bu fonu hayata geçirmek, 2022'de küresel bir öncelik olmalı."
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Yardım kuruluşu Christian Aid, 2021'de iklim değişikliğiyle bağlantılı felaketlerle ilgili raporunu açıkladı. Rapora göre her biri 1,5 milyar dolardan fazla hasara neden olan 10 felaket, dünya çapında milyonlarca kişiyi sefalet sürükledi.
Raporda sayılan olaylar arasında mali bilançosu en ağır olanlar, Ağustos ayında ABD'yi vuran Ida Kasırgası ve Temmuz ayında Avrupa'da yaşanan sellerdi.
Daha yoksul birçok bölgede, sel ve fırtınalar, insanların kitlesel olarak evlerini terk etmelerine ve mağdur olmalarına yol açtı.
Christian Aid'e göre, Ida, yılın mali açıdan en yıkıcı afetiydi.
Yavaş hareket eden kasırganın Louisiana'da takip edeceği güzergahın üzerinde yaşayan binlerce kişi tahliye edildi.
Fırtına, birçok eyalet ve şehirde büyük yağışlara neden oldu. New York ilk kez bir acil sel durum uyarısı yayımladı. Yaklaşık 95 kişi öldü. Ekonomik kayıpların 65 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
Finansal açıdan en maliyetli ikinci olay, Temmuz ayında Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşanan seller oldu.
Suyun hızı ve yoğunluğu barikatları aşarak, 240 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Rapora göre toplam zarar 43 milyar dolar civarındaydı.
Çalışmada yer verilen afetlerin çoğu gelişmiş ülkelerde yaşandı.
Bunun nedeni ise mali kayıpları tahmin etmek için sigorta taleplerinin daha elverişli olması. Bu da genellikle gelişmiş ülkelerde mümkün. Bu ülkelerde insanların ev ya da işyeri sigortası yaptırma şansı daha yüksek.
Sigorta şirketi Aon'a göre 2021, son 5 yılda doğal felaketlerin dünya çapında maliyetlerinin 100 milyar doları aştığı dördüncü yıl olacak.
Rapor ayrıca, finansal etkinin tespit edilmesinin daha zor olmasına rağmen insanlar üzerindeki etkisinin belirgin olduğu diğer birçok olayı da belgeliyor.
Güney Sudan'daki sel 800 binden fazla insanı yerinden etti, Mayıs ayında Hindistan, Sri Lanka ve Maldivler'i vuran Tauktae Kasırgası nedeniyle, 200 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Christian Aid'in raporunu yazan Dr. Kat Kramer, "Bu, devasa bir insan etkisi" dedi ve ekledi:
"Açıkçası evinizi, geçiminizi ve her şeyinizi kaybetmek ve bunu yeniden inşa etmek için gereken kaynaklara sahip olmamak inanılmaz derecede zor. Oysa en azından sigortanız varsa, bunu yeniden inşa etmek için bir mekanizmanız var."
Her aşırı hava olayı iklim değişikliğine bağlanamaz ancak bilim insanları bu keşfetme konusunda artık daha cesur.
İklim değişikliği alanında önde gelen araştırmacılardan Oxford Üniversitesi'nde Dr. Friederike Otto, bu yılın başında Twitter'da yaptığı bir paylaşımda, şu anda dünyada meydana gelen her sıcak hava dalgasının insan kaynaklı iklim değişikliği tarafından daha olası ve daha yoğun hale getirildiğini belirtmişti.
Fırtınalar ve kasırgalarla ilgili olarak, iklim değişikliğinin bu olayları da etkilediğine dair kanıtlar artmaya devam ediyor.
Ağustos ayında, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) altıncı değerlendirme raporunun ilk bölümünü yayımladı.
Raporun yazarları, kasırgalar ve tropikal siklonların gerçekleşmesinde insan etkisinin olduğuna dair güvenilirliği yüksek kanıtların daha da güçlü olduğunu söyledi.
Çalışma, yoğun tropik siklonların oranının, ortalama en yüksek tropikal siklon rüzgar hızlarının ve en yoğun tropikal siklonların en yüksek rüzgar hızlarının, artan küresel ısınmayla birlikte küresel ölçekte artacağını söylüyordu.
Bu raporun yayımlanmasından sadece birkaç hafta sonra, Ida Kasırgası ABD'yi vurdu.
Glasgow'daki COP26 İklim Zirvesi'nde, iklimle ilgili olayların neden olduğu kayıp ve zararın finansmanı konusu, ülkeler arasında büyük bir anlaşmazlığa neden oldu.
Gelişmekte olan ülkeler bu yardımın nakit olarak yapılmasını talep ederken, daha zengin ülkeler, bu konuda daha fazla tartışmaya ihtiyaç olduğunu savundu.
Christian Aid'in Bangladeş'teki İklim Adaleti Danışmanı, Nushrat Chowdhury, "Kayıp ve hasar konusunun COP26'da önemli bir sorun haline geldiğini görmek güzel olsa da, iklim değişikliğinden kalıcı olarak zarar gören insanlara gerçekten yardım etmek için kurulmuş bir fon olmadan, konferanstan ayrılmak hayal kırıklığı yarattı" dedi ve ekledi:
"Bu fonu hayata geçirmek, 2022'de küresel bir öncelik olmalı."
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.