İmar Bankası'nda zarar 7.5 katrilyon lira

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen bilirkişi raporunda, İmar Bankası'nın çok sayıda usulsüz işlemler sonucu 7,5 katrilyon lira zarara uğratıldığı belirtildi. Merkez Yatırım A.Ş.'nin teknik desteği olmadan hileli işlemlerin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı belirtilen raporda, Kemal ve Yavuz Uzan ile

Hilmi Başaran ve Sadık Karagöz'ün onayı olmadan, hileli işlemlerin gerçekleştirilemeyeceği belirtildi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, aralarında Bahattin Uzan'ın da bulunduğu 11 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, önceki celselerde istenilen bilirkişi raporlarının tamamlanarak duruşma öncesi kendilerine ulaştığını söyledi. Banka denetim uzmanı İsmail Uslu, eski banka müdürü ve müfettişi Sait Bilgiç ile yeminli mali müşavir Nahit Kitiş tarafından iki ayrı rapor hazırlandığı belirtildi. Raporlardan ilkinde bankanın mevduat ve off-shore hesaplarından, diğerinde ise hazine bonolarından kaynaklanan zararı ve bu zarardan sorumlu olan kişilerden bahsedildi. Bankanın mevduat ve off-shore hesaplarıyla ilgili olarak hazırlanan raporda zimmete geçirildiği iddia olunan miktarı, bankanın uğradığı zarar miktarı olduğu ve bu meblağın, 7 katrilyon 665 trilyon 727 milyar 496 milyon 805 bin 997 Lira olduğu belirtildi. Bu zararın yaklaşık 7 trilyonunun, tespit olunan toplam mevduat ile 03.07.2003 tarihi itibari ile gösterilen mevduat arasındaki farktan kaynaklandığı, 728 trilyonunun ise Hazine bonosu satışı nedeniyle oluşan zarar olduğu ifade edildi. Banka zararını oluşturanlar tarafından herhangi bir miktarın iade edilmediği tespit edilmiştir. Oluşan banka zararının, çok sayıda usulsüz işlemler sonucu gerçekleştiği belirtildi. Usulsüzlüğün ortaya çıkmasını önlemeye dönük hileli faaliyetler de raporda tek tek açıklandı:

Reklam
Reklam

"Banka kayıtlarının resmi makamlarca incelenmesinin engellenmesi", "birden fazla farklı defter düzenleme", "banka muhasebe programının kayıtlarda geriye dönük müdahale", "aktif ve pasif hesaplarda azaltımlar ve çifte kayıt tutmaya uygun olarak yaptırılması", "şube yöneticilerinin, çok sıkı kontrol, yetki yokluğu ve bilgilere ulaşım engellemesi uygulamalarıyla tamamen pasifize edilmesi."

Bilirkişi raporunda belirtilen hileli işlemlerin, bankanın sahibi olan gerçek kişilerin bilgisi ve azmettirmesi olmadan yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı ifade edildi. Merkez Yatırım A.Ş.'nin desteği olmadan bu hileli işlemlerin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple işlenen nitelikli zimmet suçuna merkez yatırım A.Ş.'nin yöneticilerinin de iştirak ettiği belirtildi.

Gıyabi tutuklu sanıklardan Kemal Uzan ile Yavuz Uzan ve tutuklu sanıklardan Hilmi Başaran ve Sadık Karagöz'ün, haberi olmadan banka zararına sebebiyet veren bu tür hileli işlemlerin gerçekleştirilemeyeceğine de raporda yer verildi. Ayrıca bu işlemlerinden haberdar olmaları kuvvetle muhtemel olan sanıkların ise tutuklu yargılanan Erol Hürbaş, Dinçer Avni Güral, Birol Çilingir, Gürol Demirkol, Tacettin Pak, Mehmet Koray Özkaya, Sami Bulut ve Nurettin Sivlim olduğu açıklandı. Mustafa Say, Nedim Çokçok, Yeşim Öztürk, Çiğdem Karakoç, Mehmet Bulat, Nuray Özel, Gül Handan Ertargın ve Dilek Atıcı'nın ise işlemlerden haberdar olmalarının muhtemel olduğu fakat, bu konuda kendileriyle ilgili yeterli bilgiye ulaşılamadığı raporda ifade edildi.

Reklam
Reklam

Sorumlular arasında Merkez Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu'ndan 3 Temmuz 2003 tarihine kadar görev yapan Kemal Uzan, Bahattin Uzan ile Murat Hakan Uzan ile Mustafa Akar'ın, İmar bankasında bilgi işlem sistemi kullanılarak yapılan bütün hileli işlemlere iştirak ettikleri, bunu bilerek ve tasarlayarak yaptıkları açıklandı.

BDDK SUÇLANDI

Raporun sorumlular bölümü sonunda ise usulsüz ve hileli işlemlerin yapıldığı dönemde bankayı denetleyen bağımsız denetim firmaları yetkilileri, banka yeminli muragıpları ve BDDK yetkililerinin de ihmallerinin bulunduğu kanaati belirtildi. Hazine bonosundan kaynaklanan zarara ilişkin raporda ise yine aynı kişi ve kurumların, DİBS"Devlet İç Borçlanma Senedi" satışını açıkça ilan ederek yapan bankanın zarara uğratılmasında sorumlulukları bulunduğu belirtildi.

Hazine bonosu satışı yapıldı gibi gösterilerek mudilerden para toplandığı, ancak karşılığında hazine bonosu bulundurulmaması nedeniyle bankanın 728 trilyon lira zarara uğratıldığı ifade edildi. Bu raporda da diğer raporda olduğu gibi hileli yöntemler yine sırasıyla anlatıldı:

Reklam
Reklam

"Banka kayıtlarının resmi makamlarca incelenmesinin engellenmesi", "Şube yöneticilerinin çok sıkı kontrol, yetki yokluğu ve bilgilere ulaşım engellemesi uygulamalarıyla tamamen pasifize edilmesi ve hazine bonosu işlemlerinde hayali DİBS satışı, hayali kayıtlarla örtülmeye çalışılmıştır.

Hazine bonosu konulu raporda GM04 ekranının kullanıldığına dair bir bulguya rastlanılamadığı belirtilerek, Merkez Yatırım A.Ş. yetkilileri sorumlu tutulmadı. Oysa diğer raporda ise bankanın mevduat off-shore hesapları konusundaki GM04 ekranının kullanıldığı belirtildi. Diğer raporda belirtilen sanıkların zarardaki sorumlulukları, Hazine bonosu satışıyla ilgili raporda da tekrarlandı. Ancak raporlardan birinde hileli işlemlerden haberdar olduğu kuvvetle muhtemel olarak gösterilen Dilek Atcı'nın, diğer raporda kendisiyle ilgili bu konuda yeterli bilgiye ulaşılamadığı bildirildi.

Duruşma sırasında iki bilirkişi raporu sanıklar ile avukatlarına, incelemeleri için dağıtıldı.