Cümlede bulunan unsurlar yani bir cümleyi oluşturan özne, yüklem ve tümleç gibi birimlerden her biri çeşitli görevleri bulunan kelime ve kelime gruplarından oluşur. Bu kelime ve kelime grupları sahip oldukları anlamlar, görevleri, kullanım alanları dâhilinde cümleye anlam katarlar. Türkçenin etkin ve doğru kullanımı için bu unsurların ne oldukları, ne için kullanıldıkları ve nasıl kullanıldıklarının bilinmesi gerekir.
İlgeç sanılanın aksine Türkçe kökenli bir kelimedir. Türkçede “bağlamak” anlamına gelen “il-“ fiiline eklenen “+(g)Aç” ekiyle türetilmiş bir kelimedir. Edat kelimesinin Türkçe karşılığı olarak kullanılan ilgeç kelimesi edat demektir. Arapça edat kelimesinin karşılığı olarak türetilen ilgeç kelimesi kısaca tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle, cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türüdür. Bu doğrultuda da ilgeç eş anlamlısı olan kelime “edat” kelimesidir.
İlgeç ya da edat kısaca tek başına bir anlamı olmayan, bir sözle birlikte kullanılan ve bu sözü cümledeki diğer kelimelerle bağlayan bir kelime türüdür. Başka kelimelerle birlikte öbekleşerek kullanılan yani diğer kelimelerle birlikte yeni anlam ilgisi kuran kelimelerdir. Edatlar kendi içinde üç ayrı grupta incelenir:
Türk dilinde fiil ve isimler tek başlarına kullanıldıklarında bir anlam ifade ederken edatlar tek başlarına bir anlam ifade etmez. İlgeçlerin bir anlam ifade edebilmesi için başka kelimelerle birlikte kullanılması gerekir. İlgeç özellikleri şu şekilde özetlenebilir:
Türkçede kullanılan pek çok edat bulunur. Bu edatlardan ilki “ile” edatıdır. Kısaca ilgeç örnekleri ve kullanım şekilleri şu şekildedir:
İle:
Soyut bir kelimeyle kullanılırsa ilgeç değil durum zarfı olur. İle edatı ile ilgili örnek cümleler:
Elma ile armut alıp eve gelmişti.
Gibi:
Birlikte kullanıldığı sözcükle beraber isim, sıfat ya da zarf olabilir. Gibi edatı ile ilgili örnek cümleler:
Sanki:
Gibi edatıyla birlikte kullanılırsa anlatım bozukluğu yaratır. Sanki edatı ile ilgili örnek cümleler:
Romanları daha başarılıydı sanki.
Kadar, -e kadar
Zarf tümleci ya da edat tümleci de yapabilir. Kadar, -e kadar edatı ile ilgili örnek cümleler:
Onu görünce evini görmüş kadar mutlu oldu.
İçin:
Söz öbeği olarak kullanılıyorsa genellikle edat tümleci olur. İçin edatı ile ilgili örnek cümleler:
Amaç, zamanda yakınlık, gibilik, koşul anlamları kazandırır. Üzere, üzre edatı ile ilgili örnek cümleler:
Tam da evden çıkmak üzereydik.
-e göre:
Yönünde, uygunluk, bakımından, görelik, karşılaştırma anlamları katar. -e göre edatı ile ilgili örnek cümleler:
Allah gönlüne göre verir inşallah!
Karşı:
Birleşik fiil yapabilir, sıfat ve isim olarak kullanılabilir. Karşı edatı ile ilgili örnek cümleler:
Karşı evde ışıklar hâlâ yanıyordu.
Amaç ve neden ilgisi kurar. Doğru edatı ile ilgili örnek cümleler:
Sınavdan yüksek alabilesin diye bir sürü öğretmene para verdik.
Doğru:
Sıfat, isim ve zarf olarak kullanılırsa edat olmaktan çıkar. Doğru edatı ile ilgili örnek cümleler:
Sabaha doğru geldiler.
Ayrılma durum ekiyle birlikte kullanılır ve neden ilgisi kurar. Dolayı, ötürü edatı ile ilgili örnek cümleler:
Yönelme durumu ekiyle birlikte kullanılır ve karşıtlık bildirir. Karşın, rağmen edatı ile ilgili örnek cümleler:
Onu sevmesine rağmen ayrılmak zorunda kalmıştı.
Ayrılma durum ekiyle kullanılır ve eylemin başlangıç yeriyle zamanını belirtir. Beri edatı ile ilgili örnek cümleler:
Yıllardan beri bu evde yaşamak ona kötü geliyordu.
"Sadece, bir tek” anlamına gelme şartıyla edat olarak kullanılır. Yalnız edatı ile ilgili örnek cümleler:
Cebinde yalnız ekmek parası kalmıştı.
Olsa olsa, sınırlandırma, özgülük, sadece, yalnız anlamlarını barındırır. Ancak edatı ile ilgili örnek cümleler:
Geç çıkmışlar, geceye ancak gelirler.
Yüklemi olumsuzlaştırır. Değil edatı ile ilgili örnek cümleler:
Dediklerini yapmamış değiliz, neden bağırıyorsun?
Mi:
Soru edatıdır, ek alabilir. Farklı anlam bağları kurabilir. Mi edatı ile ilgili örnek cümleler: