Gökhan ÇELİK- Murat ÇİMEN/İSTANBUL, (DHA)
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "Şu anda aramızdaki fark 18 bin civarında bir oya inmiş durumda. Bu da yaklaşık 120 binin üzerinde geçersiz oyların sayılmasından sonra gelinen netice" dedi.
Ekrem İmamoğlu, cuma namazını Fatih Camii'nde kıldıktan sonra avlu içerisindeki Gazi Osman Paşa Türbesi'ni ziyaret etti. Burada dua eden İmamoğlu, ardından 5 Nisan 1900'de vefat eden Gazi Osman Paşa'nın ölüm yıl dönümü nedeniyle kurulan taziye standında vatandaşlara ve gazetecilere helva dağıttı.
İmamoğlu, lokma dağıtımından sonra Fatih Sultan Mehmed Han Türbesi'ni ziyaret ederek, dua etti. İmamoğlu, daha sonra da seçim kampanyası döneminde de ziyaret ettiği Kadınlar Pazarı'na geçti.
"SOKAKTA KİMSEYİ AYRIŞTIRMIYORSAK, MECLİS’TE DE AYRIŞTIRMAYACAĞIZ"
Vatandaşlarla ayaküstü sohbet eden Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İlk olarak İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Her şeyden önce bir belediye başkanının eğer kendi meclisinde sırtını dayayacağı bir çoğunluğu yoksa, bu komisyonları da istediği gibi oluşturamaz. Bütçeyi istediği gibi çıkartamaz" sözleriyle ilgili değerlendirmesi soruldu. İmamoğlu, "Biz yönetmeyi başarırız. Hiç kuşkuları olmasın. Belki bir başka siyasi anlayışla yönetme kabiliyeti konusunda kendi partilerinde bir eksiklik olabilir. Ama benim ruhumda böyle bir eksiklik yok. İstanbul’un 39 ilçesindeki başkanlar da benimle şeffaflık içinde İstanbul’a hizmet için çalışacak. Benim elim kolum bağlı değil. Ben arkamı 16 milyon İstanbulluya dayayacağım. Meclis’teki herkesi çalışmaya davet edeceğim. Birlikte uyumlu bir şekilde süreci yöneteceğiz. Onlar da şahit olacak. Türkiye’nin demokratikleşme anlamında yerelden başlayacak, yeni bir demokrasi hikayesinin de merkezi olacak İstanbul. Bunu başarabiliriz. Sokakta kimseyi ayrıştırmıyorsak Meclis’te de ayrıştırmayacağız" dedi.
"DEFTERİ ALMIŞLARSA BİR DAHA GİDER YAZARIZ"
İmamoğlu, daha sonra bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de imzaladığınız defteri hatırlattı ve 'Bunun önce usul, erkan öğrenmesi lazım. Ama ne yazık ki usul, erkan da öğrenemeden, buna tabii yanlış kılavuzluk yaptılar ve yanlış yola düştü. Kalkıp daha mazbatasını almadığı bir yerde altına da böyle bir isim işledi ve şimdi ne oldu? Milli Savunma Bakanlığı da defteri oradan çekti, aldı' dedi. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna da şöyle yanıtladı:
"Usulleri daha sonra konuşuruz. Şu an gündem değil. Anıtkabir’e ne zaman fırsat bulsam giderim. Defteri almışlarsa bir daha gider bir daha yazarız. Bizim için Anıtkabir’e gitmek önemli ve değerli. Fırsat buldukça da gideceğim. Moral bulmak için gideceğim. Türkiye’nin nasıl varlığını koruduğunu ve bu cumhuriyeti nasıl kurduğunu anlamak için gideceğim. Kaldı ki usule bu kadar hassas bakıyorlar. İstanbul’da uygulanan usule neden göz atmıyorlar. Halen, hayretle takip ediyorum. Onu da düzeltirlerse sevinirim. Şu an yaratılan ortamın en büyük müsebbibi İstanbul’daki 'Kazandık' açıklamasıdır. İlk gece 22.30’da '3 bin oyla kazandık' açıklamasıdır. Anıtkabir’e gitmek benim kararımdı, 'Seçimden sonra gideceğim' demiştim. Seçimi kaybetsem de gidecektim. O benim ruhumda saklıydı. Kendi kararımdı, öyle bir yönlendirme söz konusu değil."
