Dün eksi açılan yurt dışı piyasalar artıya dönmeyi başarmalarına rağmen, İMKB bunu başaramadı.
Yunanistan'da hükümeti kuracak kişinin bulunması ve Papadimos'un milli mutabakat hükümetinin kurulacak olması dış piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Aynı zamanda ABD'de gelen verilerin iyi olanlarının daha fazla sahiplenilmesi DOW'un da yükselişe katılmasına neden oldu. Muhtemelen DOW'un bu toparlanması, bugün Avrupa borsalarının da yüksek açılmasına neden olacaktır.
İtalya'da da Mario Monti'nin Berlisconi'den boşalacak başbaşkanlığa getirilme ihtimali, İtalya için alınması gereken tedbirlerin hızlı bir şekilde alınmasına imkan verebilir. Ancak yine de yurt dışında yaşanan oynaklığı göz ardı etmemek gerekir. Halen sorunlu ekonomilerin sıkıntılarının nasıl çözüleceği netleşmiş değil. Gördüğünüz gibi, olumlu gelişmelerle yukarı tepkiler sonrasında gelen ters açıklamalarla tam tersi düşüşler de yaşanıyor. Uzun bir süredir Avrupa bu zikzaklarla yaşıyor.
Bu oynaklık için fazlası ile malzeme var. Mesela dün akşam saatlerinde S&P üyelerine Fransa'nın notunu düşürdüğünü duyurduğu bir bilgi geçti. Ama hemen akabinde bu bilginin yanlışlıkla geçildiği,hata olduğu söylenerek geri çekildi. Böyle bir haberin seans esnasında geçtiğini düşünebiliyor musunuz. Ne büyük bir dalgalanma ve manipülasyon yaratır!
Herneyse, şimdilik yaşanan gelişmeler yukarı yönlü hareketleri destekleyici. Ama yine de henüz net kararların alınmadığını unutmayınız.
Dün dış piyasalarda eksi açılış sonrasında artıya dönülmesine rağmen, bizde ise aynı görüntü oluşmadı. Bunun en büyük sebebinin ise tahvil faizlerinin yeniden 9,96'ya yükselmiş olmasından olduğunu düşünüyorum. Dün açılışlardaki eksiler ve tatil esnasında yaşanan dış gelişmelerin negatif etkisi ile artış gösteren kurların da etkisi ile faiz düzeyinin yüksek olması özellikle banka hisselerinde eksi açılışlarla başlanmasına neden oldu. Yüksek faizlerin kalıcı olması halinde bankaların karlarını azaltma riski imkb açısından çok önemli bir engel oluşturuyor.
Aslına bakarsanız, bir kaç banka hissesinin tüm endeksin değeri üzerinde yüz de 50'den fazla bir etkiye sahip olması çok da doğru bir görüntü oluşturmuyor. Bankacılık sektörü ile ilgili gelişmeler nedeniyle şekillenen endeks yüzünden diğer hisselerde de gereksiz yükseliş ve düşüş baskıları oluşabiliyor. Bu nedenle bence, bu durumun düzeltilmesi lazım. Ama endeks hesaplanmasında sermayelerin büyüklüğü ve halka açıklık oranları krıter olduğu için, çok büyük sermayeli şirketlerin halka arzı sağlanmalı ve benzer halka açık olanların da, halka açıklık oranlarının arttırılması teşvik edilmeli. Bu sağlanamadığı takdirde, sadece bankaların bilançolarına bağlı gelişmelere göre yaşamak durumunda kalırız.
Biz yine piyasalara dönersek, faizlerin düşmesi endeksin yükselebilmesi ve önünün açılması için çok önemli. Bu nedenle gözümüz her zaman faizlerin üzerinde olmalı. Ben Avrupa'da sorunların çözüm sürecine girmesi ile bizdeki kurların yükseliş baskısının durmasını ve dolayısı ile de faizlerin düşme sürecine girmesini bekliyorum. Bayram tatili öncesinde tam bu yönde gelişme görülürken, bir anda Avrupa'nın yeniden belirsizliğe girmesi bu gidişi tersine çevirmişti. Bence sorunlu iki ülkede de yeni mutabakat hükümetlerinin kurulacak olması dışarıdaki algılamayı pozitife çevirebilir. Bu sayede de bizde de olumlu yansımalarının olmasını bekliyorum.
Not: Yazı 09:01'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır. Düne ait olan beklenti yazısını ve yapılan teknik analiz önerilerini borsaanalizci.com'dan görebilirsiniz.
Aydın Eroğlu