Uzmanlar olası Marmara depremine ilişkin peş peşe açıklamalar ve uyarılar yapmaya devam ederken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden önemli bir açıklama geldi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Halktv canlı yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Durumu harita üzerinden açıklayan Gökce "Bakın farklılığı ne gösteriyor... Kırmızı bizce riskli olanlar, maviler de Bakanlığın riskli alan ilan ettikleri. Yani Fikirtepe yahut Sarıyer'e kadar, kuzeye gittikçe Ayazağa falan... Şimdi bu riskli alanlar ile gerçeklerin arasında fark var. Bunlar kentsel rantların biriktiği gecekondu bölgeleri. Yani Fikirtepe şu anda çözümsüz bir hale geldiği için Bakanlık burayı riskli alan ilan edip yetki kullandığı için çözmek için alıyor. Ama bizim bu kırmızıların içerisindeki konut stoğunu tek tek analiz ediyoruz." dedi.
Devamında Gökce "Ben size en kötü senaryoyu anlatacağım. Belki ilk defa sizin programınızda bu kadar açık duyulmuş olacak. Bakın biz bu kırmızı alanların içindeki yapı stoğunu olası bir depremde en riskli görüyoruz ve burada 207 bin 17 tane yapı var. Biz bu 207 bin 17 tane yapının ki içinde 1 milyon 312 bin 794 hane var. Bu da 2,5 ila 3 milyon arasında nüfus demektir... Depremde en riske açık bölgeler olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Gökce, "Şimdi bunları tek tek, 39 ilçeyle tek tek toplantılar yapıp, tapu kayıtlarına bakıp, MAKS kayıtlarına bakıp bir bölümünde çakışmalar var, bir bölümünde hatalar var... Bu en kötümser senaryo. En kötümser senaryoya göre İstanbul'da 207 bin yapı olası bir Marmara depreminde hasar görecek. Biz bunun çok önemli bir rakam olduğunu biliyoruz. Ve bu en kötü senaryoyu... Hocam dedi ki buna hazırlanmak zorundayız. Yani tabii ki daha iyimser senaryolar gerçekleşsin." şeklinde konuştu.
Öte yandan Gökce, "Bu riskli alanlarda hem zemin, hem riskli bina açısından baktığınızda en böyle riskli, risklinin de risklisi yer neresi?" sorusuna ise "İşte onlar çok speküle ediliyor. Bu kırmızının yoğunlaştığı yerler ama şöyle mi... Şimdi dönüp bakalım, Bağcılar'da, Esenler'de, Güngören'de sıkıntımız yok mu? Orada zemin bir parça daha sağlam ama biliyoruz ki 1 metrekare yeşil alan yok. Bütün deprem sonunda Bağcılar'daki hiçbir boşluğu olmayan bir konut dokusu paylaşıldı. Burada bir deprem olursa bu sokaktan nasıl çıkılacak, hangi bina sağlıklı kalacak diye... Hatta birbirinin üstüne binmiş... Dolayısıyla mevzuyu sadece ve sadece zemin özellikleri üstünden okumamız yanlış olur. Biz Bağcılar'da, Esenler'de, Güngören'de, Bayrampaşa'da da çok ciddi bir sıkıntı olduğunu biliyoruz. Burada zeminden kaynaklı bir takım avantajlarımız var. Hızlıca bu avantajı kullanıp o riskli yapı stoğunu eritmemiz gerekiyor." dedi.