Mersin Veteriner Hekimler Odası Oda Başkanı Mustafa Kemal İlcay, Kurban Bayramı döneminde yoğun hayvan nakilleri ve büyük miktarlarda hayvan kesimlerinin yapılmasının hem hayvan sağlığı hem de halk sağlığı açısından büyük riskler ortaya koyduğunu belirterek, gerekli önlemlerin alınması konusunda yetkilileri ve vatandaşları uyardı.
Veteriner Hekimler Odası Başkanı İlcay, Kurban Bayramı öncesinde gerek kurbanlıkların taşınması ve satılması gerek kurbanlık seçimi, kesimi ve etlerin saklanması konularında alınması gereken önlemleri İHA muhabirine anlattı. Her yıl Kurban Bayramı’nda yaklaşık olarak 600-650 bin büyükbaş ve 2 milyon küçükbaş hayvan kesildiğine işaret eden İlcay, bu kadar çok sayıda hayvanın bu kadar kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesinin, gerekli kontrol ve denetimlerin yapılmaması ile hayvan sahiplerinin ve kurban kesenlerin gerekli önlemleri almaması halinde insan ve hayvan sağlığı ile çevre açısından büyük tehlikeler ortaya çıkarabildiğine dikkat çekti. İlcay, “Özellikle, veteriner hekim kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini arttırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etler insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturmaktadır. Kurbanlık hayvanların sokaklarda dolaştırılması, meydanlarda bekletilmesi, satın alınan hayvanların evlerin bahçelerinde, balkonlarda tutulmaları ve uygun olmayan yerlerde kesilmeleri tehlikenin boyutunu daha da arttırmaktadır. Bu nedenle kurban kesimlerinin veteriner hekim kontrolü yapılan ve hijyen şartlarının sağlandığı mezbaha veya belediyelerin kurduğu kurban kesim yerlerinde yapılması en güvenli yoldur” dedi.
Vatandaşları, hayvanlardan insanlara bulaşabilen 200’den fazla zoonoz karakterli hastalık bulunduğu konusunda uyaran İlcay, bu hastalıkların özellikle kurban bayramlarında görülme sıklığının yaklaşık yüzde 30 oranında arttığının altını çizerek, “Türkiye ve pek çok komşu ülkede bruselloz, tüberküloz, şarbon, kist hidatik, sistiserkoz gibi hastalıklar günümüzde hala görülmekte olup, önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaya devam etmektedirler. Hayvan ve hayvansal ürünlerden gelebilecek bu tehlikelerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için öncelikle hastalıkların hayvanlarda kontrol altına alınması gerekir” diye konuştu.
Salgın hayvan hastalıklarının yayılmasında en önemli etkenlerden birinin kontrolsüz hayvan hareketleri olduğunu vurgulayan İlcay, Kurban Bayramı dolayısıyla artan hayvan hareketlerinin de hastalıkların yayılma riskini çok daha fazla arttırdığını kaydetti. İlcay, kurbanlık sevki yapacak yetiştiricilerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın il ve ilçe müdürlüklerinden Veteriner Sağlık Raporu almaları, araçların dezenfeksiyonunu yaptırmaları ve genelge hükümleri doğrultusunda sevklerini yapmalarının sağlığın korunması açısından gerekli ve zorunlu olduğunu söyledi.
KURBANLIK ALIRKEN VE KESERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Kurbanlık alımı, kesilmesi ve etlerin saklanması konusunda da bilgiler veren İlcay, kurbanlık alırken dikkat edilmesi gereken konuları şöyle açıkladı: “Veteriner sağlık raporu ve menşe şahadetnamesi olmayan; sığır ve mandalarda küpesi ve pasaportu bulunmayan; çok zayıf, gebe, yeni doğum yapmış, çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan; yüksek ateş, tüyleri karışık ve mat, bakışları ve dış görünümü cansız, pis kokulu ishal ve burun akıntısı, çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız, vücudun herhangi bir yerinde şişlikler gibi hastalık belirtisi gösteren hayvanların kurbanlık olarak alınmaması gerekir.”
Kurban kesimlerinin ilgili kurumlarca hazırlanan kesim yerlerinde yapılmasını öneren İlcay, kurbanlıklarını bahçelerinde kendileri kesmek isteyen vatandaşların dikkat etmeleri gereken konuları da şöyle sıraladı: “Kesimler temiz ve serin yerlerde yapılmalı ve buralarda bol miktarda su bulunmalıdır. Kesim işlemi, mümkün olduğunca hayvanlar askıya alınarak yapılmalıdır. Kesim yapan kişinin sağlıklı ve temiz olması gerekir. Bıçaklar sık sık temizlenmelidir. Hayvan tutulup yatırılırken veya askıya alınırken işkence-eziyet edilmemelidir. İç organlar yüzme işini takiben en kısa sürede çıkarılmalıdır. Yutak boşaltılmalı, mide-bağırsak, safra ve idrar kesesi ve üreme organları çıkarılmalı, memeler karkastan uzaklaştırılmalıdır. Kesim sırasında kan, bağırsak içeriği gibi maddelerle çevrenin kirlenmesi engellenmelidir. Tüketilecek sakatatlar temiz bir şekilde çıkarılmalıdır. Kurban atıkları çöp varillerine ve gelişi güzel çevreye atılmamalı, kanalizasyon kanallarına dökülmemelidir. Çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin çukurlara gömülmelidir.”
Kurban etlerinin, önce güneş görmeyen serin bir yerde 5-6 saati geçmeyecek şekilde bekletilerek etin sıcaklığının düşmesi sağlandıktan sonra buzdolabına kaldırılması gerektiğini de söyleyen İlcay, sözlerini şöyle tamamladı: “Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığındayken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu nedenle etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede (2. gün) bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli, atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesi ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı koşullarında 5-6 gün, kıymada genellikle 3 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda -18 derecede muhafaza edilmelidir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz