Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ilısu Barajı Projesi'ne ilişkin, ''İçeride ve dışarıda üretilen bütün kampanyalara rağmen, bugün Türkiye böyle büyük bir projeyi kendi kaynaklarıyla, başkasına el açmadan, kendi imkanlarıyla, kendi insanıyla yapabilecek güce gelmiştir ve şu anda yapıyor'' dedi.
GAP bünyesindeki kilit projelerden biri olan Ilısu Barajı ve HES inşaatının en önemli safhalarından biri olan Nehir Derivasyon İşlemi, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından törenle başlatıldı.
Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu Barajı havzasında düzenlenen törenle Ilısu Barajı'nda ilk defa nehir derivasyon işlemi başladı. Ilısu Barajı'nda düzenlenen törende bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ilısu Barajı Projesi'ne ilişkin, ''İçeride ve dışarıda üretilen bütün kampanyalara rağmen, bugün Türkiye böyle büyük bir projeyi kendi kaynaklarıyla, başkasına el açmadan, kendi imkanlarıyla, kendi insanıyla yapabilecek güce gelmiştir ve şu anda yapıyor.'' dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, projede emeği geçen herkese Kürtçe ve Türkçe teşekkür etti. Şimşek, Türkiye açısından ekonomik ve stratejik boyutları olan önemli bir projede yeni bir eşiğin aşıldığını belirtti. Derivasyon tünellerinin faaliyete geçeceğini, bundan sonra baraj yapımının daha da hızlanacağını ifade eden Şimşek, projenin yarılandığını, 2014 Haziran sonuna kadar bitirilmesinin hedeflendiğini aktardı. Türkiye'nin en büyük dar boğazının, enerjide dışa bağımlı olması olduğunu dile getiren Şimşek, şunları söyledi: ''Biz geçen sene enerji ithalatına 54 milyar dolar ödedik. Bu sene petrol fiyatları yüksek seyretmeye devam ediyor. Muhtemelen bu sene enerji ithalatına Türkiye olarak yaklaşık 60 milyar dolarlık bir kaynağı dışarıya aktarmış olacağız. Tabi ki ülkemizin suyunu rüzgarını, güneşini, enerjiye dönüştürdüğümüz ölçüde sadece dışarıya bağımlılığı azaltmakla kalmıyoruz, aynı zamanda hakikaten çevreyle daha dost, özellikle sürdürülebilir kalkınma açısından çok büyük önemi olan bir kaynağı da harekete geçirmiş oluyoruz. Bu yatırımlar çok rentabıl. Ben değerli bakanımı ve ekibini gerçekten tebrik ediyorum.''
Türkiye'nin çok zor dönemler geçirdiğini aktaran Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: ''Basit bir göletin yapımı bile 10,20,30 yıllar almış. Bugün Türkiye'de kamu yatırım projelerinin ortalama tamamlanma süresi 3.3 yıl. Yani bu türden büyük projeler dahi çok kısa bir sürede bitirilebiliyor, ekonomiye kazandırılıyor. Rentabıl derken, şunu kastediyorum; yani ortalama 6-7 yılda kendisini amorti eden bir projeden bahsediyoruz. Yani Türkiye'de kaynak tahsisi açısından, en doğru tercihlerden bir tanesidir. Bu tabi ki genel anlamda bu türden yatırımların ne kadar doğru olduğunu, hele değerleri bakanımızın çalışmalarıyla eskiden kamu kaynaklarıyla belki 50 yıl alacak proje yükünü özel sektör dinamizmini kullanarak şimdi biz çok hızlı bir şekilde Türkiye'ye kazandırıyoruz. ''
Sonuçta milletten vergi topladıklarını, bu vergilerle hizmet sunduklarını, bir kısmını yatırıma ayırdıklarını kaydeden Şimşek, ''Eskiden öyle değildi. Çok değil. 10 yıl önce bu ülkede toplanan 100 liralık vergi gelirinin 86 lirası faize gidiyordu. Böyle bir ortamda bu tür projelerin 30 yıl alması o yüzden sürpriz değildi. Çünkü milletten toplanan vergi gelirleri, büyük ölçüde devletin iç ve borç faizlerine gidiyordu. Çok şükür bunu değiştirdik. Yani 2002'de 100 liralık vergi gelirlerinin 86 lirası faize giderken, geçen sene biz bu rakamı yüzde 16.6'ya yani 100 lirada 17 lira civarına indirdik. Milleten aldığımızı, millete eser ve hizmet olarak sunuyoruz'.' ifadelerini kullandı.
