LONDRA (İHA) - Guardian gazetesinin bugünkü manşetini "Meme kanseri. Kırk yaşlarındaki kadınlar tehlikede" başlıklı haber oluşturdu.
Gazetenin, ülkede giderek artan meme kanseriyle ilgili araştırmasına göre, önde gelen uzmanlar, elli yaşını beklemek yerine, 40 yaşını geçtikten sonra yıllık kontrollere başlamasını tavsiye ediyor. Gazete, bir problem olduğunu kaydetti ve "Meme kanseri kontrolleri, zaten kaynak bulmakta zorlanan ulusal sağlık servisini iyice zorlayacaktır. Şu anda sadece 50 ile 64 yaş arası kadınlar, o da 3 yılda bir kontrole çağırılıyor. Uzmanlar, kadınların bu riski almamasını, ve 40 yaşından itibaren gerekirse parasını kendileri ödeyerek kontrolerini her yıl yaptırmalarını salık veriyor" dedi. Guardian bu tavsiyeleri başyazısında da hatırlatıyor.
İNGİLİZ BARIŞ EYLEMCİSİNİN ÖLÜMÜ Gazze Şeridi'nde Filistinli çocuklara kalkan olmak isterken, bir İsrail askeri tarafından vurulan ve 9 aydır bitkisel yaşam sürdüren 22 yaşındaki İngiliz barış eylemcisi Tom Hurndall'ın ölümü, Daily Telegraph gazetesinde birinci sayfadan duyuruldu. Gazete ölen barış eylemcisinin yaşam öyküsüne yer verdiği geniş yazısına ise şu başlığı attı: "Tom Hurndall, güzel düşleri olan bir gençti. Bedelini hayatıyla ödedi"
Dün 22 yaşında ölen bir başka genç Filistinli kadın intihar eylemcisi de Independent'ın manşetinde yer aldı. Gazze şeridiyle İsrail arasındaki Erez geçiş kapısında kendisini havaya uçuran 22 yaşındaki Filistinli kadın eylemci Reem el-Riashi'nin makineli tüfeği ve başındaki yeşil şehadet bandıyla çekilmiş fotoğrafıyla birlikte bölgeden izlenimleri aktaran Independent, başyazısına ise şu başlığı attı: "İsrail'in şöhreti, intihar bombacıları ve bir barış eylemcisinin ölümü" Independent, "İngiliz barış eylemcisinin ölümü, İsrail hükümetinin politikalarını etkilemez ama İsrail'in uluslararası düzeydeki imajını biraz daha zedeleyecektir" dedi. Gazete, Hurndall'ı öldürmekten tutuklanan İsrail askerinin yargı sürecinin dikkatle izleneceğini ekledi. Ama Independent'ın asıl mesajı şu: "Hurndall'ın ölümü, son intihar bombasıyla İsrail'in güvenliğini bir kez daha gözden geçirdiği bir döneme raslıyor. Bir çok İsraillinin de kabul ettiği gibi İsrail'in güvenliğini sağlıyabilecek tek şey var. O da kalıcı bir siyasi çözüm. Ama her bir intihar bombası ile, Başbakan Şaron'un sözde güvenlik duvarına eklenen her bir taşla, barış biraz daha uzaklaşıyor. Üstelik Başkan Bush bile İsrail hükümetine bu duvarın barışa olumsuz etkisi olacağını hatırlatırken, İsrail kamuoyunun önemli bir bölümü garip bir şekilde Şaron'u fazlasıyla yumuşak buluyor. Barış umudu hiç bu kadar uzak olmamıştı"
BERLUSCONI'NIN DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI İtalya Başbakanı Berlusconi'nin dokunulmazlığını kaldıran anayasa mahkemesi kararı, bazı gazetelerin başyazılarında ele alındı. Times, anayasa mahkemesinin kararının Berlusconi'nin mahkumiyetiyle sonuçlanmasının zor göründüğünü ama başbakanın hassas bir dönemde önemli bir siyasi darbe yemiş olduğunu yazdı. Financial Times'ın yorumu ise şöyle: "Silvio Berlusconi anayasa mahkemesinin, yasalar önünde eşitlik temel ilkesinden hareketle kendisini yargıdan muaf kılan yasayı iptal etmesiyle bir kez daha İtalya'da kuvvetler ayrılığı sisteminin hala gayet sağlıklı bir şekilde ayakta olduğunu görmüş oldu"
Financial Times, Berlusconi'nin açıkça koalisyon hükumetine ve İtalya'ya zarar verdiğini de yazdı.
