İngiltere'de 'mavi kitap' kampanyası

LONDRA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerince ortaklaşa hazırlanan ve imzalanarak İngiltere Parlamentosu'na gönderilen 'Mavi Kitap' mektubuna karşı, Lordlar Kamarası'ndan Lord Avebury, Sandwell Lordu Archer ve Lord Biffen ile tarihçi Ara Sarafyan bir kampanya başlattı.

Dün akşam saatlerinde Lordlar Kamarası'nda düzenlenen bir toplantıda, TBMM'nin geçen nisan ayında hazırladığı mektubun, Avam Kamarası başkanınca 'siyasi bir konu olduğu' gerekçesiyle gündeme alınmadığı hatırlatıldı ve mektup İngiltere Parlamentosu üyelerine hitaben yazılmış olduğu için bir cevap hazırlanmasının yerinde olduğu kanısına varıldığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Lordlar Kamarası'ndaki toplantıya başkanlık eden İngiltere Parlamentosu İnsan Hakları Grubu Eşbaşkanı Lord Avebury, milletvekillerinin harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, hazırlanmakta olan karşı cevaba yeterli sayıda imza toplayabileceklerine ve Türkiye konusunda etkili olabileceklerine inandığını söyledi.

1916 yılında James Bryce ile Arnold Toynbee tarafından Londra'da yayımlanan "Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere Yönelik Muamele 1915-1916" adlı, yaygın adıyla 'Mavi Kitap' olarak bilinen kitabı, 2000 yılında ve son olarak da bu yıl yeniden yayımlayan ve bu basımlarda ilk baskıda gizli tutulan kişi isimlerini kaynaklarına giderek açıklayan tarihçi Ara Sarafyan da, kitapta yer verilen tanıklıkların gerçek olduğunu belirtti.

Dün akşamki toplantıyı izleyen BBC Türkçe Bölümü'nden Ayça Abakan, toplantı sonrası Ara Sarafyan ve Lord Avebury ile söyleşi yaptı. Ara Sarafyan, Mavi Kitap'ta yer verilen tanıklıkların, gerçekten doğru olup olmadığı sorusuna, "Bunlar kesinlikle güvenilir bilgiler. Hiçbir Türk tarihçi de, anlatılanların içeriğine itiraz etmiyor" şeklinde yanıt verdi. Ara Sarafyan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kitapta aktarılanların ne kadar gerçek olduğunu sorguladılar, ama kimse de çıkıp, 'Evet bu İslahiye'deki Bayan Rohner tarafından filanca kamplar hakkında yazılmıştır, ama bizce kendisinin tavrı şu şu nedenlerle hatalıdır' dememiştir. Bu düzeyde bir tartışmaya girmek istemediler. Çünkü böyle bir tartışmaya girseler, hem yanlış şeyi savundukları ortaya çıkacaktı, hem de Mavi Kitap'ta yer almayan, Amerikan arşivlerindeki çok daha kapsamlı özgün bilgileri de kabullenmek zorunda kalacaklardı. İnkarcıların kaçınmak istediği de budur; stratejik olarak, özgün malzemelerin varolduğunu kabul etmek istemezler."

Reklam
Reklam

Türk kaynaklarında, Toynbee'nin, ilerki yıllarda Mavi Kitap'ı bir propaganda kitabı olarak değerlendirdiği şeklindeki yorumlara da değinen tarihçi Ara Sarafyan, Toynbee'nin yapıtlarının Türkçeye 'sansürlenerek' çevrildiğini kaydetti.
Lord Avebury önderliğinde son şekli verilecek olan karşı cevap, önümüzdeki günlerde İngiliz parlamenterlerin imzasına açılacak. Şimdiki haliyle, karşı mektupta, şöyle deniyor:
"Mavi Kitap'ın, seçkin yayıncı Arnold Toynbee tarafından derlenmiş ilk elden tanıklıklardan oluştuğu konusunda, doyurucu bilgilere sahibiz. Mektupta dikkate alınmayan bir nokta, kitabı destekleyen belgelere, kolayca ulaşılabileceğidir. Mektupta öne sürüldüğünün tersine, Arnold Toynbee, 'Mavi Kitap'ın kusurlu olduğunu söylememiştir. Mektupta yer verilen bir diğer yanlış görüş de, Savaş Propaganda Bürosu'nun Osmanlı İmparatorluğu'ndaki durumla ilgili tek bilgi kaynağı olduğu şeklindedir. Oysa o dönemde tanıklık yapmış yüzlerce tarafsız konsolosluk görevlisiyle, misyonerler de vardı. Tarafsız kişilerin anlattıkları, halen halka açık durumda olan, ABD ve Almanya'nın diğer konsolosluk raporları ve sağ kalanların günceleri ve mektuplarıyla pekiştirilmiş, güçlendirilmiştir. 'Mavi Kitap'ta yer alan 150 görgü tanığının anlatımları, yakınlarda Savaş Propaganda Bürosu'nda ortaya çıkarılmış değildir; bunlar uzun yıllardır bilinmektedir, yayınlanmıştır."

Reklam
Reklam

Lord Avebury, Sandwell Lordu Archer, Lord Biffen ve Gomidas Enstitüsü'nden tarihçi Ara Sarafyan kamuoyuna duyurdukları karşı mektup taslağında, TBMM'nin Mavi Kitap hakkında gerektiği gibi bilgilendirilmediğini gördüklerini ama 'ortak tarihin bu önemli bölümünün aydınlatılması fırsatının doğduğu' görüşüne katıldıklarını kaydediyor ve bu çerçevede, 1915-1916'da ne olduğunu belirlemek için İngiliz ve Türk milletvekilleriyle, akademik danışmanlarının katılacağı bir toplantı yapılmasını öneriyor.
Lord Avebury de, Ermeni sorununun İngiltere'de niçin fazla gündeme gelmediği şeklindeki soruya "Çok zor bir soru. Sonuçta Mavi Kitap, bizden, buradan çıktı. Bryce ve Toynbee'nin kitabıydı, İngiltere'de yayımlandı. Konsoloslarımıza, diplomatik görevlilerimize bilgi veren kaynaklara dayanıyordu" yanıtını verdi.

Lord Avebury, o yıllarda Osmanlı Devleti'yle savaş içinde oldukları için, bu bilgilerin daha çok ABD aracılığıyla kendilerine aktarıldığını belirtti.
İngiliz parlamenterlerin, eğer gerçeklerle tam anlamıyla yüzleştirilirlerse, bu konuya daha fazla önem verilmesi gereğine duyarlı olacağına inandığını söyleyen Lord Avebury, parlamenterlerin çoğunun Mavi Kitap'ı okumadığını ifade etti.

Reklam
Reklam

Lord Avebury, o dönemde İngiltere Parlamentosu'nda yapılmış olan tartışmalardan da, şimdiki parlamenterlerin pek haberdar olmadığını kaydetti.
İngiltere Parlamentosu'nda Ermeni sorunu konusunda bir tartışmayı yeniden başlatmanın kendilerine düştüğünü ifade eden Lord Avebury, bu karşı cevaba parlamenterlerin dikkatini çekerek parlamentonun iki kanadında daha geniş kapsamlı bir tartışma ortamı oluşturabileceklerini belirtti.