Ankara - Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin mali şeffaflık konusunda kaydettiği ilerlemeleri ve önündeki sorunları değerlendirdi. IMF Mali İşler Bölümü'nce hazırlanıp üst yetkililer Michael Deppler ve Teresa-Ter Minassian'ın onayından geçen "Türkiye-Mali Saydamlık Standart ve Kodlarına Bağlılık Raporu" başlıklı raporda,
Türkiye'nin uymayı kabul ettiği "IMF Mali Saydamlıkla İlgili İyi Uygulama Tüzüğü"nde belirlenen ilke ve uygulamaları yerine getirmekte kaydettiği ilerlemeler ve daha yerine getirmesi gereken işler konusunda görüşlere yer verildi.
Raporda, "mali saydamlığın sağlanması yönünde önemli ilerleme kaydedildi ama daha yapılması gerekenler var" denildi. Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne tam üyelik konusunda gireceği son derece önemli müzakerelere hazırlandığı bir sırada, 2000-2001 krizinden sonra yakaladığı ekonomik başarıyı perçinlemesi ve daha da
ilerletmesi gereken kritik bir zamanda bulunduğu vurgulanan raporda, mali saydamlık konusundaki eksikliklerin giderilmesinin bu açıdan önem taşıdığı ifade edildi.
Türkiye'nin mali şeffaflık konusunda 2002 yılında yapılan son IMF değerlendirmesinden bu yana önemli ilerlemeler kaydettiği belirtilen değerlendirmede, bununla birlikte bütçe kapsamının ve borç yönetimi mevzuatının yetersizliği, bütçe sorumluluklarının farklı kurumlar arasında parçalanması ve yıllık bütçe uygulamalarına kılavuzluk edecek orta vadeli bir çerçevenin yokluğu gibi eksikliklerin ortadan kaldırılamadığına işaret edildi.
Bütçe reformu konusunda mevcut yasal mevzuatın mali yönetimdeki çok parçalılık ve diğer kritik sorunların çözmek için yeterli olmadığı belirtilen raporda, bunun ve yeni bütçe mevzuatının uygulamaya koyma konosunda devletin tüm kademelerinde gerkli düzenlemelerin yapılması gerekliliğinin Türk makamlarının çok dikkat göstermesi gereken iki husus olduğu ifade edildi.
Raporda, bütçenin hazırlanmasında Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlıkları arasındaki mevcut sorumluluk parçalanmasının giderilmesi gerektiği savunularak, bu işin bütüncül bir yaklaşımı koordine edebilecek tek bir kurumun sorumluluğuna verilmesi tavsiye edildi.