Penis protez uygulaması sertleşme sorunu tedavisinde 1973 yılından beri kullanılmaktadır. Son 15 yıl içinde piyasaya sürülen ereksiyon tedavisinde kullanılan ağızdan alınan ilaçlar penis protezi uygulamasının daha az kullanılmasına yolaçmıştır. Penis protezi günümüzdeki bir çok tedavi alternatiflerini düşündüğümüzde son seçenek tedavi olarak kullanılmaktadır. Penis protezinden geri dönüşün olmaması son tercih olarak kullanılmasında çok önemli bir etkendir.
Penis protezi uygulamasında enfeksiyonun çok görüldüğü izlenimi hastalar arasında mevcuttur. Fakat penis protezi operasyonunda enfeksiyon oranı % 1-3 gibi düşük bir oranda görülmektedir. Operasyon öncesi alınan tedbirlerle hemen hemen enfeksiyon oranı sıfırlı değerlere indirilebilmektedir.
PENİS PROTEZ AMELİYATINDA OLUŞABİLECEK KOMPLİKASYONLAR NELERDİR?
1.Ameliyatla ilgili Sorunlar: Ameliyat sırasında protez silindirlerinin yerleştirildiği corpus cavernosumda delinme, yetersiz genişletme yapılmasına bağlı protezin kıvrık halde kalması gibi durumlar olabilir. Ayrıca ameliyat esnasında idrar kanalı(üretra) yaralanması olabilir, bu durumlarda protez yerleştirilmemeli, idrar kanalı(üretra) düzelene kadar sonda takılmalı ve ameliyat ertelenmelidir.
2.AĞRI: Ameliyat sonrası ağrı kesici ilaç uygulamaları ile ağrı çok az görülür. Ameliyatın ilk gününde görülen ağrılar ilerleyen günlerde kaybolur. Ağrının ilerleyen günlerde devam etmesi durumunda uygun olmayan boyutta protez takılması ve enfeksiyon ihtimali üzerinde durmak gerekir.
3.ENFEKSİYON: Protez ameliyatlarındaki enfeksiyon, ciddi önlemler alınması, güçlü antibiyotiklerin kullanılması ile oldukça düşük oranlarda görülmektedir. Fakat enfeksiyon, protezin tamamen çıkartılmasını gerektirecek boyutta bir sorun olarak karşımıza çıkabilmektedir. Penis protezlerinde enfeksiyon riski % 1-3 oranında görülmektedir.
Enfeksiyon riskini artıran durumlar şunlardır; Hastanın diyabetik olması, diyabetinin kontrolsüz olması, kronik hastalık olması, bağışıklık sisteminin düşük olması(immünsüpresifler), hastanın vücudunda enfeksiyon olması protez enfeksiyonu riskini artırmaktadır.
Enfeksiyon gelişimini önlemek için hastalarda tam idrar tahlili, idrar kültürü, kan lökosit düzeyi kontrolü, kan şekerinin düzenlenmesi gibi tedbirler alınarak enfeksiyon riski en aza indirilir. Operasyon öncesi ve sonrasında uygulanan güçlü antibiyotik tedavileri ile enfeksiyon oranları azaltılmaktadır. Enfeksiyon geliştiği durumlarda protezin çıkartılmasına kadar giden çeşitli prosedürler uygulanmaktadır, protez çıkarılan vakalarda belli bir süre sonra tekrar protez yerleştirme ameliyatı yapılabilmektedir.
4.EROZYON: Protez materyallerinin çevresindeki dokuları hasara uğrattığı durumlarda görülebilmektedir. Bu tür sorunlar idrar yolunun baskıya uğrayarak hasarlanmasi, protez pompasının skrotal boşluk içinde erozyon denilen hasarlanma yapması şeklinde olmaktadır. Üretra hasarlanmasında protez çıkarılırken rezervuar ve pompaya bağlı hasarlanmalarda yer değişikliği yapılması yeterli gelmektedir.
5.MEKANİK ARIZA: Özellikle şişirilebilir protezlerde görüldüğü ifade edilen mekanik problemler, protezlerdeki teknik gelişmeler sebebiyle günümüzde oldukça az görülmektedir. Protezin silindir, pompa, bağlantı yerleri ve rezervuardan kaynaklanan mekanik sorunları olabilmektedir. Bu sorunlar genellikle cerrahi olarak düzeltme veya yeni parça ile değiştirme yapılarak ortadan kaldırılmaktadır.
Penis protezleri ameliyatlarında görülen komplikasyonlar teknik gelişmeler ve ciddi önlemler sayesinde günümüzde yok denecek kadar azdır. Fakat yine de penis protezi ameliyatı olacak hastaların bütün bu ihtimalleri akıllarında tutmaları yerinde olacaktır.
Penis protezlerinin takılması sonrası hasta ve partner memnuniyetinin değerlendirildiği anketlerde hastalarda % 90’lara yakın memnuniyet olurken, partnerlerde % 80 oranında memnuniyet olduğu belirtilmiştir.
SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN muratceltik@mynet.com
Facebook: Murat Çeltik