İmam Hatip Ortaokulu Müdürü, Işkenceden Gözaltına Alındı (2)

SERBEST KALDI Eskişehir'in Beylikova İlçesinde 2 öğrenciyi sınıfta pet su şişenin üzerine oturtmak istediği, ayrıca sınıftaki öğrencileri hortumla sıra dayağından geçirdiği iddiasıyla polis tarafından gözaltına alınan 19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ü.D., İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan Ü.D. tutuklanma istemiyle çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından denetimli serbestlikle serbest bırakıldı. Ü.D.'nin polis, savcılık ve nöbetçi mahkemede ki ifadelerinde suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. VALİ: 2 MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, gazetecilere yaptığı açıklamada konuşla ilgili adli ve idari soruşturmanın devem ettiğini söyledi. Vali Tuna şöyle konuştu: "O konuyla ilgili hemen 2 tane müfettiş görevlendirdik Milli Eğitimden, konuyu soruşturmak üzere. İlgili kurum müdürü görevden uzaklaştırıldı, açığa alındı. Şuan tahkikat devam ediyor. Konunun hassasiyetine binaen hem adli hem de idari soruşturma başlatıldı. İdari anlamda yapılabileceği yaptık adli yönden de savcılık gerekli soruşturmayı sürdürüyor. Bu gibi konularda belki bazı şeylerin olduğundan fazla da tabi abartılarak verilmesini çok doğru olduğunu düşünmüyorum kamuoyunda. Olabilir, yani her olayın kendine has şartları olabilir yerel mahiyette veya bu görevi yüklenen eğitimci arkadaşlarımızın zaman zaman görevi yaparken belki psikolojik olarak çok sıkıntıya düştükleri anlar olabilir. Tabi ki eğitimci tahammüllü olmak zorunda. Yani çocukların kusurlarından dolayı kızarak bağırarak olmadık bir davranış içine giremez. Böyle bir şey yapıyorsa zaten idarecilik yapmaması lazım, eğitimcilik görevini sürdürmemesi lazım. Bunun karşılığını hem adli yönden alır hem idari yönden alır. Yani bu konuda, bu dönemde Eskişehir gibi bir yerde tolerans gösterilmesi söz konusu olamaz. Ama neticede şu anda iddialar var. Bu soruşturuluyor. Bakınız yani hukukta genel kuraldır. Yani suçu sabit olana kadar kimseye suçlu muamelesi de yapmamak lazım. Bu doğru değil. Yani bir linç kampanyası yürütmek kesinlikle doğru değil. Hem adli yönden değerlendirilir, hem idari yönden ve neticede hiçbiri cezasız kalmaz, gereği mutlaka yapılır. Yani insanımızın bundan hiçbir endişesi olmasın. Çocuklarımız şuan maruz kaldıkları bu davranıştan ötürü bir psikoloji içerisinde iseler bunlar giderilir, telafi edilir. Çok şükür daha kötü şeyler olmamış. Tabi böyle bir şeyin söylemde kalması o bile kötü, onun gereği yapılıyor. Ama çok da fazla rencide edici davranışlar içinde olmamak lazım. Burada neticede eğitimcilerimiz de öğretmenlerimizi de düşünmemiz lazım. Onlar da belki zor şartlar altında görev yapmaya çalışıyorlar. Her şey bir net ortaya çıksın belki daha iyi bu konuları konuşabiliriz."