İSTANBUL(ANKA)- Virgin Airlines ve Virgin Music'in de dahil olduğu İngiliz The Virgin Group'un sahibi Sir Richard Branson, şirket olarak Türkiye ile ilgilendiklerini, Turkcell ile cep telefonu konusunda görüşme içinde olduklarını, görüşmede olumlu bir noktaya varacaklarını umduğunu belirterek, Türkiye'de finans, televizyon ve film yapımı, müzik gibi alanlarla ilgilendiklerini, sağlık kulüpleri gibi alanlara yatırım yapabileceklerini ve Virgin mağazaları açmayı da düşündüklerini söyledi.
Turkcell'in düzenlediği İştcell Liderler Konferansı, Çırağan Sarayı'nda yapıldı. Konferansın ilk konuğu The Virgin Group'un sahibi Sir Richard Branson oldu. Branson'un konuşmasını Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Kibar Holding CEO'su Ali Kibar, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Pegasus Havayolları sahibi Ali Sabancı'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda iş adamı ve üst düzey yönetici dinledi.
-"BÜYÜK SERVET BÜYÜK SORUMLULUK DEMEK"
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Cilliv'in açılış konuşmasıyla başlayan konferansta konuşan Richard Branson, kapitalizm de çok büyük servetler elde edilebileceğini belirterek, "Bugün dünyada öyle işadamları var ki, servetleri pek çok küçük ulusun milli gelirinden daha fazla. Büyük servet büyük sorumluluk demektir. Kapitalizmin karşısında servetin eşit ve adil dağılımı sorunu var.Onun için servet sahiplerinin dünyaya ve toplumlara karşı sorumluluklarını yerini getirmesi gerekiyor. Aksi halde bankada paralarınız çürür gider" dedi. Branson, artık işadamlarının belirli bir büyüklüğe ve karlılığa ulaştıktan sonra küresel sorunlarla mücadele etmeye başlamaları gerektiğine işaret ederek, büyük evler, şatolar ve tekneler almak yerine servetlerinin belirli bir kısmını küresel sorunlarla mücadeleye ayırmalarını ve topluma katkı için harcamaları gerektiğini söyledi.
-İŞADAMLARINA:"TÜRKİYE'DE KAZANDIĞINIZ PARAYI TÜRKİYE' YE YATIRIN"
Branson, kapitalizmin diğer alternatif sistemlerin başarısız olduğu bir dünyada insanlık açısından en iyi yaşam biçimi olduğunu savunarak, kişilere büyük servetler yaratma fırsatı yarattığını ve bunun da çok heyecan verici bir süreç olduğunu belirterek, işadamlarına şu sözlerle seslendi :
"Büyük servet sahiplerinin büyük sorumlulukları var.İş adamları parayı bankaya yatırıp, elde ettikleri faizleri yemesinler, yatırım yapsınlar, istihdam yaratsınlar, daha iyi hizmet üretsinler. Dünyanın hizmet alamayan bölgelerine hizmetler götürsünler. Serveti fark yaratmak için kullanın. Çalışanlarınız da bu farkı hissetmeli. Sahip olduğunuz markaların ve misyonun bir parçası olmalılar. Başarı buradan geçiyor. Çalışanlarının mutluluğunu sağlayamayan bir işin başarılı olması mümkün değildir. Şirket çalışanlardan ibarettir. Onları kaybederseniz, işiniz çok zorlaşır. Onları överseniz, iltifat ederseniz onlar hayatlarını şirketleri için feda ederler. Kimse kazandığı parayla tarihte yer almıyor. Türkiye'de kazandığınız serveti, Türkiye'ye yatırın."
-"KÜRESEL İHTİYAÇ VARSA O PAZARA GİRİN"
Sahibi olduğu Virgin Group'un kuruluş öyküsünü dinleyicilerle paylaşan Branson, bir işe girmek için o alanda atalet, rehavet ve kötü yönetim, para kazanma şansı gibi unsurların başta geldiğini vurgulayarak, "Tüm bu faktörler varsa, sizi bekleyen pazar ve talep varsa, sizin yapacağınız fark yaratarak bu alana girmektir. Ama mutlaka küresel bir ihtiyaç olmalı . Ya da bir pazarda kimse yoksa veya oyuncular işini iyi yapmıyorlarsa o pazara girilebilir. Başarılı olma umudunu her zaman korumalı ve şansınızı denemelisiniz. Başarılı olmak için, herkesi çok iyi dinlemeli ve en küçük detayları çok iyi yakalamalısınız" dedi.
Branson, şirketlerin mutlaka evrim geçirmesi gerektiğini, sürekli aynı alanda kalarak şirketlerin ayakta durmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek, Virgin Group'un bu evrimi geçirdiğini, farklılaşarak, girdiği alanlarda kaos yaratarak, kendi markasını güçlendirdiğini ve ayakta tuttuğunu söyledi.
-"MUHABESECİNİZİN DEĞİL İÇİNİZİN SESİNİ DİNLEYİN"
Bir işadamının kendi inancı ve içgüdüsünün her şeyin başında geldiğini ifade eden Branson, "Eğer muhasebecilere bakarsanız, bir yere varamazsınız. İçinizdeki sesi dinlemelisiniz. Eğer muhasebeciye sorsanız ‘uzaya gitme projem var' diye onlar size kesinlikle ‘uzaya gitmeyin' diye karşı çıkacaklardır" diye konuştu.
Branson, şimdiye kadar farklı ve fanatik şeyler yaptığını, artık geldiği noktada telefonla birçok işi idare edebildiğini, bilgisayar kullanmak yerine notlarını deftere yazdığını ve kendisine atıl bir zaman yarattığını anlatarak, şimdi dünya meselelerine ve hayır işlerine daha çok vakit ve enerji yaratabildiğini kaydetti. Küresel iklim değişikliği ve Afrika'daki yoksulluk, açlık ve bulaşıcı hastalıklar üzerine odaklanmış durumda olduğunu dile getiren Branson, Afrika'da 100 bin kuruluşun katılımıyla "Savaş Odası" adlı bir grup kurduklarını, başta sıtma ve AIDS gibi hastalıklarla mücadelede eşgüdüm yaratma amacında olduklarını söyledi.
-"AMERİKA'DA ŞİMDİ 60'LARIN GENÇLİĞİ OLSAYDI IRAK SAVAŞI OLMAZDI"-
Branson, liseden 16 yaşında ayrıldığını ve iş dünyasına adım attığını belirterek, geleceğin işadamlarının yine bugünkü genç nesil içinden çıkacağını söyledi. Branson, resmi eğitimin tek tip insan ürettiğini ve iş adamı olma olasılıklarının da bu eğitimle düşük olduğunu savunarak, "Çünkü, 23 yaşında üniversiteden mezun olan bir insan çok dikkatli ve muhafazakar oluyor. 16 yaşında okuldan atılan bir kişinin kaybedecek bir şeyi yok. Biz 60'lı yılların gençliği olarak çok daha fazla açık fikirli ve özgür düşünceli idik. Amerika'da şimdi 60'ların gençliği olsaydı Irak Savaşı olmazdı. Milyonlarca insan Beyaz Saraya yürürdü ve Irak ‘da savaş başlayamazdı" dedi.
-"EN BÜYÜK VE EN HEYECANLI PROJEM UZAYA İNSAN GÖTÜRMEK"-
Richard Branson, en büyük ve heyecan duyduğu projesinin "uzaya insan götürmek" olduğunu New Meksiko'da 5 uzay gemisi inşa edildiğini söyleyerek uzay yolculuğunun şimdiki fiyatının kişi başına 200 bin dolar olduğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde uzaya yolculuk fiyatının düşeceğini kaydeden Branson, dinleyicilere "Uzaya yolculuk için şimdiden bilet almayın.Çünkü kimse duymasın ama fiyatlar daha da düşecek" yorumunda bulundu. Branson, "Bu dünyada yaşayan herkes uzaya gitmek ister. NASA ve devlet kuruluşları bireylerin bu tür hayallerini gerçekleştirmek için kafa yormazlar. Biz de bunu düşünerek, insanları uzaya götürmeye karar verdik" dedi. Uzay teknolojisinde çevre üzerindeki etkinin en az olacağı projeler üzerine odaklandıklarını aktaran Branson, uzaya gönder