İstanbul'da görev yapan imam A.D. aynı camii de görevli müezzinin eşi ile birlikte olduğu iddiasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından meslekten ihraç edildi. A.D. meslekten ihraç edilmesine ilişkin verilen kararın iptali için İstanbul 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, davayı reddetti. Bunun üzerine karar temyiz edildi.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Dairesi, yapılan itirazı reddetti. Müezzinin eşiyle birlikte olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen A.D. görevine son verilmesine neden olan soruşturma raporunu kendisine inceletmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yargılama hakkına aykırı davrandığını belirterek, karar düzeltme talebinde bulundu.
Bu talebi görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, dosyayı usulen bozdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, davacı imam A.D.'nin savunma hakkının kısıtlandığına, soruşturma evrakı incelettirilmeden hüküm kurulamayacağına karar verdi. Bu kararın ardından, A.D.'nin açtığı dava yeniden görüşülecek.
-DANIŞTAY: "İMAM, TAVIR VE HAREKETLERİNE DİKKAT ETMELİ"
Müezzinin eşiyle birlikte olduğu iddiaları üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu, A.D. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda imam A.D.'nin mesleğin gereklerine uygun davraanmadığı kararı verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı, imam A.D.'yi Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama, Nakil ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 9. maddesinde yer alan, ortak nitelik şartını kaybettiği gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 48/B-2 ve 98/b maddeleri uyarınca görevine son verilmesi teklifinde bulunuldu. İlgili yönetmelikte, "itikat ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu" ibaresinin yer aldığına dikkat çekilerek, imam A.D.'nin İslam törelerine uygun davranmadığı vurgulandı.