İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Candaş Tolga Işık'ın sunduğu "Az önce konuştum" programına konuk oldu.
İşte İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Bu, toplumun bir kesiminin meselesi değil, bütüncül bir mesele. Hep beraber bunu tamir etmek zorundayız. Bunun aileden başlayan eğitimleri, eğitimdeki dil, bizlerin duruşları, yanlış gelenek göreneklerden kurtulmamız lazım. Onların hiçbiri gerçek anlamda geleneğimiz göreneğimiz değil.
Özgecan Aslan'ın ismini bir kültür merkezine verdim. Bu gururlanacak bir şey değil. İçimizi acıtsın, simgesel olarak önümüzde dursun diye verdim.
Kreş meselesi benim çok heyecan duyduğum, çocukları hayal ettiğim bir süreç. Neredeyse kreş sayımız 30'a yaklaşıyor. Hepsi açık olsa 3 bin, 3 bin 200 çocuk demek. Kreş projesi benim için çok heyecan verici.
Yoksulluğun en üst safhada yaşandığı ortamda bizim çocuklara süt dağıtıyor olmamız benim için çok kıymetli.
Üçüncüsü ise metrolara kaynak bulmuş olmamız... 8 tane durmuş metro hattını yeniden başlattık. Önemli olan süreçleri tamamlayabilmek.
Geciktiğimiz işler var. Bu da süreci kaynak düzenine oturtamamaktan kaynaklı. Meydanlarla ilgili projeler mesela. Geciktiğimiz birkaç işimiz var bu konu beni üzüyor.
Kovid döneminde bütün çağrılarımıza rağmen, bir arada çalışma konusunda iyi sınav verilemedi. Halbuki seferberlik duygusuna davet etmiştik. Bir gecikme bu.
Şehircilik Bakanıyla yaptığımız olgun görüşmeler depremle ilgili olumlu adımlar atmamıza sebep olacak diye ümit ediyorum. Keşke bu zaman kayıplarını yaşamasaydık. İstanbul'un en önemli hususu bazı zaman kayıplarını yaşamamız. Deprem, su sıkıntısı bunlardan biri.
Kanalın ortağının Beylikdüzü'nden ihaleler aldığı söyleniyor. Bütün bunlardan yola çıkarak bu işin arkasında Ekrem İmamoğlu var diyorlar.
Ben TV sahibi olabilirim. Esas olan süreci iyi anlamak. Ben bunları tartışmıyorum. 2021'e birkaç gün kala bir şekilde bir meydanın kepenkleri indiriliyor. Ben bu ülkede bağımsız özgür basının olmasını isterim. Buraya gelip nasıl medeni bir şekilde tartışabiliyorsak bunun olması lazım. Bu özgürlüğü sağlayan kanallar olmalı.
Sayın Cavit Çağlar tanıdığım birisi. Ona da söyledim ortaklık bu kadar dillendiriliyorsa, iyi olacaksa ben ortak olayım dedim. Ben ortak olsam kapanmazdı herhalde. Ben ortak olmadım. Herhangi bir maddi desteğimiz olmadı. Bir medya kuruluşu kurarsam bunu söylerim.
Şimdi bakınız ilk defa bir Kur'an'ın ya da Kur'an'ın bir bölümünün meali bir yerde okunmuyor. Ben törenlere genel olarak bakıyorum ama kim düzenliyor, nedir, hiçbir Belediye başkanı bu kadar detaylı bakmaz. Hz. Mevlana o kadar hassas bir konu ki benim için yanlış yapılsın istemem. Bu olay çıktıktan sonra baktık ki, Şeb-i Arus Töreni'nde Kur'an'ın Arapçası okunması gerekiyor mu? Sonra dedim ki yanlış yapılmış. Ama Türkçe ezan okunmadı, bu yalan. Bunun bir adı da gündem değiştirmektir.
Bize gelen vefat sayılarının yüzlü sayılara kadar azaldığını görüyoruz. Azalma görüyoruz. Kasım ve Aralık ayında geçen yıla göre 2 katın biraz altında artış oldu. Günlük ölüm sayılarının 500'ü bulduğu zamanlar oldu.
Tabii ki olacağım. Şu anda bizim hekimlerimiz olunması yönünde tavsiyede bulunuyorlar. Ama şu anda benim bir antikorum var.
Biz bu sene 3,5 milyar lirayı aşan bir subvansiyonla toplu taşımayı yönetiyoruz. Biz yaklaşık 4,5-5 milyar lira gelir daralması yaşanan dönemde belediye yönettik. Bizim toplu taşımada hiçbir eksiğimiz yok. Biz zaten olan otobüslerimizin tamamını sisteme koyduk. Bizim garajda bekleyen aracımız yok. 8-9 yıldır ilk defa otobüs alımını biz gündeme getirdik. Biz ulaşımda her şeye rağmen iyi sınav vermeye çalışan bir şehiriz.
Toplu taşımada HES kodu uygulaması başladı. 15 Ocak itibariyle HES kodu eşleştirmesini bütün vatandaşlarımızın yapması lazım. Yapmayanlar toplu ulaşım kullanamayacaklar.
Taksi projesinden çok UKOME'yi konuşmak lazım. UKOME bir gecede oldu. Aile Bakanlığı'ndan bir kişi UKOME üyesi oldu. Neden? İmamoğlu'nun sandalye sayısı az olsun diye. Şehrin lehine bir karar gelmesin diye çalışıyorlar. Taksi kararı oradaki oylama sistemine takıldı. Bu şehrin taksı sayısı 30 senedir değişmiyor. Turist sayısını 16 milyon civarında bekliyorduk. Taksi sayısı bu şehirde artmalıdır. Böylesi bir sistemde benim esnafım da mutsuz. Ben taksici esnafının yanındayım zaten. Geldikten sonra 2. zam bu. Ondan önce 3 sene yapılmamış.
Taksici Odası Başkanı benim yanıma gelemedi ama gelen arkadaşlar satın kabul edelim dediler. Ben İstanbul'un malını sana niye satacağım? Böyle bir süreci kazandıracağız. Taksiciler Odası Başkanı siyasidir. Plaka işiyle uğraşan birkaç tane galeri bu işten mutsuz.
Su İstanbul için Bizans döneminden beri önemli bir konudur. Mimar Sinan ile Kanuni Sultan Süleyman köprülerle suyun İstanbul'a getirilmesi için imar süreci başlatmış. Melen süreci Turgut Özal'ın aldığı karar ile başlamıştır. Bugün yaşadığımız en önemli sorun kuraklık sorunudur. Bütün dünyanın bu anlamda tedbir alması lazım. Kanal İstanbul o yüzden yapılmaması lazım. Kasım ayında yüzde 45'e yakın daha az bir yağış aldı İstanbul. Belediyemizin Melen'den elde ettiği su oranı, bugün kullandığımız suyun yaklaşık yüzde 35'i 40'ı. 'Yağmur yağmazsa ne olacak?' sorusu en önemli sorun. Melen'in bitirilmiş olması İstanbul'un en kurak dönemde bile su sorunu yaşamaması anlamına geliyor. Bunun İstanbul'da tam anlamıyla hizmete girmesi 3-3,5 süre. Arayışlarımız var. Deniz suyundan arıtma dahil arayışlarımız var. Bu çalışma dünden bugüne olmaz. Şu anda da biz bu konuya bakıyoruz ama İstanbul'un günlük su miktarına baktığınızda bunun hepsini deniz suyuyla karşılamak mümkün olmaz. Bu zaten doğru bir yatırım da değil. O da acil su kaynağı olarak kenarda durmalı. Şu anda bütün senenin smilasyonunu gözden geçiriyoruz. Melen zaten su basıyor. Sakarya Nehri'nin de suyu ile ilgili bir takım eylem planı var. Farklı senaryolar, yaklaşık 7-8 senaryo üzerinden planlarımızı yaptık. Melen tarafında Batı Karadeniz'de bir yağmur süreci var. Orada yağmur yağıyor. İstanbul'un yakın aylarda su sorunu yok. 2021 kışının da kurak geçmesi ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Barajların doluluk oranı yüzde 20'nin çok az üstünde. Yazın su kesintisi planlaması şu anda yok. İstanbul son 20 yılda en az yağmuru alsa dahi bizi doyuracak bir suya sahibiz.
Benim tek konsantrasyonum İstanbul Belediye Başkanlığı. Bu işler istemekle olmaz, millet sizi talep eder.
İstanbul'un su fiyatını 5 sene önceki fiyata döndürdük. İndirimi gelir gelmez biz yaptık. Zamlı fiyatla İstanbulluların aldığı su indirimini yaptıran biziz. O indirimi yaptıktan sonra arada bir tane zam yapıldı. O zammın bir hükmü yok çünkü Sayıştay kararı gereği bakım masrafını faturalardan çıkardık. 20 ayda yüzde 6,5 zam yaptık. İnsanlar faturayı görüyor. Şu an seçildiğimiz dönemden daha ucuza su içiyorlar.
Öğrenci kartını 50 lira yaptık. Zamlı hali 50 lira. Çocuklu annelere ulaşımı ücretsiz yaptık. Kira almadığımız dönemler oldu, borçlarını sildiğimiz aboneler oldu. 1 milyon 300 bin aileye dokunduk biz koronavirüs sürecinde. Askıda fatura gibi muazzam bir fikri hayata geçirdik.
Taksim meydanı için yarışma sonuçlandı. Anıtlar Kurulu'na başvurumuz olacak onay alır almaz düzenlemeye başlayacağız. Muazzam bir proje ortaya çıktı. Zaten vatandaşların oylarıyla seçildi proje.
790 bin yapının ön testini yapıyoruz. 20 bine yakın yapının testini bitirdik. Günün sonunda biz 790 bin yapının testini 2023 dahil bitirmek istiyoruz. Biz bu tespitleri yaptıkça insanlara diyeceğiz ki ya evini dönüştür ya da biz sana destek olalım. İnsanların kentsel dönüşüm sürecine dahil olacağı somut bir adım atıyoruz. İBB olarak tek başıma bunu çözemem. Hep bir arada çözebiliriz. Seferberlikle çözebiliriz. Bunun içinde inşaat sektörü girmeli, finans sektörü girmeli. Bakanımızla görüştük şu anda bir prototip toplantı önerisi yaptık kendisine. Hızlıca toplanalım. Siyaset üstü bir zeminde seferberlik yaparak bu sorunu çözmek zorundayız.