ANKARA (İHA) - Uluslararası Para Fonu (IMF), Türk ekonomisinin daha hızlı büyümesi halinde dış şoklara karşı dayanıklılığının artacağı uyarısında bulundu.
IMF Avrupa Bölümü Direktör Yardımcısı Susan Schadler'in katılımıyla İstanbul ve Ankara'daki bir dizi temas sonrası 'Madde IV Görüşmeleri' tamamlandı.
Temaslarında büyüyen bir Türk ekonomisinin dış şoklara karşı daha dayanaklı olacağı vurgusunu yapan IMF heyeti, büyümenin yerli ve yabancı yatırımcının güvenini kazanmaktan geçtiğini dile getirdi. IMF, büyümenin iki altın anahtarını da maliye ve para politikalarında disiplin ile arz odaklı yapısal reformların sürdürülmesi olarak açıkladı.
Her iki unsurdaki başarının potansiyel büyümeyi yüzde 5'in üzerine çıkaracağını iddia eden IMF heyeti, daha güçlü büyümenin cari açığın sürdürülebilirliğini artıracağını, dış finansmanı doğrudan yabancı yatırımlara yönelterek dış şoklara karşı hassasiyeti azaltacağını kaydetti. 2001 yılından bu yana etkileyici bir makroekonomik performans sergilediğine dikkat çeken IMF, mali disiplin ve bağımsız Merkez Bankası tarafından yürütülen ihtiyatlı para politikasıyla, düşük enflasyon, azalan kamu borcu ve özel sektörün öncülük ettiği yüksek büyümenin yakalandığını ifade etti. IMF heyetinin, vurgu yaptığı diğer önemli başarılar ise, vergi reformu ve özelleştirmeler sonrası bankacılık sisteminin güçlenmesi, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında ve verimlilikteki artışlar oldu.
ENFLASYON DÜŞÜŞÜ BÜYÜMEYİ DESTEKLER
Enflasyondaki düşüşün Türkiye'de istenilen noktaya gelmediğini de vurgulayan IMF, Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz politikasına ise destek verdi. Enflasyonun somut bir şekilde düşüş eğilimine girmesi halinde Banka'nın faiz oranlarını ihtiyatlı olarak düşürebileceğini dile getiren IMF, yüzde 6.5 faiz dışı fazladan taviz verilmemesi uyarısında da bulundu. Bu noktada fon, bütçe kalitesini azaltan ve vergi tabanını daraltan bir defaya mahsus girişimlerden kaçınılmasını istedi. Kamu borcunun azaltılması amacıyla FDF hedefinin 2008 sonuna kadar muhafaza edilmesi gerektiğine dikkat çeken IMF, FDF'nin borç hedefinin ulaşılabilir olması halinde düşürülebileceğini de ifade etti.
SEÇİMLER FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Uluslararası Para Fonu, genel seçimler sonrasının yeni bir yapısal reform gündeminin ortaya konulması için fırsat teşkil ettiği belirterek, gündemin en temel unsurunun sosyal güvenlik reformu olacağını kaydetti. Türkiye'nin işsizlikle mücadele önemli adımlar atması gerektiğinin altını çizen IMF, atılacak adımları şöyle sıraladı: "Orta ve büyük ölçekli şirketler üzerinde işe almaya ilişkin bazı zorlukların kaldırılması, zorunlu kıdem tazminatı sisteminin rasyonelleştirilmesi, daha esnek koşullu istihdam uygulamalarına izin verilmesi ve istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılmalı".
Sermaye piyasalarının daha da gelişmesi amacıyla uzun vadeli YTL finansman imkanının artırılması gerektiğini vurgulayan IMF, bu kapsamda öncelikle bütçe şartları elverdiği ölçüde finansal aracılık vergilerinin kaldırılması ve başta Halk Bankası olmak üzere kamu bankalarının özelleştirilmesini önerdi. Uluslararası Para Fonu, temaslarında Türk ekonomisinin önünde devasa fırsatlar olduğunu da belirterek, ekonomide hızlı büyüme ve düşük enflasyon ortamının korunmasının temel öncelik olması gerektiğini ifade etti.