"BU SEÇİMLERİN BAŞARISIZLIĞINI ANLAMAYA ÇALIŞSINLAR"
İmamoğlu, devam eden geçersiz oyların yeniden sayılması ile ilgili de şunları söyledi:
"Matematik üzerinden konuşuyorum. Ortada bir sayım var. Önce bunu ele almak lazım. Sayım ile ilgili bir derdimiz yok. İtiraz hakkını biz biliyoruz. Ama herkesin gözü önünde bir çifte standart varsa biz bunu anlatıyoruz. Bugüne kadar usulle ilgili soyut kavramlar üzerinden sayım yapılmaz. İstanbul bunun ilk uygulaması. Şimdi Ankara’da aynı şeyler konuşuluyor. Peki neden Balıkesir’de yapılmadı. Neden Yusufeli’nde yapılmadı. Şimdi çifte standart olunca, haktır, hukuktur diyemezsiniz. İster sağdan sola, ister soldan sağa saysınlar inanın hiçbir şey değişmeyecek. Kaldı ki, başka şeylere de artık girişim yapıyorlar. Bazı ilçede başvurular yapmışlar, o ilçelerle uğraşmaya başladılar. Kaybetmek bu kadar zor mu? 1994’de seçildiniz geldiniz, nezaketle bu süreç size teslim edildi. Siz de teslim etmeyi bilin. Günün sonunda en fazla AK Parti'li hemşerilerimi üzüyorlar. AK Parti’ye o vermiş dostlarım beni gördüklerinde tebrik ediyorlar. Bence en çok onları üzüyorlar. Böyle bir çaba ile o oy verenlerin bile başını öne eğiyorlar. Bu kadar net yanlış yapıyorlar. Akıllarına geldikçe bir yorumla gündeme getiriyorlar. Seçimi kaybettiler, bunu da biliyorlar. Biz de kazandığımızı biliyoruz. Bilgisi ve belgesi ile. Ama bunu anlamak istemiyorlar. Bu seçimlerde başarısızlığın nedenini anlamaya çalışsalar, neyi eksik yaptık deseler, hem kendilerini hem de memlekete fayda verirler."
"TOPLUMU DOĞRU BİLGİLENDİRME KONUSUNDA ÖZEL BİR ÇABAMIZ VAR"
İmamoğlu, "Vatandaşlar bu süreci nereden takip etmeli?" sorusuyla ilgili şunları söyledi:
"YSK da biz de kendi verilerimizi güncelliyoruz. Benim sosyal medya hesaplarımı takip edebilirler. Biz oradan ne olduysa paylaşıyoruz. Bu hesap konusunda da 'Biz şuradan şuraya indik, söyle oldu böyle oldu’ bu bir yanlıştır. Algı yaratıyorlar. Hesap bellidir. Biz yaklaşık 800 civarında iptal oyların sayımına başladığı anda 21 binin altındaydı. Başlanılan yeri yanlış tanımlıyorlar. Zaten 27 bin civarında ilk açıklamalarımız vardı Pazar gecesi. Şu anda aramızdaki fark 18 bin civarında bir oya inmiş durumda. Bu da yaklaşık 120 binin üzerinde geçersiz oyların sayılmasından sonra gelinen netice. Dolayısı ile bizim şöyle bir durumumuz söz konusu. Biz seçimlere ve sayımlara çok hassas davranıyoruz. Toplumu doğru bilgilendirme konusunda özel bir çabamız var. Burada yanlış yapmayacağız. Lütfen vatandaşlarımız bizden bilgi alsınlar."