'İlişkide erkek bendim!'

Deniz Seki eski sevgilisi Hüsnü Şenlendirici hakkında konuştu. İşte o röportaj...

****

Hüsnü'yle bir daha karşılaştın mı?
- Hayır.

Hiç düşündün mü, "Karşılaşsam ilk edeceğim laf ne olurdu?" diye...
- Düşündüm. Ama o bana özel...

Gözünün içine nasıl bakacağı aklına geldi mi?
- Boş ver ya, yok artık öyle biri...

Onunla ilgili haberleri okuyor musun?
- Hayır, okumuyorum, ilgilenmiyorum.

Şu anda hangi dönemindesin?
- Kendimi yeniden yaratma... Ve çok sancılı.

Esas olarak neyi anladın?
- Ben bir melek değilmişim, kulmuşum... Her insan gibi hata yapabilirmişim... Hayat da, yaşadığımız hayattan ibaret değilmiş, çok ama çok derin ara sokakları varmış... Ve yanlış sevgi yatırımları insanın hayatını kaydırırmış... Şimdi ise sevgi yatırımı bile yapmaya korkuyorum...

Hüsnü'nün yerinde olsaydım... Cezaevinin önüne çadır kurardım, açlık grevi yapardım...

Aslında hepimiz merak ediyoruz: Hüsnü'ye karşı ne hissediyorsun? Öfke mi, umursamazlık mı, kayıtsızlık mı, kin mi, nefret mi, boşluk mu? Ne?
- Bunlar geçmişte kaldı, ben de o geçmişi unuttum...

Sen ne hissettin ya, "Aşk-meşk bir yana, bu adam, yol arkadaşım beni sattı" gibi hissetmedin mi?
- Bu ilişkideki erkek bendim... Bendim çekip çeviren... Ve o, beni yarı yolda bıraktı... Buysa duymak istediğin...

Hayır, daha fazlasını duymak istiyorum. Bir kadın ne hisseder? Bunu anlat bana...
- Bu konuyla ilgili konuşmak istemeyecek kadar kırgınım... Bu aşk yanlıştı, yanlış olduğunu bile bile sonuna kadar gittim... Adımın Deniz olduğu gibi, en derinini, en dibini gördüm. Boyumun ölçüsünü aldım...

İyi de sen bu süreçte ne hissettin?
- En kötüsünü... Ben iki kişi yürüyoruz zannediyordum, meğer tek başına yürüyormuşum. Ben içimdeki "erkek Deniz"e sığınmak durumunda kaldım, çok ciddi bir yalnızlık duygusu, tokat gibi...

Ya Hüsnü'nün başına aynı şey gelseydi...
- Dalga mı geçiyorsun! Ben olsaydım, cezaevinin önüne çadır kurardım, açlık grevi yapardım... O ya da başka bir erkek için, ben aşkıma sahip çıkardım... Ama bunları söylemek bile iyi değil, ben yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum, içimde kıymetini bilmeye çalıştığım, barışmak için akla karayı seçtiğim bir Deniz var, en son istediğim şey tekrar polemiklere malzeme olmak...

En en en çok sana ne koydu?
- Sevgisine sahip çıkmadı, yazık...

"Barıştılar" gibi laflar ortalıkta dolandı...
- Yalandı...

Hiçbir şekilde telefonla bile mi konuşmadınız mı?
- Hayır. Hiç.

İçerdeyken... "Ziyaretçin var Deniz..." dediklerinde, bir ihtimal odur belki diye kapıya koştuğun olmadı mı?
- Olmaz mı? İnsanım ben, kadınım, yaralıyım, tabii ki oldu...

Ama gelmedi...

- Gelmeye çalışmış, gelememiş...

O saç kesmeler, ona yollamalar...

- Yalan.

Kim çıkarıyor?

- Ben nereden bileyim.

Kafandan şunlar geçiyor mu: "Karısının ahını aldım..."

- Gözünü seveyim buralara girme, her şeye yeniden başlarız, bana kötülük yaparsın, ben oraları çoktan geçtim... Bu adam konusunda da tertemizim artık. Bitti, izi bile kalmadı.

Bir daha birine kolay teslim olacağını düşünüyor musun?

- Of Ayşecim, bundan sonrası ömürlük olsun istiyorum.

Ona nasıl karar vereceksin?

- Bilmiyorum. Belki de hiçbir ilişkiye girmeyeceğim.

Kendini geri mi çekiyorsun?

- Hem de nasıl... Güya aşk kadınıyım... Korkuyorum ve çok kırgınım. Güvenemiyorum. Ne aşka, ne insanlara. Bir de herkesi çok bedbaht görüyorum, mutlu insan az etrafta, temkinliyim. Bir ağaç dikmişsin, sulamışsın, büyütmüşsün, sonra tepeme yıkılmış. Ama söylüyorum, suçlu varsa o da benim, kendimi korumadan yaşadım, hesapsız, kitapsız, teslim oldum...

Ola ki aşk kapını çaldı, nasıl bir aşk istersin...

- Bundan sonra anne olmak istiyorum. Kalbime sokacağım insanın, çocuğumun babası olmasını istiyorum. Zor gözüküyor. Olmazsa da, o defteri tamamen kapatacağım. Onun için kendime bir zaman koydum.

Maddi olarak ne durumdasın?

- E çok parlak değil. Maddi manevi hayatımı yeniden yapılandırmaya çalışıyorum. Daha yeni yeni kendimi ayağa kaldırıyorum. Nisan gibi yeni albümüm çıkacak. Ama insanın "gönlü aklına yetmemiş" hali şarkılara iyi geliyor, orası kesin. Daha derin duygulu şarkılar var yeni albümde.

DENEYİMLERİMİ İKRAM ETMEK İSTİYORUM

Ben herkesin adının aynı olduğu bir yeri gördüm. Orayı gördükten sonra okuduğum kitaplar değişti. Bir çiçeğe, bir böceğe bakış açım değişti. Kendime ve hayata bakışım değişti. İçimdeki o Deniz'e o kadar kötü davranmışım ki. Ben önce kendi içimdeki Deniz'le barıştım. Orada yaşadığım her şey, hayatın bana sunduğu bir deneyim aslında. Evet çok acı çektim ama bir sürü de şey öğrendim. Öğrendiklerimi en güzel şekilde, şarkılarımda, gelecekte yazmak istediğim kitabımda, yapmak istediğim filmimde beni sevenlere ikram etmek istiyorum. Onlar, denemeden görsünler. Deneyip yaşamak, insanın canını çok acıtıyor...

Anahtar Kelimeler: