İlber Ortaylı'dan Fethullah Gülen açıklaması: Belki bir Humeyni olmak istiyor

15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilgili konuşan İlber Ortaylı "Bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor." dedi.

Ünlü tarih profesörü İlber Ortaylı, İzmir'de düzenlenen 'Fuar Sohbetleri'nin konuğu oldu. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne değinen ve "Bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor" diyen Ortaylı, "Türkiye'de dini çatışma su yüzüne çıkmaz" tespitinde bulundu.

İzmir Enternasyonal Fuarı'nda Bayraklı Belediyesi tarafından düzenlenen 'Fuar Sohbetleri'nin son gün konuğu ünlü tarih profesörü İlber Ortaylı oldu.

Söyleşiye çok sayıda İzmirli katılırken, stantta dinleyicilere ayrılmış alana sığmayan bazı vatandaşlar söyleşiyi ayakta dinledi.

Reklam
Reklam

15 Temmuz darbe girişimine de değinerek "Darbe teşebbüsünde gördünüz bu fevkalade hassas bir konu, ne olduğu, kime karşı yapıldığı mühim değil, burada inanılmaz bir şekilde toplum üzerinde, toplumun yaşadığı tarihe, kurumlara karşı küstahça bir davranış, bir talep söz konusudur" diyen İlber Ortaylı şöyle devam etti:

"Adamın birisi adamlarıyla dünyayı yeniden yaratıp kendine göre kurmak istiyor. Baktığın zaman da çok açık bu. Yani bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor size Humeyni'yi tanıyan gören okuyan bir adam olarak açık söyleyeyim Türkiye'de din âlimleri arasında Humeyni ayarında biri yoktur."

"İNSANLAR AZ BİLDİKLERİ ÖLÇÜDE ÇOK KONUŞURLAR"

Türkiye'deki dini eğitimin tarihiyle ilgili olarak da, "Cumhuriyet döneminde maalesef dini eğitim kurumları çökmüştür. Cumhuriyet çöktürmüş değil, çökmüştür" diyen Ortaylı şunları söyledi:

"İşler iyi gitmiyordu ve o arada bu da zaten bir alternatif olarak dini bir eğitim kurumunu geliştirmek imkanı olmadı, hatta düşüncesi de olmadı. İnsanlar sağda solda köylerde gizli medreselerde okuyarak din adamı diye çıktılar. Kaç tane diyanet işleri başkanımız böyle yerlerden çıkmıştır. Bunların içinde hiçbir şekilde kale alınmayacak insanlar vardır. Onun içindir, öyle herkesin büyük iddialarla çıkması.

Reklam
Reklam

İnsanlar az bildikleri ölçüde çok konuşurlar, maalesef felsefe ve içtimai bilimler bu yeni yapılanmalara müsaittir; yani bir fizikçinin, bir kimyagerin, bir matematikçinin boş kafayla dolu laf etmesi biraz zordur, ama öbür dallar için bunu söylemek mümkün değildir."

"TÜRKİYE'DE DİNİ ÇATIŞMA SU YÜZÜNE ÇIKMAZ"

Türkiye'de sanıldığının aksine dini çatışmaların su yüzüne çıkmadığını belirten Ortaylı, "Burası kozmopolit büyük bir imparatorluk olduğu için insanların bir arada yaşama özelliği vardır.

İkincisi, bu memlekette muhacirler açıkta kalmaz. Gelen mutlaka burada bir yere yerleşir, bir yuva edinir.

Üçüncüsü bu memlekette müesseseler vardır, mesela adliye konusunda kurulu düzen devam etmiştir, hukuk devrimi olmuştur, hukuk sistemimiz değişmiştir, Romanist hukuk sistemine geçmişizdir ama bunu hiçbir zaman memlekette adli sistemin çökmesi, duraklaması davaların görülmemesi veya bir takım insanların hapishaneye koyulup unutulması veya hapishanelerdeki insanların cezalarını çekmeden başıboş şekilde sokağa çıkması gibi olayları neticelenmemiştir.

Reklam
Reklam

Dördüncüsü, burada ordu vardır; Türkler'in ordusu eski bir kurumdur ve Türkler asker bir millettir, bu sadece askerlik hocasının derste söylemesiyle ortaya attığı bir slogan değildir" şeklinde konuştu.

HUMEYNİ KİMDİR?

Humeynî, 24 Eylül 1902'de Humeyn şehrinde doğdu. Asıl adı Ruhullah soyadı Mustafavî olan, ancak Musevî-yi Humeynî olarak tanınan İmam Humeynî'nin babası, zamanın ulemasından sayılan Seyyid Mustafa idi. Beş aylık iken babasını kaybetti.

15 yaşındayken o güne kadar kendisini büyüten annesi ve halası ölünce kimsesiz kaldı. 1920'de İslami ilimler üzerine eğitim almak için gittiği Arak kentinde Şeyh Abdülkerim Hairi'nin öğrencisi oldu. 1922'de Kum kentine yerleşti. 1930'da, doğduğu kentin anısına Humeyni soyadını aldı. Felsefe, mantık, kelâm, fıkıh, irfan ve öteki İslam ilimleriyle ilgili çok sayıda yapıt kaleme aldı. 1929'da Betül Sakafi Humeyni ile evlendi. Evlendiğinde kendisi 27, Betül Sakafi Humeyni 15 yaşındaydı. Yedi çocukları oldu, bunlardan ikisi hayatını kaybetti.

İmam Humeyni, İslam bilimleriyle ilgili eserlerinden çok, Muhammed Rıza Şah Pehlevi'ye karşı açıkça tutum alması, Batı nüfuzuna karşı çıkması ve devlet yönetiminde İslami kuralların geçerliliğini uzlaşmaz biçimde savunmasıyla tanındı. 1950'lerde ayetullah, 1960'ların başlarında da büyük ayetullah unvanını alarak Şiî molla hiyerarşinin en üst katına yükseldi.

İmam Humeyni, 1962-63'te şahın toprak reformu programı çerçevesinde bazı dinsel vakıfların mülklerine el konulmasına muhalefet ettiği için tutuklandı. Bunun üzerine hükümet karşıtı hareketler patlak verdi. İmam Humeyni bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 4 Kasım 1964'te Türkiye'ye sürgün edildi. Haziran 1989 yılında Tahran'ın kalp hastanesinde vefat etti.

AA

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: