İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, ahşap teknelerin Yunan Adalarına çıkışında yaşanan sorunların giderildiğini belirterek, ’’Ahşap yat ve tekneler yine Adalara çıkabilecek’’ dedi.
IMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan ve beraberindeki TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, DTO Başkan Yardımcısı Rıdvan Kartal, Ali Deniz Eraydın, Erbil Özkaya, Yaşar Naiboğlu, Tuncay Şeker ile Antalya DTO Başkanı İnanç Kendiroğlu ve bazı üyeler, Demre’de Üçağız ve Çayağzı ile Kaş ve Kalkan’da ziyaretlerde bulunarak denizcilerin sorunlarını dinledi.
İMEAK DTO Başkanı Kalkavan, denizcilik sektöründe son bir yılda önemli değişikliklerin ve gelişmelerin olduğunu söyledi. Bu değişimde artıların ve eksilerin olduğunu ancak artıların ağır bastığını ifade eden Kalkavan, limanların daha güvenli hale geldiğini kaydetti. Kruvaziyer turizmde 2015 ve 2016 yıllarında yaşanan bölgesel olaylar nedeniyle geçen yılı ve 2018 yılının kaybedildiğini anlatan Kalkavan ’’Kruvaziyer turizmi bu yıl kaybettik. Ancak yavaş yavaş toparlanıyoruz. Önemli olan talepleri artırmak ve talepleri oluşturmak. Türkiye önümüzdeki yıl kruvaziyer turizmde çok iyi bir yere gelecek’’ dedi.
“Ahşap yat ve tekneler yeniden adalara çıkabilecek”
Türk bayraklı tekne sayısının artığına dikkat çeken Kalkavan, deniz turizminde de ahşap teknelerin Yunan Adalarına çıkışının engellenmesi sorununu çözdüklerini söyledi. Metin Kalkavan, ’’Ahşap teknelerin yatların Yunan Adalarına çıkışında sorunlar yaşanıyordu. Klasta sorunlar vardı. Yat ve teknelerin sınıflandırılmasındaki sorunları çözüyoruz. Bu sorunları hem diplomatik hem de hükümetler arası diyalog yoluyla çözmeye çalışıyoruz. Ahşap yat ve tekneler yine Yunan Adalarına çıkış yapabilecek.’’
Denizcilik anlamında zihniyet açısından çok iyi yöne doğru gidildiğini anlatan Metin Kalkavan denizcilik sektörünün istihdamın artırılmasında da çok önemli bir alan olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin sahil boyunca çok güzel yerler olduğunu anlatan Kalkavan, bu doğal ortamı ve çevre ve denizlerin mutlaka korunması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin yat bağlama kapasitesinin zayıf olduğunu dile getiren Kalkavan, ’’Tekne bağlama ve çekek konusunda da sıkıntılar var. Bağlama ve çekek yerleri konusunda imarlı alanlar yaratılmalı. İmarsız alanlarda asla buna izin vermeyiz. Bağlama ve çekek yerinin tespiti ve imarı mutlaka olmalı’’ dedi.
“Eğitim ve çevre önemli”
İMEAK DTO Başkanı Kalkavan, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili ve deniz ülkesi olduğunu ancak ’Denizci millet’ olamadığını söyledi. Turizmde marka olan Antalya’da denizin daha fazla kullanılması ve denizden nasıl yararlanılması konusunda yeni projeler yaratılması gerektiğini anlatan Kalkavan, ’’Çok güzel ürünümüz var. Ama bundan nasıl yararlanacağımızı bilemiyoruz. Denizcilik eğitimine ve çevreye daha fazla önem vermeliyiz. Denizciler denizi kirletmemeli. Sektörde iş güvenliğini geliştirmede önemli yerlere geldik. Standartları daha da yukarılara çıkarıyoruz. Denizlerimizi korumalıyız. Özellikle Antalya bu konuda daha dikkatli olmalı. Bu bölgeyi korumalıyız. Sera atıkları denize giderse, evsel atıklar deniz giderse cennet bölgemiz olan Üçağız ne olur. Buradaki en önemli sorun arıtma, ikincisi de iskele. Kaş-Kalkan, Demre bu bölgelere ayrı önem veriyoruz. Denizci olarak denize çöp atmayacağız. Özel Çevre Koruma (ÖÇK) birçok güzel yerimizi korudu. Denizciler çevreye uyumlu olmak zorunda.’’
Dalış turizmi
Turizmin önemli bir ayağı olan dalış turizminin Amatör federasyondan mutlaka kurtarılması gerektiğine dikkat çeken Kalkavan, ’’Ticaret yapan dalışçıları Amatör bir federasyonun elinden kurtaramadık. Bunu eninde sonunda gerçekleştireceğiz. Yönetmelik ve yasal önerilerimizi sunduk. Dalış turizmini geliştirmek için Antalya’dan başlayan bir proje başlattık. Alanya’da gemi batırdık. Antalya’da uçak, Kaş da tank batırdık. Türkiye’de müthiş dalış parkurları var. Bu bölgede 9-10 ay keyifli dalış yapılıyor. Dalış turizmini önemsiyoruz’’ diye konuştu.
Mete: “Son 20 yılda önemli gelişmeler oldu”
TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete de parlamentoda gemi mühendisi bakan ve 4 denizci olduğunu belirterek, hükümet üyelerinin denizi iyi bildiklerini savundu. Denizcilikte önemli mesafeler alındığını vurgulayan Mete, ’’DTO ile bütün Türkiye’yi dolaştık. Denizcilikle ilgilenen birçok kesim var. Son 20 yılda önemli gelişmeler oldu. Ancak hala istediğimiz yere gelemedik. Denizlere öne çıkan şehirler Kruvaziyer turizminden nasibini alamıyor. Deniz turizminin payı daha çok artmalı. Balıkçısından, tersanecisine, armatörüne kadar denizciliğe büyük ilgi var. Denizcilik gelişti. Yat ve tersanelerimizle gurur duyuyoruz. 61 marinamız var. Marinaların daha fazla olması lazım. Kruvaziyer turizmden yeterince nasiplenemiyoruz. Balıkçı teknelerimiz gelişti balık bitti. Balıkçılarımız yurt dışına açıldı. Türkiye’de denizcilik sektörü gelişti. Dünya deniz ticaretinden daha fazla pay almamız lazım. Türkiye’de deniz ticareti içinde Deniz turizminin payı yüzde 25 civarında.’’
Kendiroğlu: “Belediyenin denizciliğin geliştirilmesi konusunda bir çok projesi bulunuyor”
Antalya DTO Başkanı İnanç Kendiroğlu ise Antalya’daki denizcilik ve deniz turizminin sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı. Antalya’nın deniz turizmi ağırlık bir kent olduğunu savunan Kendiroğlu, Bakanlık ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanının denize bakış açısının çok olumlu olduğunu bildirdi. Kendiroğlu, ’’Belediyenin denizciliğin geliştirilmesi konusunda bir çok projesi bulunuyor. Denizcilikte bölge olarak bir çok ürünümüz ve çeşidimiz var. Bu çeşitliliği daha da artırmak istiyoruz. Daha fazla yolcu ve misafir çekmek istiyoruz. Marina ve limanlarıyla Antalya daha iyi yere gelecek’’ dedi.
Kendiroğlu, geçen yıl fırtınadan zarar gören Üçağız bölgesindeki iskelenin malzemelerinin geldiğini yakında montajına başlanılacağını söyledi. Kendiroğlu, gelecek yıl Kaleköy’e de iskele yapılacağını sözlerine ekledi.