Projeyi çok önemsediklerini vurgulayan Bakan Şimşek, şöyle devam etti.''Bizim su kaynaklarımızı, hele sınır aşan su kaynaklarımızı daha optimal kullanmamızdan yola çıkın, bu bölgenin hakikaten kaderinin ciddi bir şekilde değiştirilmesine kadar bir çok başka boyutları var. Tabi bu projeyi bilmeyenler, bu projede çevreye, tarihe, kültüre gösterilen hassasiyetleri bilmeyenler maalesef zaman zaman bu türden projeleri istismar edip, ülkemize milletimize ayrı bir şekilde sunma çabası içerisindeler. Şunun altını açık bir şekilde çizmek lazım; içeride ve dışarıda üretilen bütün kampanyalara rağmen, bugün Türkiye böyle büyük bir projeyi kendi kaynaklarıyla, başkasına el açmadan, kendi imkanlarıyla, kendi insanıyla yapabilecek güce gelmiştir ve şu anda yapıyor. İnşallah bu proje zamanında bitecek. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı azalacağı gibi, cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden bir tanesi olan Güney Anadolu Projesi'nin çok önemli bir ayağı devreye girmiş olacak. Sadece bu bölge açısından değil, bütün dünya tarım üretimi ve sanayiye dayalı tarım açısından son derece önemli bir projenin, çok önemli bir ayağı daha devreye girmiş olacak. Bu proje ağırlıklı olarak enerji üretimine yönelik olacak."
Bu projenin tamamlanmasının ardından Cizre Barajı'nın yapılmasının mümkün hale geleceğini vurgulayan Şimşek, "Böylece bu bölgede yani Mezopotamya’nın çok verimli toprakları suya kavuşmuş olacak. Ülkemiz açısından hakikaten çok önemli bir eşiği aşmış olacağız. Bölgesel kalkınma açısından proje çok önemli. Bu projenin içinde kentsel dönüşüm var. Hasan Keyf'i ben çok iyi bilirim. Baraj bitmeden Hasan Keyfli kardeşlerimiz yeni şehre taşınmış olacaklar. Orada fakültesinden tutun, hastanesine kadar belki bisiklet yollarına kadar hakikaten Türkiye'ye örnek olacak. Hem tarihi korumaya hem de kentsel dönüşüm anlamında çok farklı bir boyutu olacak.'' şeklinde konuştu.
EROĞLU: HİDROELEKTRİK SANTRALLE YILDA YAKLAŞIK 110 MİLYAR KİLOVAT SAAT İLAVE ELEKTRİK ÜRETECEĞİZ
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ilısu Barajı'nın yüzde 45'inin tamamlandığını belirterek, ''Allah'ın izniyle 2014 yılında bitireceğiz.'' dedi. Çok önemli bir projenin hayata geçirildiğini, barajın bu bölgeye hayat vereceğini aktaran Eroğlu, ''Yaklaşık 24 milyon metre küp hacmi ile Türkiye'de ikinci büyüklükte. Enerji üretimi açısından, 4 milyar kilovat saat elektrik üretecek ve Türkiye'de 4. sırada. Ve Dicle Nehri üzerinde olan en büyük barajın birazdan derivasyon işlemini yapacağız.'' diye konuştu.