IRAK'TAKİ GELİŞMELER
Bugünkü İngiliz gazetelerinin dış haberler sayfalarında Irak mahreçli bazı haberler dikkat çekti. Daily Telegraph, "Müslümanlara nihayet Mekke yolu açıldı" başlığı altında, Saddam Hüseyin zamanında hacca gitmeleri engellenen onbinlerce Iraklı müslümanın, bu yıl Mekke'ye gidebilmek için Bağdat'daki pasaport dairesinin önünde kuyruklar oluşturduğunu anlattı. Financial Times, Irak yönetim konseyinin miras ve aile hukukunda şeriatın uygulanmasına olanak tanıyan bir yasayı, etkili din adamlarının ağzına bir parmak bal çalmak için onayladıkları yolundaki eleştirileri reddettiğini duyurdu. Guardian ise dün New York Times'ta yayımlanan bir haberi aktardı. Habere göre, Saddam Hüseyin'le birlikte yakalanan belgeler, devrik liderin, yandaşlarına, Irak'a dışardan gelen İslamcı savaşçılardan uzak durmaları talimatı verdiğini gösteriyor. Guardian şu yorumu yaptı: "Bu belge, Başkan Bush'un savaştan önce ve sonra gündeme getirdiği, Saddam Hüseyin ile Usame bin Ladin ve El Kaide örgütü arasında yakın ilişkiler bulunduğu yolundaki iddiaların inanırlığını biraz daha azaltıyor. Ve tam aksine, CIA uzmanlarının ve İngiliz istihbaratının uzun süre savunduğu gibi laik diktatör ile din savaşçısının birbirine hiç güvenmedikleri tezini güçlendiriyor"
FINANCIAL TIMES'TA TÜRKİYE HABERLERİ Son olarak Financial Times'dan Türkiye ile ilgili iki haber... "Türkiye güvenlik kurallarını gevşetmeyi reddediyor" başlıklı haberde, olası bir çevre felaketinden kaygılanan Türk yetkililerin, tanker trafiğinde tıkanıklık yaşanan boğazlardan geçiş kurallarını değiştirmeyi kabul etmediği kaydedildi. Haberde, Boğazlar Sahil Güvenlik Yetkilisi Barış Tozar'ın, ham petrol sıkıntısından dolayı Türkiye'yi suçlayan Akdeniz petrol rafinerilerine verdiği şu yanıt aktarıldı: "Rafinerinizle ilgili planları boğazlardan geçecek 200 tonluk tankerlere göre yapıyorsanız, o zaman ya uluslararası denizcilik örgütünün kabul ettiği güvenlik kurallarını bilmiyorsunuz ya da Türk boğazlarına ne olduğu umurunuzda değil"
Financial Times'ın Türkiye ile ilgili diğer haberi ise "Prodi, Türkiye'ye, Kıbrıs'ın birleşmesi konusundaki katkıları karşılığında özendirici olarak Avrupa Birliği üyeliği olasılığını kullanacak" başlığını taşıyor.
Haberde, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin bugün Türkiye'yi 40 yılı aşkın süredir ziyaret eden ilk komisyon başkanı olarak, Ankara hükümetine Kıbrıs konusunu Mayıs ayına kadar çözmesi için baskı yapacağı kaydedildi. Yine Financial Times'ta Quentin Peel imzalı bir yazı da Prodi'nin Ankara ziyaretini konu alıyor. "Türkiye'nin tezlerini reddetmek güç" başlıklı yazıya Başbakan Erdoğan'ın, Avrupa Komisyonu Başkanı Prodi'ye dikenli bir gül sunarken, resmedildiği bir de karikatür eşlik ediyor. Burada gülün, Erdoğan'ın geçen hafta Almanya ziyareti sırasında Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı konusunda yaptığı benzetmeden geldiği anlatıldı.
Financial Times yazarı Peel, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği müzakerelerine tarih alması konusunda belirleyici olacak faktörleri de şöyle sıraladı: "Güçlü ordunun sivil denetim altına alınması, Kıbrıs, Kürtler ve Amerika ile ilişkiler"