AB'nin en büyük Suriyeli muhalif grup Ulusal Koalisyon'a uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması ya da hafifletilmesi için harekete geçen İngiltere, bunun ılımlı grupları güçlendireceğini savunuyor.
İngiltere ayrıca böyle bir adımın, Suriye hükümetini de siyasi bir çözüm için müzakereye oturmaya zorlayacağını düşünüyor.
İngiltere bu tezleri yazılı olarak, Brüksel'de Avrupa Birliği üyelerine yolladı.
Şu anda AB tarafından Suriye'ye uygulanan, silah ambargosu da dahil bir dizi yaptırımın süresi bu ayın sonunda doluyor.
Bu yaptırım rejiminin nasıl devam ettirileceği konusundaki tartışmalar yoğunlaşırken, İngiltere tarafından hazırlanan yazılı öneride iki seçenek sunuluyor.
Birinci seçenek, muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu'na uygulanan silah ambargosunun tamamen kaldırılması. İngiltere bu öneriyi destekleyecek güçlü veriler bulunduğunu savunuyor.
İkinci seçenek ise silah ambargosunun kapması dışında bırakılan malzeme listesindeki "ölümcül olmayan" kaydının kaldırılması yoluyla silah yollamanın yolunun açılması.
Fransa uygulanan yaptırım rejiminin değiştirilmesi konusunda İngiltere ile hemfikir. Ancak diğer AB ülkeleri ambargonun hafifletilmesinin çatışmaları daha da şiddetlendirebileceğinden kaygılanıyor.
İngiltere yaptırımlarla ilgili önerisinde, AB'nin muhalif gruplara gönderilecek malzemenin nasıl kullanıldığını sıkı bir şekilde denetlemesi ve bunların sivil halkın korunması amacıyla kullanıldığından emin olması gerektiğini de kaydediyor. Ayrıca kimyasal silah saldırısı gibi bir ihtimal karşısında AB'nin tepki verme esnekliğini artıracağını savunuyor.
AB dışında ABD ve Rusya Suriye'deki krize siyasi bir çözüm bulunması amacıyla uluslararası bir konferans toplanması konusunda anlaşmaya vardılar.
Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin özel temsilcisi Lakdar İbrahimi bunun uzun zamandır Suriye ile ilgili duyduğu ilk umut verici haber olduğunu söyledi.
Hükümet ve muhalefet tarafından kimyasal silah kullanıldığı yolundaki iddialar şu ana kadar doğrulanmadı.
2011 yılının Mart ayında başlayan Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtı ayaklanmada bugüne kadar 70 bini aşkın insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor.