İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen terör soruşturmasıyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. İBB yürütülen terör soruşturmasıyla ilgili açıklamada bulunan İmamoğlu, Bakan Soylu'nun İzmir Valiliği tarafından yürütülen güvenlik soruşturmasında yetkisini kullandığını belirtti. "Bakan Soylu, neden 8 aydır görevini yerine getirmediğini açıklamalı" diyen İmamoğlu, "Bakan Soylu'nun görev ihmalini resmi bir belgeyle kanıtlamışızdır. Hakkında suç duyurusuna bulunacağız" dedi.
İşte İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları:
Bugün bir hafta sonrasında tekrar bir arada olmamızın bir nedeni var. Bu ülkede asla olmaz denilen her şeyi bu iktidar teker teker yaptı. Artık bizi ne şaşırtabilir diye konuşuyoruz. Son 10 yıl boyunca suyu yavaş yavaş kaynatıyorlar, kaynatmaya devam edecekler. Bize bu makamı layık görenlere 'Sen yapman gereken her şeyi yaptın dedirtmezsem' milletimin yüzüne bakamam. Menfaat vaadiyle kötülüğün kanatlarına sığınmayacağız.
İzmir Valiliği'nin yürüttüğü güvenlik soruşturması
İstanbul'un iradesinin aksine anti-demokratik müdahaleler üzerimize uygulanıyor. Ortaya koyacağımız gerçekler ise kolay lokma olmayacağımızın kanıtıdır. Bu toplantıyı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu utandırmak için düzenlemiyorum.
İçişleri Bakanı asla adil değil, bu Bakan 26 Kasım tarihli açıklamasında CHP'li belediyeler dışında AK Partili belediyeler hakkında soruşturma açıldığını belirtti. AK Partili belediyelere terör soruşturması açıp açmadığı yönündeki soruma yanıt vermedi. Bakan'ın İBB'de terörist olduğu iddia ettiği 8 aylık sürede kullanmadığı bir yetkisi var. Sayın Bakan, 8 ay boyunca yetkisi olmasına rağmen işten çıkarmamıştır. Bakan Soylu 'yetkim yok, kanun veriyor olsa atardım' dedi. İzmir Valiliği'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndekilerle ilgili güvenlik soruşturmasında şüpheli olarak görülenler, İçişleri Bakanı'nın yetkisiyle işten çıkartılıyor. Buradan sormak istiyorum, hani yetkin yoktu? Bakan Soylu, neden 8 aydır görevini yerine getirmediğini açıklamalı. Bakan Soylu'nun görev ihmalini resmi bir belgeyle kanıtlamışızdır. Hakkında suç duyurusuna bulunacağız.
Veysi Altıntaş, adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış. Kayıtları temiz. Nuri Çiçek, adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış ve yine temiz. Mazlum Şimşek adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış ve yine temiz. İbrahim Doğan, ot biçiyor görevi... adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış, yine temiz. Bu arada babası da büyükşehir belediyesinde çalışıyor bu arkadaşımız. O da 2012'de işe girmiş. Ömer Keleş, geçici mevsimlik işçi. Bu arkadaşımız da ot biçiyor. Adli sicili temiz, kaydı yok. Bakan Soylu, Abdulmeram Sevgi diye bir isimden bahsetti. Yani vicdanım yanıyor. Kavruluyor. Aradık, taradık böyle bir isim yok. Özer Doğaner diye bir isim verdi, bunun da adli sicili temiz. Arşiv araştırması da temiz çıktı. Terör iltisaklısı dediği kişinin arşiv araştırması da temiz. Bu arada temiz adli sicil kaydı, arşiv araştırması uzmanı oldu sayesinde.
28 Eylül 2017 - 31 Aralık 2018 döneminde 30 bin kişiyi işe almış. 5 bin 608 kişiden adli sicil kaydı alınmamış. 5 bin 870 kişinin adli sicili 'özel' olarak alınmış. İşe alınanlar arasında, bombalı saldırı dahil beş terörist var. 10 bin 858 kişi için arşiv araştırması istenmemiş, yasak olmadığı halde. Bunu ben yapsam neler olurdu varın siz düşünün.
Bekir Bey kendince akıllı davranıyor, neredeyse hiç ses çıkarmadı. Toz bulutunda saklanma diyelim bunun adına. Bu ülkenin 'adalet' bakanısınız. İnsanların hayatını verdiği, namusunu, şerefini emanet ettiği kavram. Bu ağır günahları nasıl saklayacaksınız anlayamıyorum. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın siyasi yasak istenen davasında hakim sıra dışı şekilde görevden alınıyor, üstelik eşi hamileyken Samsun'a sürülüyor, üstelik dilekçeler vererek karşı koymaya çalışıyor, yine sizden ses yok. Davama bakan ilk hakim bana ceza vermesi için tehdit edildiğini söylüyor, ruhsatsız binayı işaret ediyor. HSK benim ifademi alsın diye çığlık atıyor, Bekir Bey yine ölü taklidi yapıyor.
Ekrem İmamoğlu'na ceza vermek için yarışan savcı ve hakim, bana yasada olmayan bir maddeyle ceza veriyor. Süreyi de yanlış hesaplıyor. Sizden çıt yok. Savcı, yasada olmayan bir şey talep ediyor. Sen bu hukuksuzluğa da sessiz kalıyorsun. Yargıtay'da bile 'ahmak' ifadesiyle ilgili içtihat kararı yokken, nasıl bir kamu görevlisine 2 yıl 7 ay hapis kararı çıkıyor. Türkiye hukuk tarihinde 2 yıl 7 ay hapis cezası alan bir kamu görevlisi var mıydı? Bana siyasi yasak verileceğini bilip AK Parti yöneticileriyle toplantıya katıldığın iddiasını hala yalanlayamadı. Adalet Bakanı'nda 'adalet' olsaydı bunların kırıntısını yapamazdı.
Bu konuda şunu söyliyeyim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kara lekesi demiştim seçim İstanbul'da iptal edildiği zaman. Ben burada şahsım adına yapacaklarımı ifade ettim. Dün Sayın Genel Başkanımız en üst perdeden mesajlarını verdi. Şunu söyliyeyim umarım ki böyle bir şey yaşanmaz. Büyük bir tepki olacaktır. Benim kulağımda tek bir tarih var, o da önümüzdeki seçimin tarihi.