31 Mart yerel seçimleri için CHP'nin Hatay kararı çokça tartışıldı. Geçtiğimiz günlerde paylaşılan bir anket sonucunda mevcut belediye başkanı Lütfü Savaş'ın ilk sırayı alamadığı görülmüş, ankete damgasını vuran ise Mustafa Sarıgül olmuştu. Sarıgül, "Hatay'da görev vereceğiz denilirse hayır deme şansınız var mı?" diyerek Lütfü Savaş'tan vazgeçilmesi durumunda aday olabileceğinin sinyalini verdi.
CNN Türk ekranlarında Hakan Çelik'e konuşan Sarıgül'ün konuşmasından öne çıkan mesajlar şöyle:
"Bugüne kadar beni ne Erzincan'la ne başka noktayla ilgili aramadılar. Bugüne kadar merkezden nezaket bekledim. Biz CHP'liyiz, bir oy fazladan kazandırmak için çalışacağız. Bana gelen yurttaşıma "Kime oy verdin" diye sormam. Allah'ımın bana verdiği güçle "Sana nasıl yardımcı olabilirim" diye sorarım. Parti yönetiminden bu nezaketi hala bekliyorum. Kılıçdaroğlu'nun da görüşlerinin alınmasını beklerdik. Ahmet olsun, Mehmet olsun isteğimiz olmaz. CHP öyle adaylar açıklamalı ki partililer 'evet' demeli. "Buraya muhteşem aday açıkladılar, bu aday şehrimizi coşturur, tüm şehirden oy alır" demeli. 'Vay be' denilecek aday görmedim.
İmamoğlu kampanyasına davet ederse katılırım, çalışırım onun için. İmamoğlu'ndan davet almadım. Lansman toplantısına davet edilmedim. Çağrılmadığım yere gitmem. Mesut Yılmaz, 2014'te 'Ekrem İmamoğlu'nu başkan yapalım' diye benimle iletişime geçti. 4 defa beni aradı, 4 kez buluştuk. "İmamoğlu'nu Beylikdüzü adayı yap" dedi. İyi ki kazandırdık. Başkan olduktan sonra evimize geldi. Vefasız insanlar taş olur. Koltuklar gidince kaybolur gider. Gücümü Allah'ımdan sonra vatandaşımın takdirinden aldım. Vefamı Kılıçdaroğlu'na nasıl gösteriyorsam geçmişteki arkadaşlarımdan da görmek isterim.
Hatay'ın Erzincan ile bağı var. Hatay Hatay ile şahlanmaz, İstanbul ile, BM ile kuracağınız temaslar ile, iktidar ile ilişkiler ile şahlanır. Hatay başkanı konyteynere girecek ve tek vatandaş konteynerde kalmayana kadar çıkmayacak. Partide görev istenmez, görev verilir. Hatay'da görev vereceğiz denilirse hayır deme şansınız var mı? CHP kültür ve geleneklerini biliyorum. Nasıl Kılıçdaroğlu "İstanbul'da aday olmanı istiyorum" dediyse... Erzincan'da ikinin birini aldım geldim. Özel seni çağırıp "Kars'ta, Şırnak'ta görmek istiyorum" dediğinde kimsenin hayır deme şansı yok. Bana böyle bir görev gelmedi. Bana Erzincan'la ilgili belediye meclis üyeliği ile ilgili soru sorulmadı. Bana sormadıkları gibi -vekil arkadaşlarımla konuşuyorum- bölgedeki arkadaşlarımıza da sorulmadı.
(Lütfü Savaş) CHP adayıdır. Görevimiz gidip kendisine destek vermektir. Kendisi ile diyaloğum yoktur. Bir kez görüştüm sadece. Orada Gökhan Zan var, bir yiğit. Sorumluluğunun bilincinde olan birisi. Hatay'da yaraların sarılmasından bahsediyor. Siz zaman harcıyorsunuz, maraba oluyorsunuz, bir tane bürokrat gelip aday oluyor. İşte bu sizi üzüyor. Siyasette vefasızlık yapanlar çok uzun süre kalmazlar. Parti emekçilerini ön planda tutanlar kazanır. Biat edenleri atarsanız, bu küçük olsun benim olsun mantığıdır.
Öte yandan 'doğal afetler ve depremler' bakanlığı kurulması gerektiği görüşünü belirten Sarıgül, bakanlığın başına Prof. Dr. Naci Görür'ün getirilmesini önerirken şunları söyledi:
"Doğal afetler ve deprem bakanlığı kurmalıyız. Türkiye'de dere yatakları var, buralara yapılan konutlar var. Sellerde binalar orada kalmış. Bu afettir. Bakanlık kurulmalı ve böyle olay olunca bakanlıktaki uzmanlar gitmeli. Erzincan'a ilgili bütün bakanlıklar geldi ama bu evlatlarımızın siyanürlü ortamda nasıl çalışması gerektiğini bilmesi lazım. Bunun için girişimde bulunacağım. Komisyon siyasi kaygılardan uzak, felaketlerin tekrar etmemesi için çalışacak. Sayın Cumhurbaşkanımızdan randevu alacağız. 'Afet Bakanlığı'nı kuralım ve Prof. Naci Görür hocamızı başına getirelim. Buradaki bakanlık siyaset üstü olmalı. Araştırma komisyonu tüm detayları ortaya çıkaracak."