İngiltere'nin Norwich kentinde iş mahkemesi bugün görülecek davada veganizmin "bir felsefi ya da dini inanç olarak" yasalarla koruma altına alınıp alınmayacağına karar verecek.
Dava, işinden veganlığı yüzünden atıldığını söyleyen Jordi Casamitjana adlı kişi tarafından açıldı.
Jordi Casamitjana, çalıştığı hayvan hakları kuruluşu League Against Cruel Sport'un (LACS) bünyesindeki çalışanlara ait emeklilik fonlarını, hayvanlar üzerinde testler yapan şirketlere yatırdığını ifşa ettikten sonra işten çıkarıldığını iddia ediyor.
Hayvanların avlanmasına ve yarıştırılmasına karşı kampanyalar yürüten kuruluş ise Casamitjana'nın "görevi suistimal" nedeniyle işine son verildiğini savunuyor.
LACS, veganlığın yasalarla korunması talebine karşı çıkmıyor.
Bir "etik vegan" olduğunu söyleyen Casamitjana, amacının bu davayla mesajlarını daha geniş kitlelere duyurmak olduğunu söylüyor.
Casamitjana, otobüslerin kuşlara çarpabileceğini ya da böcekleri ezebileceğini belirterek bunun yerine yürümeyi tercih ettiğini belirtiyor.
Veganlığın bir tercih değil ahlaki bir yükümlülük olduğunu savunan etik veganlar, hayvanların insanların mülkü olarak muamele görmeme hakkı olduğunu savunuyor.
Bitki bazlı beslenen etik veganlar, yün ya da deri dahil hayvanlardan elde edilen hiçbir ürünü tüketmiyor.
Norwich'teki davada mahkeme, veganizmin bir "felsefi ya da dini inanç" olup olmadığını değerlendirecek.
"Din ya da inanç", İngiltere'de 2010'da kapsamı genişletilen Eşitlik Yasası'yla koruma altına alınan dokuz maddeden biri.
Yasa, kimsenin yaş, fiziksel engel, değiştirilmiş cinsiyet, ırk, din ya da inanç, cinsiyet, cinsel yönelim, evlilik ya da sivil birliktelik, hamilelik ve annelik nedeniyle farklı muamele göremeyeceğine hükmediyor.
Veganizm, bir felsefi inanç olarak değerlendirmeye alınırken, "İnsanın yaşamı ve davranışlarında, bir görüş ya da bakış açısından daha farklı bir ağırlığa sahip olması ve temel insan haklarıyla çelişecek bir unsur barındırmaması gibi" kriterler dikkate alınacak.
Mahkeme bu yönde karar verirse, veganlar, iş ve eğitim hayatıyla mal ve hizmet tedarikinde ayrımcılığa uğramama konusunda yasal güvenceye kavuşacak.