Boğaziçi Üniversitesi'nde Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün ev sahipliğinde Atatürk Sempozyum'u düzenlendi. Sempozyuma Prof. Dr. İlber Ortaylı ve farklı illerden üniversite öğrencileri katıldı. Sempozyumda Prof. Dr. İlber Ortaylı, Dünyanın Gözünde Atatürk ve Türk Aydınlanması başlıklı bir konuşma yaptı, ardından da öğrencilerin sorularını yanıtladı. Ortaylı konuşmasında, Atatürk'ün askeri hayatı, İstiklal Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşları'na değindi.
Ortaylı, "Bir takım akımlar, Türkiye'de ordunun içine girip onu zayıflatmak dejenere etmek amacını güdüyorsa bunda tabi ki dışarıdan destek görüyorlar. Çünkü Türkiye'de ordu, çok mühim yani bizim tarihimizde de hanemizde de organizasyonun en belirgin şekilde ortaya çıktığı yerdir. Modernleşme demek insanın kalitesinin değiştirmekse en iyisinin henüz maalesef sadece askeri eğitimde becerilebildiği bir daldı bu. Sadece orada bu kadar başarılı olundu. Ben bir sürü fakülteleri gezdim, hocalık yaptım, talebelik yaptım. Size şunu söyleyebilirim; Sivil eğitim maalesef insanların kalite değişiminde öncülük yapamıyor. Bir değişme kalite düzelmesi ortaya çıkmıyor kolay kolay. Halbuki askeriye atılım gücü veriyor, gelişme gücü veriyor merak ettiriyor dedi. Ortaylı, ayrıca Türk ordusu üzerine yapılan planları kastederek Türk ordusuyla insanların neden uğraştıkları belli...Donanmanın yaptığı atılımlar belli, teknoloji gelişiyor bunu engellemek lazım. Bunun engellenmesi lazım. Bu nasıl olacak hepinizin çok iyi bildiği bazı alttan alta oymalarla olur. Çok açık şekilde kabiliyetli insanları diskalifiye edersin, insanların hayatını çalarsın. Bunun gibi bir takım numaralar hazırlarsın bu çok açık. Burada komplo teorisine inanıyorum ve öyle" diye konuştu.
Türk devrimiyle eğitim alanında başarılar sağlandığını söyleyen Ortaylı, günümüzde eğitim sisteminin büyük sorunları olduğunu belirterek şöyle devam etti, "Özel eğitime karşı değilim. Ama bugünkü gibi özel eğitim olmaz, sandviççi dükkanı gibi özel okul açıyor adamlar. 15 tane peynirci dükkanından iyi peynir çıkmaz. Bu feci bir şey ve tahlil edilmemiş bir sorun."
Öğrencilerin tarih alanında nasıl araştırma yapması konusuna ilişkin soru üzerine Ortaylı şunları anlattı, "Benim bildiğim Türkiye'de şöyle bir şey var. Efendim diyor; 'Çok lisan biliyormuş' diyor. Şimdi çok lisan bilmek bir şey değil. Tarihle uğraşan adam lisan bilir. Dil bilmesi de şart değil, yeterince bil. Bu fizikçilik, hekimlik, mühendislik gibi bir dal değil. Çünkü bunlarda İngilizce okunuyor sırf beynelmilel literatür. Bizim dalımızda maalesef herkesin çok değişik dillerde okuması lazım, mesleğe göre. Okuma yapmak yeter biraz konuşmak falan ama çok bilmek gerek. Ona hazırlanmanız lazım ve mukayeseli okumanız lazım, onu elinizdeki aletlerle yapamazsınız."
Ortaylı tarihçilere de eleştiride bulunarak,"Şunu da itiraf etmek lazım. Bu piyasada Kazım Karabekir ile Mustafa Kemal'i birbirine kırdırmaya çalışan hödükler var... Tarih dergileri çıkararak falan. Böyle şeylere itibar etmeyin. İstiklal Savaşı'ndaki komutanların ruh dünyasını gelişimini biz tespit edemeyiz. Çok belli ki bunlar büyük adamlar, oldukları yerde yatmak ister. Birisi doğu cephesinden, diğeri Orta Anadolu'dan gelip katılmış, sonuna kadar desteklemiş. Üçü dışında öbürleri sonradan katılmıştır" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği askeri operasyonlarla ilgili soru üzerine Ortaylı, "Onu hükümet bize sormuyor zaten, nasıl politika izleyeceğini. Yalnız Türk Silahlı Kuvvetleri bu savaşa katılanların içinde en eğitimli en dayanıklı ordudur. Çünkü bu Amerikan ordusunu ben ikinci cihan harbindeki ordu olduğu kanaatinde değilim. Bitmiş o devir bitmiş. Arada bir takım olaylar geçti. Yanlış politikalar izlendi vesaire. Burada en ciddi gidenler yapısı itibariyle bizimkiler. Ama nereye gidiyor, ne oluyor ben bilmiyorum. Siz de bilmiyorsunuz. Tesir edeceğimizi de zannetmiyorum. Yani hiç kimse bizi dinlemez. Siz bilmek zorundasınız, bu dönemde biz olayları anlamak, etüd etmek ve bilmekle görevliyiz. Bazı şeylerde doğruları şaşırmamak gerekiyor. Bunu da bilin. Cumhuriyetin temel kurumlarından birisi ordudur maalesef diyorum ikincisi yoktur. Topal ördek gibiyiz yani. İsterdim hukukçularımız olsun, üniversitemiz olsun, politikacılarımız olsun. Bunlar yok yani çok açık" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından İlber Ortaylı'ya günün anısına plaket verildi.
(DHA)