Kelimeler binlerce yıllık bir tarihe sahiptir. İnsalığın ilk dönemlerinden bugüne birçok iletişim yolu denemiş ve bunların en etkilisi de dil olmuştur. Dili kullanarak iletişime geçen uygarlıklar bu yollarla diploması, din, ticaret gibi alanlarda birbirleriyle etkileşim hâlinde olmuşlardır. Uygarlıkların etkileşimleri bu alanlarla sınırlı kalmamış, insanlar birbirlerine dillerinden de sözcükler verip onların dillerinde sözcükler almışlardır. İlk kelimesi köken bakımından Türkçe bir kelimedir. Bazı görüşlere göre Eski Türk dillerinde ilki şeklindeyken günümüze gelindiğinde ilk olarak evrilmiştir. TDK’ye göre ilk kelimesinin anlamları şunlardır:
Bunlarla birlikte ilk kelimesinin de içinde bulunduğu ‘’ilkokul’’, ‘’ilk yardım’’, ‘’ilk dördün’’, ‘’ilkyarı’’ gibi birleşik kelimeler ve ‘’ İlk vuran okçudur’’, ‘’ Ev sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi’’, ‘’İlk göz ağrısı’’ gibi atasözlerimiz ve deyimlerimiz de mevcuttur.
Türkçemiz içerdiği kelimeler bakımından çok zengin bir dil örneğidir. Zıt anlamlı sözcükler de kelimede anlam konusunun önemli bir parçasıdır. Eş anlamlı kelimelerde olduğu gibi zıt anlamlı kelimelerde de varlıklar arasında bir ilişki olması mecburdur. İlk kelimesini günlük yaşantımızda birçok yerde kullanırız. Oyunlarda, yarışmalarda herhangi bir durumda veya olayda sıralama belirtirken en önce geleni kastetmek için ona ilk deriz. Cümle içinde kullandığımızda hem sıfat hem zarf hem de isim halinde kullanabiliriz. İlk kelimesinin tam karşıtlığını ifade edebilecek zıttı bir sözcük de mevcuttur. İlkin zıt anlamlısı olan kelime sıfat görevinde kullanılır. İlk zıt anlamlısı kelime:
İlk kelimesinin zıt anlamı olan son kelimesi de yine eski Türk dillerine dayanan son sözcüğüdür. İlk sözcüğünün tam karşıtı olan son sözcüğü de bir durumda veya olayda sıralama belirtilirken sıralamanın en arkasındaki veya geç kalanını betimlemek, kastetmek için kullanılır. Birbirleriyle birlikte birçok cümlede kullanılırlar.
İlkin zıt anlamlısı olan ve ilk kelimesiyle ilgili örnek cümleler: