Uzmanlar, istenen veya tercih edilen ilişkinin eşler arasında konuşulmamasının, cinsel etkinlikte tatminsizliğe yol açtığını ve bu durumun yıllarca devam ettiğini belirttiler. Bazı hekimler tarafından 'düşünce okunması' olarak adlandırılan bu tarz iletişim sorununun, birçok çiftin, hayatlarının diğer anlarında geliştirdikleri bir alışkanlık olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Yaralanmaktan veya diğer kişinin egosunu yaralamaktan korkan her kişi, partnerinin ne istediğine kendisi karar vermeye çalışır. Bu yüzden de zanlarla yürüyen ilişkilerde, eşler hep karşı tarafın kendisini anlamasını bekler. Sonuçta da iletişim bozukluğu yaşanır" dediler.
Uzmanlar, cinsel isteğini eşine ifade edemeyen kadınların, 'isteğini kocasına söyleyen kadının kötü olarak damgalanacağı' kaygısını taşıdığını ifade ederek, "Bu da eşler arasındaki cinsel iletişimi bozmakta ve cinsel istek bozukluğundan, uyarılma ve orgazm bozukluklarına kadar birçok durumun karşımıza çıkmasına sebep olmaktadır. Çözüm ise, anlaşılmayı beklemek yerine kendinizi ifade etmeniz, karşıdakini anlamaya çalışmak yerine sormaktan geçiyor" görüşünde birleştiler.
Uzmanlara göre, sorunu halletmenin en iyi yolu ise beklentileri ifade edip, karşıdaki insanların beklentilerini sormaktan geçiyor. Normal hayatta da geçerli olan bu durum, cinselliğin daha iyi yaşanmasında etkili oluyor.