Yılda enerji ithalatı için 60 milyar dolar harcandığını ifade eden Eroğlu, şunları söyledi: ''Bu büyük bir para. Hükümetimizin ilk dönemi, 2003 yılında Türkiye'nin 186 milyar kilovat saat bu sulardan hidroelektrik enerji üretmesi mümkünken, maalesef sadece ve sadece 26 milyar kilovat saat üretebiliyormuş... Yani Su akıyor biz bakıyormuşuz. Dolayısıyla bu barajların yapılması bir zaruret, mecburiyetti. Çünkü Türkiye'de sürekli akan nehirlerimiz yok. Pek çok derenin yüzde 80'ni yazın kuruyor. Bu yüzden gerek sulama ihtiyacı, içme suyu, hayvan suyu ve sanayi suyu ihtiyacı için mutlaka kışın yağan yağmurdaki suyu biriktirecek barajlar yapmamız, göletler yapmamız gerekir.''
Türkiye'de tarımın geliştirilmesi için bütün alanların sulanması gerektiğini dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bakın geçmişte sulanmayan araziler şimdi sulanıyor. Şanlıurfa'da Diyarbakır'da, Batman'da, Mardin'de sulanınca bereket yağıyor. Biz diyoruz ki sulamalarla, hidroelektrik enerji üretimiyle ve diğer yatırımlarla, bu bölgeyi Türkiye'nin gıda üretim ve ihracat üssü yapacağız. Dünyaya ihracat edeceğiz. Şu anda dünyada en önemli sektör enerji gözüküyor. Ama ben size şunu söyleyeyim; 2025 yılından sonra dünyada en önemli sektör gıda güvenliği olacaktır. Dolayısıyla bu topraklar gerçekten bereketli topraklar. İnşallah sulamayla 14 misli gelir artıracak, insanımızın cebine girecek. Bütün dünyaya buradan gıda ürünlerini ihraç edeceğiz.''
DSİ ve özel sektörün destanlar yazdığını, şuan da yaklaşık bin 500 – bin 600 adet küçük büyük hidroelektrik santral yapılması için talep olduğunu aktaran Eroğlu, ''Bunların pek çoğun temelini attık. 100-150 tanesinin açılışını yaptık. Sadece özel sektörünün yaptığı hidroelektrik santralle yılda yaklaşık 110 milyar kilovat saat ilave elektrik üreteceğiz. Cari açığın veya enerji ithalatın bir kısmı da buradan karşılanacak. Biz enerjide dışa bağımlı olursak sanayimizi de bütün çalışmalarımızı da riske atarız.'' ifadelerini kullandı.
GAP'ın Türkiye'nin en büyük kalkınma projesi olduğunu kaydeden Eroğlu, şunları konuştu: ''Mardin'de, Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Gaziantep'te Siirt’te, Kilis'te nereye el atarsanız atın içme suyu meselesini kökünden çözdük. Muhtemelen 2017 yılında bütün büyük barajlarımız bitmiş olacak. Bu da büyük bir müjde. Çok kısa sürede de bütün ovaları sulayacağız. Buradaki insanın cebine muazzam bir para girecek. Daha önce sürünerek giden GAP'ı, Başbakanımız yıldırım hızı ile yürür hale getirdi. Buraya baraj gelince hayat gelir bereket gelir. Buradan bölge insanı ve bütün Türkiye faydalanacak. Dicle Nehri, baraj bitinceye kadar artık derivasyon tünelleri dediğimiz, bu çevirme tünellerinden akacak. Barajın inşaatında en önemli adım bu adımdır. Yani barajın inşaatından dolgu başlattık. Şuanda barajın yüzde 45'i tamamlandı. Allah'ın izniyle Başbakanımız 'bunu 2014 yılı ortasında bitirin' dedi. Zor bir baraj ama gece gündüz çalışacağız. Burada çalışmak fedakarlıktır. İnsanlığa hizmettir.''
Veysel Eroğlu, baraj inşaatından önce yeni yerleşim, çevre düzenlemesi, kültürel varlıkların korunması çalışmalarının da yürütüldüğünü, insanları hiç bir konuda mağdur etmediklerini kaydetti. Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın projeyle yakından ilgilendiğini, projenin her aşamasını incelediğini, yanlışları düzelttiğini ve projeye son şeklini verdiğini bildirdi.
Daha sonra Mehmet Şimşek, Veysel Eroğlu ile Devlet Su İşleri Genel Müdürü Akif Özkaldı ve vatandaşlar birlikte butona basarak derivasyon işlemini başlattı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz