İngiliz Virjin Adaları

Karayip Denizi'nde bulunan, bir bölümü Amerika’ya, bir bölümü de İngiltere’ye ait olan bu büyüleyici adalar topluluğu, dünyada cenneti deneyimlemek isteyen gezginler için harika bir yer.

Ilık ve tatlı havası, adeta şeker kadar beyaz kumsalları, tropikal kumsal barları ile bu adalarda tekrar yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Ana dili İngilizce olan Virgin Adaları'nın Amerikan bölgesi 104,737, İngiliz Tarafı ise 31,912 nüfusa sahiptir. Takım adalar olarak değerlendirilse de, dediğimiz gibi adalar, iki ülke arasında bölünmüştür ve yılda ortalama 2 milyon turisti kendine çeker. Adalar, turistler için tam bir tropikal fantezi noktasıdır.

Amerikan kısmı adaları, nüfuslarını aslanlarla paylaşıyor ve onların gelişimleri için ciddi bir çaba sarf ediyor. St Thomas, hepsiyle başa çıkabileceğinizden daha fazla tatil merkezine ve su sporları çeşitliliğine sahip. St Coix Adası ise bölgedeki en büyük ada olma özelliğine sahip. Özellikle dalgıçlar için, şaşırtıcı güzellikte dalış alanlarına sahip olmakla birlikte, içmeyi seven turistler için de, adada çok ünlü bir rom fabrikasına da ev sahipliği yapıyor.

Reklam
Reklam

İngiliz Virgin Adaları, resmi olarak Majesteleri’nin adası, ve geleneksel yemekleri “Fish and Chips” de dahil, İngiliz etkisini oldukça hissedebilirsiniz.

Şu anda inanmayabilirsiniz ama bu adalarda tatil yaparken, “Yeter daha fazla şezlongda yatmak istemiyorum” diyebilirsiniz ancak bu güzel adada dinlenmek haricinde keşfedilecek çok güzel şeyler var. Örneğin şnorkelle dev deniz kaplumbağalarını ve vatozları izlemek isteyebilir, ya da 19. yüzyıldan kalma gemi batıklarını keşfetmek isteyebilirsiniz.

İki ülkenin bayrakları altında da olsa, bu adalarda yapabileceğiniz çok güzel şeyler var. Örneğin “Virgin Islan Ulusal Parkı” na bir ziyaret. Bu parkta dilediğiniz gibi, yürüyüş yaparak kendi maceranızı yaşayabilirsiniz. Rüzgarın vahşi doğada açtığı doğal patikaları takip ederek taşlara kazınmış şekilleri ya da şeker değirmeni yıkıntılarını görebilirsiniz. Yukarılara tırmandıkça harika bir manzaranın sizi beklediğini de unutmayın.

Dalgıçlar için özel bir anlama gelen “RMS Rhone”, Karayipler’deki en ünlü gemi batığıdır. RMS (Royal Mail Steamer), 1867 yılında bir fırtına yüzünden battı. Uzun yıllar geçtikten sonra gemi, denizin derinliklerinde egzotik deniz doğasının bir parçası halini aldı. Sığ suda battığını söyleyebileceğimiz gemi, şnorkelle bile gözlemlenebiliyor.

Reklam
Reklam

İngiliz Virgin Adaları’ndaki 30 küçük adacık içerisinde, her zevke göre bir yer bulmak mümkün. Örneğin büyük adanın yanı sıra, zenginler ve ünlülerin hatta denizcilerin uğrak yeri olan noktalar var. Cooper Adası daha uygun fiyatlara küçük kulübelerde kalma imkanı sunarken, Norman Adası gömülü hazinelerine ve yüzen bir bara sahip. Bunların dışında Ginger, Fallen Jerusalem ve the Dogs gibi adalarda da, kendinize göre bir şeyler bulabilirsiniz. İyi bir denizci olduğunuzu düşünüyorsanız günlük bir yolculuk planlayıp hepsine bir göz atabilirsiniz.

  1. yüzyıldan kalma “Tarihi Christiansted” kenti, adeta bir vitrin gibi, toplarla dolu kalesi ile sizleri karşılıyor. Eski zamanlarda, Hollandalı kolonicilerin başkenti sayılabilecek olan Christiansted’a çok fazla altın geliyordu. 250 yıl boyunca köle, şeker ve şeker kamışı dolu gemiler buraya demir attı. Şimdi ise yürüyüş yolu dolusu barlar ve dalış botları operatörleri, sanat galerileri ve küçük lokantalarla dolu.

İngiliz Virgin Adaları’nın en popüler turist faaliyeti Virgin Gorda’daki banyolar. Devasa granit kayalıkların birbiri üzerine düşmesi, aşınması ve şekillenmesiyle oluşan, içine dolan suyun ısınmasıyla ortaya çıkan bu muazzam doğal banyolar içerisinde de şnorkelle gezinmeniz mümkün.

Reklam
Reklam

Yemeklere gelince, bir adadaysanız, en taze şey deniz ürünleridir. Örneğin Anegada Istakozu. Bunun yanı sıra Callaloo, Fungi, Pate ve Roti mutlaka denemeniz gereken ada lezzetlerinden birkaçı. İçecek olarak ise 1976’dan beri, St Croix’ın “Mutluluk İksiri” olarak adlandırılan romunu mutlaka tatmalısınız.

Bu kadar çok adadan oluşmuş bir yerdeyseniz çok bir ulaşım seçeneğiniz yok demektir. En önemli ulaşım yolu, su taşımacılığı. Pahalı olmayan feribotlarla, Virgin Adaları’nın ana adalarına gidebilirsiniz. Ancak, Amerikan Virgin Adaları ile İngiliz Virgin Adaları arasında pasaportunuza ihtiyacınız olacağını da bir kenara not edin. Çoğu büyük adanın kendi marinası olduğundan bot kiralama, yat kiralama, hatta mürettebatlı yat kiralama imkanlarına da sahipsiniz. Belirli bir adada kalmayı planlıyorsanız, araba kiralamak mantıklı olacaktır çünkü toplu taşıma oldukça limitli. Adalar arasında uçak hizmetinin de çok yaygın ve uygun fiyatlarda olmadığını da söyleyelim.

Turizmin en yüksek zamanları, aralık ve nisan ayları arası. Havanın en iyi olduğu dönemde güneşli bir hava olmasına rağmen, esen rüzgarlar nemi azaltmayı başarıyor. Ancak yüksek sezon olduğu için gündelik fiyatlar genellikle %30 oranında bir artış gösteriyor. Mayıs ve temmuz aylarında kalabalık azalıyor, doğal olarak fiyatlarda da düşüş gözlemleniyor. Ancak azalan rüzgarlarla deniz sakinleşiyor, şnorkel severler ya da denizciler için daha keyifli zamanlar oluyor. Ağustos ve kasım ayları arası fırtına sezonu olarak geçiyor. Bu dönemde oldukça yağış alan bölgede bazı iş yerleri de kapandığından, gezginlerin aklındaki tropikal ada hayaline pek uymayacak bir dönem yaşanıyor.

Reklam
Reklam