Cezaevi koridorlarında yaşananlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
İstanbul Gaziosmanpaşa`ya bağlı Sultangazi Mahallesi`nde Özer Metal adlı işyerinde hurdacılık yapan Müslüm Özer`in beş çocuğundan biri olan ve Kandıra T Tipi 1 Nolu Cezaevi`nde tutuklu bulunan 21 yaşındaki Hasan Özer, 6 Ekim 2011 tarihinde boğazında bir iple ölü bulunmuştu. Özer`in şüpheli ölümünün ardından Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ancak 1 yılı aşkın sürenin geçmesine rağmen dava açılmamıştı.
**"BABA BENİ ÖLDÜRECEKLER"**
Cezaevinde yatan bazı tutuklular tarafından öldürüldüğü ileri sürülen 21 yaşındaki Hasan Özer`in öldürülmeden 15 gün önce babasıyla cezaevinden yaptığı telefon görüşmesinde 'Baba beni öldürecekler. Çok zor durumdayım. Hemen dayımları da al gel. Cumhuriyet başsavcılığına dilekçe yazın" diyor. O kayıtta Hasan Özer'in ailesine "Beni öldürecekler" dediği duyuluyor.
İmdat beni öldürecekler dedi öldü... | www.mynet.com/video
O anlarda cezaevi koridorlarında yaşananlar da güvenlik kameralarına yansıyor.
Görüntülerde Özer, telefonu gardiyanların zoruyla kısa kesip kaçmaya başlıyor.
**CEZAEVİ İÇİNDE KOVALAMACA**
3 gardiyanın kovaladığı Özer koridor boyunca koşuyor. Gürültüyü duyan diğer gardiyanlarla birlikte Özer'in peşinden koşan gardiyan sayısı bir anda 8'e çıkıyor. Özer gardiyanlar tarafından zor kullanılarak yere yatırılıyor ve elleri arkadan bağlanıyor. Bir odaya sokuluyor. Daha sonra birinin elinde beyaz ameliyat eldiveni olan gardiyanlar tarafından taşınıyor.
**AVUKAT KONUŞTU**
Özer Ailesi’nin avukatı Nazan Yaman, olayın meydana gelişini ve süreci anlattı. Yaman 1 yıldır süren soruşturmayı yürüten savcılığın gerekli tedbirleri almadığını ve soruşturmanın tamamlanmadığını belirterek, "Umarım bundan sonra doğru bir sonuca ulaşır ve adil kararlar çıkmasını sağlayabilriz" dedi.
Kandıra'daki Kocaeli 1 No.'lu T Tipi Cezaevi'nde ailesine telefonla 'Beni öldürecekler' diyen ve daha sonra duşta asılı bulunan cinayet hükümlüsü Hasan Özer hakkındaki iddialara bakanlıktan açıklama.
Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, duş fıskiyesine asılı bulunan tutuklu Hasan Özer'in, ''Benim hasmım var, Ramazan Girginyay benim hasmımdır, beni öldürecek'' sözleri üzerine kaldığı cezaevinde bu isimde tutuklu/hükümlü olmamasına rağmen güvenlik-tedbir amacıyla ve geçici olarak odasının değiştirildiği bildirildi.
Bakanlık, bugün bir gazetede yayımlanan ''Öldürecekler dedi öldü'' başlıklı, ''Kocaeli 1 No'lu T Tipi Cezaevi'nde barındırılan tutuklu Hasan Özer'in, 6 Ekim 2011 tarihinde yapılan sayım sırasında, yırtılan bir gömlekle duş başlığına asılı halde bulunduğu''na ilişkin haberle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Hasan Özer'in, Silivri 5 No'lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan, bulunduğu odada kasten yangın çıkarma gerekçesiyle aldığı ve infaz hakimliğince onanan disiplin cezası nedeniyle 4 Eylül 2010 tarihinde Kocaeli 1 No'lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildiği bildirilen açıklamada, 2 Ekim 2010 tarihinde kurum psiko-sosyal servisinde psikologla görüştürülen Özer'in farklı tarihlerdeki doktor muayene taleplerinin de karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Kuruma geldiği tarihle 6 Ekim 2011 tarih arasındaki 11 aylık sürede, geçimsizlik nedeniyle, 11 defa koğuş değiştirmiştir. 3 Ekim 2011 tarihinde kalmış olduğu koğuşta boyun bölgesini kesmesi üzerine hastaneye gönderilmiş, hastane dönüşünde ise 'Benim hasmım var, Ramazan Girginyay benim hasmımdır, beni öldürecek' demesi üzerine kurumda bu isimde tutuklu/hükümlü olmamasına rağmen güvenlik - tedbir amacıyla ve geçici olarak odası değiştirilmiştir.
6 Ekim 2011'de sabah sayımında geçici koğuşun duş fıskiyesinde kendi gömleğiyle asılı şekilde bulunmuştur. Olayla ilgili Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2011/2206 numaralı adli soruşturma ise devam etmektedir.''
**Müdür: Öldüğü gün izinliydim**
"Hasmıyla aynı koğuşa yerleştirmek ve mahkûmlara tehdit ettirmek" iddialarıyla suçlanan nöbetçi müdür olarak görev yapan idare memuru M.M. şüpheli sıfatıyla savcıya ifade verdi. M.M. şunları söyledi:
"Onu iki kez gördüm. Birlikte kaldığı arkadaşı Ufuk Altun ile koğuştan alınan arkadaşlarının geri verilmemesi halinde cezaevinde bulunduğu odayı yakacağını söyledi. Daha önce kaldıkları cezaevinde aynı şekilde yangın çıkardıklarını söylediler. Bunun üzerine her ikisini de geçici odalarına götürülürken gördüm. O gün nöbetçi müdür görevi yapıyordum. 'Neden bu şekilde sorun çıkarıyorsun?' diye sitemde bulundum. Olayla ilgili hakkımda soruşturma açıldı. Koğuşunda darp edilince doğrudan darp raporu almak için hastaneye gönderdim. İntihar ettiği gün izinliydim. Ölümüyle ilgim yok.&autoplay=1" />
AA - DHA