İSTANBUL (AA) - İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık'a "silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı" gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme, sanığın devletin bölünmez bütünlüğünü korumak amacıyla asayişi sağlamak için yaptığı çalışmaları savaş suçu olarak tanımladığını belirtti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya İhsan Eliaçık ve avukatı Tuncay Ateş katıldı.
Duruşmada, esas hakkındaki savunmasını yapan Eliaçık, Yenibosna'da Din Alimleri Derneğince düzenlenen seminerde sorulan soru üzerine peygamber tarafından yapılan Hendek Savaşı'nı anlattığını belirterek, amacının Diyarbakır ya da Cizre'de kazılan hendekleri meşru göstermek olmadığını savundu.
Devletin terörle mücadelesini değil, terörle mücadelede yapılan hak ihlallerini eleştirdiğini ileri süren Eliaçık, "Amacım ihlalleri eleştirmektir. Düşünce ve fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirdim. Eleştirilerimde kamu yararı vardır. Kamu idarecilerinin de eleştirileri dikkate alması ve faydalanması gerekir." diye konuştu.
Eliaçık son sözü olarak "Burada düşünce ve ifade özgürlüğünü temsil ediyorum. Beraatimi talep ediyorum." dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanığın Demokratik İslam Kongresi Gençlik Komisyonu tarafından düzenlenen konferansta yaptığı konuşmalarının kendisine ait internet haber sitesinde yayınlandığını belirtti.
Sanığın, 13 Aralık 2015'teki bir yazısında, "...Türkiye savaş suçu işliyor. Hendek meşru savunma hakkıdır" şeklindeki ifadeleriyle Sur, Cizre ve Nusaybin'de PKK/KCK silahlı terör örgütünün şehir savası stratejisi için kullandığı hendek kazma eylemlerini masumane ve meşru göstermeye çalıştığını dile getiren mahkeme, sanığın, terör örgütünün "öz yönetim modelini" haklı gösterme uğraşına girdiğini, bu konuda İslam dininden örnekler verdiğini kaydetti.
Mahkeme, sanığın "Türkiye savaş suçu işliyor" diyerek terör örgütünün şiddet ideolojisini benimsediğini vurgulayarak, "Devletin bölünmez bütünlüğünü korumak amacıyla asayişi sağlamak için yaptığı çalışmalar sanık tarafından savaş suçu tanımlaması yapılarak anlatılmıştır. Sanık ifadeleriyle örgütün eylemlerini övmüştür. Sanığın konuşma tarihinde toplumda tanınan yazar olduğu düşünüldüğünde yazının etki gücü, söylemlerinin içeriği, özellikle dini örnekler vererek, örgütün eylemlerini haklı gösterme çabası, sözlerinin toplumda oluşturduğu etki, kendisini dini alim olarak tanıtarak bir çok yerde seminer ve söyleşi yapması, güttüğü amaç ve saik değerlendirilerek kastının yoğunluğu dikkate alınmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Eliaçık'a 3 yıl 4 ay hapis cezası veren mahkeme, suçun basın yayın yoluyla işlenmesi nedeniyle yarı oranında artırım yaparak cezayı 5 yıla çıkardı.
Sanığın eylemini aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden çok defa gerçekleştirdiği anlaşıldığından cezayı 5 yıl 15 aya çıkaran mahkeme, duruşmadaki olumsuz gözlenen tutum ve davranışlarıyla eyleminden sonra benzer şekilde bir çok terörü övücü ve propaganda içerikli konuşmalar yaptığını, bu yönde tweetler attığını, sözlerinin de arkasında olduğunu söylediğini, suç işlendikten sonra da pişmanlık göstermediğini belirtti.
Bu gerekçelerle sanığın cezasında indirim yapmayan mahkeme, sanık hakkında hüküm kesinleşene kadar İstanbul ve yurtdışına çıkış yasağıyla haftada iki gün imza atma şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.
Duruşma çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan İhsan Eliaçık, "Üst mahkemeye itiraz ederek, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını isteyeceğiz. Cezayı da temyize göndereceğiz. 28 Şubat'ta da 35 davadan yargılandım. Buna benzer bir ceza 28 Şubat'ta da aldım. 1 yıl 3 aydı, erteleme oldu. Burada 6 yıl gibi cezaya hükmettiler. Dolayısıyla 28 Şubat hakimlerinden daha öfkeli, daha yanlı, daha hukukun ayaklar altına alındığı bir durumla karşı karşıyayız." diye konuştu.