İlber Ortaylı: “Yatakta fethedilen ülke yok”

Ünlü tarihçi-yazar İlber Ortaylı, Türkiye’deki çocuk nüfus doğum oranıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bir bölgedeki insanlar hala nüfus artış veya azalış oranlarıyla ilgili tabana kuvvet siyaset yapıyorlar.

Ünlü tarihçi-yazar İlber Ortaylı, Türkiye’deki çocuk nüfus doğum oranıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bir bölgedeki insanlar hala nüfus artış veya azalış oranlarıyla ilgili tabana kuvvet siyaset yapıyorlar. Şuna da belirteyim; yatakta fethedilen ülke yok. Bu çok yanlış. Bunu yapan topluluklar hüsrana uğramışlardır” dedi.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) tarafından düzenlenen “Türk Devlet Geleneğinde Hakimiyet Anlayışı ve Sınır Güvenliği Meselesi” konusunda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak ünlü tarihçi-yazar İlber Ortaylı katıldı. Uncubozköy Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa üniversite öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Salon önünde uzun kuyruklar ve izdiham meydana gelirken salona giriş yapan Ortaylı, öğrencilerin kürsünün önündeki boş alanda oturabileceklerini söyledi. Bunun üzerine öğrenciler buldukları boş alanlarda oturdular. Konferansa Kıbrıs meselesiyle başlayan Ortaylı, “Kıbrıs, Türkiye’de çok moda olduğu üzere bir takım sağcılar, bir takım solcular tarafından konuşuluyor. ‘Başımızın belası’, ‘Bizi sevmiyorlar’, ‘Şu kadar para gidiyor, ne lüzum var’ gibi laflar 1974 müdahalesinden beri söylenir. Bunlar yanlış işlerdir. Kıbrıs Türkiye için vazgeçilmez bir yerdir” dedi.
Ege denizindeki birçok adayı Fatih Sultan Mehmet’in fethettiğini aktaran Ortaylı, “Fatih yaşasaydı, İtalya’ya geçecekti. Bunda şüphe yoktur. Rivayete göre Gebze sahrasında zehirlendi. Osmanlı’nın sınırı da orasıdır. Milletlerin büyüdükçe tabii sınırları olur. Duruma göre bir tabii sınırın safhasından öbürüne atlar. Devletimizin ilk tabii sınırı Balkanlardır” diye konuştu.
Osmanlılar döneminde Selanik’in kozmopolit büyük bir Yahudi şehri olduğunu belirten Ortaylı, “Selanik, kozmopolit bir yapı olarak Balkanlarda tutmamız önemliydi. Bu demek değildir ki ‘Selanik’ten her gelen Yahudi’dir. Böyle geri zekalı laflar var Türkiye’de. Gayet aptalca bir laf. İnsan bir şey söylerken yüksek yerlerde birazcık dikkat eder. Bazı şeyleri etüt eder. Soruyorum, -‘Sizin aileniz nereden geldi?, -‘Biz Selanikliyiz’, -‘Neresinden’, -‘Bilmem ananem bilir’ Kızım git bir an evvel anane sor çünkü Selanik dediğin koskocaman bir memleket” dedi.
“Kürtleri oraya indirirlerse orada hır çıkar”
Suriye’de yaşanan süreci de değerlendiren Ortaylı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi hiçbir şekilde Akdeniz milleti olmamış Kürtleri oraya indirirlerse orada hır çıkar. Bu sırf Türkiye’yi değil, herkesi rahatsız eder. Çünkü Suriye’nin o kısmı Akdeniz’e çıkıştır. Onların yeri değil. Herkes her yerde olmaz. Hiçbir zaman İsviçreliler Adriyatik kıyısına inmezler. Kimse müsaade de etmez, olmaz”
“Herkes nüfus ithal edemiyor”
Türkiye’nin demografik yapısı hakkında üniversite öğrencilerine çocuk doğum oranlarını soran Ortaylı, birbirinden farklı cevaplar gelmesi üzerine şu ifadeleri kullandı: “Çocuk doğum oranı 1,9’dur. Yani 19’dur. 2,7 değildir. Bin de 27 hiç olmadı. Olmuştur da ben görmedim. Genç bir üniversite mezunuyken nüfus etütlerine devam ettiğimde yüzde 25’ti. Süratle 19’a düştü. Bu 19’u doğum kontrolcüleri mi becerdi yoksa milletin kendi mi karar verdi tartışılır. Bir bölgedeki insanlar hala tabana kuvvet siyaset yapıyorlar nüfus artışıyla. Şuna da belirteyim; yatakta fethedilen ülke yok. Bu çok yanlış. Bunu yapan topluluklar hüsrana uğramışlardır. Dolayısıyla öyle hiç kimse çok çocukla ne zenginlik sağlar, ne hakimiyet sağlar hiçbir şey olmaz. Sadece sefalet, yoksulluk, bilgisizlik, adaletsizlik gelir. Onun için böyle şeylerle politika yapmayın. Yok falan artıyor, filan azalıyor. Bunun sonu gelmez. Fakat benim size söylediğim şu: Türkiye, azalan doğum oranlarına rağmen bu asrı ortalarında hala nüfusu genç olan bir ülke olacak. Türkiye’nin bir de avantajı vardır. Nüfus ithal edebilecek durumdadır. Herkes nüfus ithal edemiyor”
Göç meselesinin Türkiye için ileride büyük bir problem olabileceğini vurgulayan Ortaylı, “Göç, sınırlarımız bakımından ve iç güvenliğimiz bakımından yararlı mıdır, zararlı mıdır? Kesin hüküm vermemiz çok zor. Yararlı da olabilir. İktisadi bakımdan üretkenlik açısından yararlı sonuçları olabilir. Zararlı sonuçları da olabilir. Bunların hepsi incelenmeyle falan olur. Böyle çay saati dedikodusuyla karar verilecek bir şey değildir” şeklinde konuştu.
Konferans sonunda MCBÜ Rektörü Ahmet Kemal Çelebi, Ortaylı’ya teşekkür ederek, çiçek ve plaket takdim etti.
Konferansa, Manisa 1. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Albay Güven Dere, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli, İl Müftüsü Sinan Cihan, Yunusemre Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Şaver Yüksel, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Talip Akbaş, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Reklam
Reklam