Türk Devletleri Teşkilatı "Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer Dördüncü Toplantısı"nın ikinci oturumu Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlendi. Toplantıya Türk Devletleri yetkilileri, bakanlar ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da videomesaj gönderdiği toplantıda Fahrettin Altun açıklamalarda bulundu.
Özellikle medyadaki dezenformasyona değinen Altun, sağlıklı ve doğru haber almak için çalışmalara başladıklarını belirtti. Altun, "Bugün burada yeni çerçevede Türk Haber Ajansları Birliği'nin kuruluşu noktasında bir karar aldık ve ilk toplantının da yine İstanbul'da gerçekleşmesi yönünde bir karar aldık. İnşallah bu birliği önümüzdeki ay itibariyle hayata geçireceğiz. Dezenformasyonla mücadele için ortak şekilde işleteceğimiz mekanizmaları neler olabilir, atacağımız adımlar neler olabilir bunların müzakeresi ve planlamasını yine burada ele aldık. Biz Türkiye olarak maalesef dezenformasyonun ve dijital faşizmin despot uygulamalarına ziyadesiyle maruz kalan bir ülkeyiz. Hatta, küresel dezenformasyon problemine en fazla maruz kalan ülkelerin başında geliyoruz diyebiliriz. Elbette bu aynı zamanda bizim dezenformasyonla mücadele noktasında ulusal ve uluslararası medyanın yanı sıra sosyal medyada da önemli bir muktesebat geliştirmemizi, önemli bir direnç kapasitesi geliştirmemizi bir anlamda yol haritası ortaya koymamızı da beraberinde getirdi" dedi.
Fahrettin Altun, sosyal medyada itibar suikasti yaşandığını bunun önüne geçmek için gerekli çalışmaların yapılacağını kaydetti. Altun, "Bulunduğumuz her yerde Türk varlığına kasteden saldırılara, bizi yok saymaya çalışan küstahça girişimlere maruz kaldık, kalıyoruz. Her birimiz farklı boyut ve ölçekte bu tehditleri yaşadık, yaşıyoruz. İçinden geçtiğimiz post-truth, yani hakikat ötesi dönemde, dezenformasyon da bu mütecavizlikler için çok sık kullanılan bir sistematik araç haline geldi. Dezenformasyon bugün ülkelerimizin ve Türk dünyasının bütünlüğünü hedef alan bir milli güvenlik meselesidir. Dolayısıyla dezenformasyonla mücadele için güç birliği yaparak etkin uygulamaları ve proaktif adımları hayata geçirmemiz son derece hayatidir. Bir avuç medya şirketinin kendini bireylerden ve devletlerden üstün gören uygulamalarla sergiledikleri despotluğa ve tahakküme itiraz etmeliyiz. Bununla da kalmayıp, özellikle dijital mecralarda tüm insanlığın faydasına hizmet edecek özgün model ve uygulamalar geliştirmeliyiz. Yeni teknolojiler ve dijitalleşmenin getirdiği imkanlarla yaşanan büyük ve hızlı dönüşüm içinde, sabitemiz elbette her zaman ve sadece hakikat olmalıdır. Çünkü unutmayalım ki değişmeyen tek şey hakikattir ve biz her zaman olduğu gibi, hakikate sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu hakikat arayışını yankı odalarında boğmayı hedefleyenlerin karşısında duracağız. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi olduğu kadar, siber vatanımızı da gereken her türlü yöntem ve araçla savunacağız" ifadelerini kullandı.
(DHA)