ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Ali Babacan, IMF heyetiyle yapısal anlamda görüşülecek bir konunun kalmadığını söyledi.
Türkiye ekonomisinin korunaklı ve bölünmez bir yapısı olduğunu belirten Babacan, "Türkiye, uluslararası sermaye açısından çok büyük fırsatlar veren bir ülke konumundadır" dedi. Babacan, AB ve finans çevreleriyle düzenlencek toplantılara katılmak, medya, düşünce ve sivil toplum örgütleriyle görüşmek üzere Brüksel'e gitti.
Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Babacan, Brüksel'de yapacağı toplantı ve görüşmelerde AB ile ilgili önümüzde bulunan engelleri ele alacaklarını, Londra'da ise finans çevreleri, medya, düşünce ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geleceğin ifade etti.
Türkiye açısından çok verimli bir ziyaret olacağını belirten Babacan, AB ile ilgili bilgilendirme ve lobi faaliyetlerinin büyük önem taşıdığını, Karma İstişare Komisyonu'nda sivil insiyatifin daha çok çalışması gerektiğini ve refom sürecinde bu girişimlerin yapılması gerektiğin kaydetti.
Babacan, toplantılarda samimi olarak Türkiye'nin anlatılması durumunda, AB ile ilgili ilişkilerin olumlu yönde etkilendiğini belirtti. Daha sonra gazetecilerin son günlerde ekonomide Çin kaynaklı başlayan dalgalanmalarla ile ilgili sorularını cevaplandıran Babacan, "Türkiye artık dışa açık bir ekonomi sergiliyor. Artık Türkiye ekonomisi açık denizlerde ve okyanuslarda yüzüyor. Dolayasıyla her türlü etkilenme kaçınılmaz olacaktır. Bunun için her türlü etkilenmenin ekonomimiz üzerinde ufak ve sınırlı olması önemli. Kalıcı hasarlar oluşturmasına sebep olmamalı. Türkiye ekonomisi 5 sene öncesine göre daha sağlam bir yapıya kavuştu. Bu korunaklı yapının en önemli unsuru serbest kur rejimidir. Bunun önemi yavaşlatarak etkilenmeyi gösterir. Türkiye'de Kamu Borç stoğu ise yüzde 50 düşmüştür. Bankacılık sektörü tarihinin en güçlü dönemini yaşamaktadır. Kurlardaki hareketlenmelerin dahi etkilemesi mümkün değil. Korunaklı ve bölünmez bir yapı var" dedi.
Türkiye kendisine güvendikten sonra her türlü dalgalanmaların gelip geçeceğini ve uzun vadede Türkiye'ye giren sermaye miktarının çıkan sermaye miktarından fazla olacağını kaydeden Babacan, "Türkiye gelişen bir ülke. Uluslararası sermaye açısından çok büyük fırsatlar veren bir ülke. Ekonomik programımız bir bütün. Bu programı delmeye kalkan fikirler var. Bazı unsurlar oynamaya çalışıyor. İşte o zaman iş zora sokulur. Biz hiç bir taviz vermeden temel ilkeleri bozdurmayacağız" dedi.
Bir gazetecinin, bütçe açığı ile ilgili sorusunu cevaplayan Babacan, "Bütçeyi 12 aylık olarak değerlendirmek gerekir. Her ayın ayrı ayrı özel gelir ve giderleri olabilir. Farklılıklar yaşanabilir. Bazı giderler daha öne çekilmesinden kaynaklanmıştır. Önemli olan 2007 bütçesinin hedeflerinde bir değişiklik olmamasıdır" dedi.
Babacan, IMF heyetinin Türkiye temaslarıyla ilgili bir soru üzerine, "IMF ile 4. madde, 6. gözden geçirme çalışmaları, para politikaları, 2006 ve 2007 bütçelerindeki gelişmeler ele alınacak. IMF ile yapısal anlamda görüşecek bir şey kalmadı. Sosyal güvenlikte bir karar vermek gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, Sosyal Güvenlik Yasası'nda gelinen son durumu sorması üzerine Babacan, "Bu konuda sürekli ikilem yaşanıyor. Ya adaletli olarak herkese eşit hizmet vereceksin. Ya da vatandaşlarının birinci ve ikinci sınıf olarak ikiye ayıracaksın. Bu ikinci kısmı içimize sindiremiyoruz. Bu konuda çok tartışıldı. Doğru adım atmak gerekir. İleride çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Emeklik yaşını düşürenler şimdi ne yapıyorlar. Zamanında seçimler öncesi popülist yaklaşımlarla emeklilik yaşını 38'e düşürenler ne yaptı. Bu kime yaradı. Biz uzun vadede düşünüyoruz. Ya bugünden bitirip gelecek kuşaklara bir şey bırakmayacağız. Ya da şimdi bazı sıkıntıları çekip yıllar sonra geleceğimiz rahat ve güvenli bir ekonomiye kavuşacak" dedi.