Independent yazarı: Türkiye düşmanlarının avı haline gelecek

Independent gazetesinden Patrick Cockburn, referandum sonrası yaşanan 'derin bölünmeler' nedeniyle Türkiye'nin 'potansiyel düşmanlarının avı' haline geleceğini belirtti ve "seçim adil yapılmış olsaydı, hayır oyları çoğunlukta olurdu" dedi. İngiliz Independent gazetesinin tecrübeli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, referandum sonrası yaşanan 'derin bölünmeler' nedeniyle Türkiye'nin 'potansiyel düşmanlarının avı' haline geleceğini belirtti.

Analizinde, Türkiye'nin etrafının "düşmanları - ya da olası düşmanları- olan Suriye, İran, Rusya ve de Kürtler" tarafından çevrildiğini belirten Cockburn, bu "düşmanların" Türkiye'deki bölünmeleri istismar etmenin kolaylığının farkında olduğunu yazdı.

Referanduma yapılan itirazlara, mühürsüz oy pusulası ve zarflara ve belediyelerine kayyum atanan bölgelerde AKP lehine artan oylara dikkat çeken Cockburn'un analizi şöyle devam ediyor:

"AKP'NİN GÖZ GÖRE GÖRE OYLARI DÜZELTMEYİ GEREKLİ GÖRMESİ..."

Reklam
Reklam

"Eleştirenler, Türkiye'de açıkça hileli olarak yapılan referandumun parlamenter demokrasiyi bitirdiği ve Erdoğan'a diktatörce güçler verdiğini iddia ediyor. Pazar günü yapılan oylamanın asıl beklenmedik boyutu ise, iddia edildiği üzere iktidardaki AKP'nin göz göre göre oyları düzeltmeyi gerekli görmesiydi. Evet-hayır oylarının birbirine yakınlığı şunu gösteriyor: Seçim adil olsaydı hayır oyları çoğunlukta olurdu."

"TÜM MUHALİFLERE TERÖRİST SUÇLAMASI"

Cockburn yazısında, hile iddialarına ilişkin sinyallerin yanında gazeteciler, milletvekilleri ve aktivistlere yönelik gözaltı ve tutuklamaları da hatırlatıyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'de yaklaşık 145 bin kişinin tutuklandığını, 134 bin kişnin açığa alındığını ve 150'ye medya kuruluşunun kapatıldığını belirten Cockburn, muhalif olan herkese terörist suçlamasında bulunulduğunu ifade ediyor.

Cockburn'un analizi şu ifadelerle devam ediyor:

"Erdoğan, yeni başkanlık sistemi ile, zaten bir süredir OHAL ile keyfi şekilde elinde tuttuğu meclis, yargı ve diğer güç odaklarını tam kontrolü altına alacak.

Reklam
Reklam

"Tüm bunlar dünyada tek partili ya da monarşik ülkelerin zehirli politikalarına aşina kişilere tanıdık gelecektir."

Cockburn ardından Suriye'de bugüne kadar ve Irak'ta 2003'te kadar yapılan ve iktidara büyük destek verildiği sonucu çıkan seçimleri örnek gösteriyor. Cockburn'e göre bu seçimler sadece otokrat liderlerin "aşırı gururlarının dipsizliğini" gösteriyor.

"TÜRKİYE ARTIK ORTA DOĞU OTOKRASİLERİ KULÜBÜNÜN BİR ÜYESİ"

Cockburn'ün analizi şöyle devam ediyor:

"Geçmişte uluslararası gözlemciler Türkiye'nin Orta Doğu ülkelerine benzediği yanılgısına düşmüştü. Gerçekte siyasi geçmişiyle Türkiye güney Avrupa ülkelerine benzeyen modern bir ülkeydi. Askeri darbe ve yönetimler oluyor ancak diğer taraftan gerçek seçimler yapılıyordu ve güçlü bir parlamentosu bulunuyordu.

"Sofistike ve etkili bir medyası ve birçok Avrupa ülkesinden üstün bir entelektüel enerjisi vardı.

Reklam
Reklam

"Ancak artık Türkiye bunları eledi ve Orta Doğu'nun yoz ve ucuz otokrasileri kulübünün bir üyesi oldu."

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde hayır oyunun çoğunlukta olduğunu hatırlatan Cockburn, bunun "seçmenlerin yetkililerden gelen tüm amansız 'evet' baskılarına rağmen sergilediği, cesaret verici bir bağımsızlık gösterisi" olduğunu yazıyor.

"MUHALEFET LİDERLERİ YETERSİZ**"**

Erdoğan karşıtlarının "çalınmış bir oylama"nın mahkeme salonlarında geri alınabileceği düşüncesiyle avunduğunu belirten Cockburn, bunun otoriter bir rejim kurmaya çalışanları durdurmayacağı yorumunu yapıyor.

Cockburn tüm bunlara ek olarak muhalefet liderlerinin yetersiz olduğunu, HDP liderlerinin de cezaevinde olduğunu hatırlatıyor.

"GERÇEK TEHLİKE DIŞARIDAN GELECEK"

Erdoğan'ın kıl payı referandum zaferinin ardından giderek daha da agresifleceği öngörüsünde bulunan Cockburn'ün analizi şöyle devam ediyor:

Reklam
Reklam

"Erdoğan için ülkede istikrarı sağlamak zor olacak... Otoriter liderler genellikle, kontrollerindeki medyayı kullanarak tekel güçlerini meşrulaştırıyor. Ülke içindeki muhaliflerle de güvenlik güçlerini ve devleti üzerlerine salarak baş edebilir.

"Ama hükümndarlıklarına yönelik gerçek tehlike, iç ve dış düşmanları kendilerine karşı birleştiğinde oluşur.

"Erdoğan referandum kampanyasında, Hollanda ve Almanya ile dikkatli bir şekilde sahneye konmuş temsili gerginliklerle, milliyetçi duyguları kamçılamaya çalıştı.

"Ancak Türkiye'nin etrafı birçok düşman ve potansiyel düşman -Suriye, Kürtler, İran, Rusya- ile çevrili, ve bunlar ülkenin derin bölünmelerini istismar etmenin ne kadar kolay olduğunu görüyor".

Anahtar Kelimeler: