LONDRA (İHA) - İngiltere'nin nükleer bomba yapımında kullanılan plütonyum ve gerekli olan diğer materyalleri İsrail'e verdiği bildirildi.
İngiliz Yayın Kuruluşu BBC'nin Newsnight adlı araştırma programına göre, İngiltere 1960'lı yıllarda nükleer bomba yapımında kullanılan plütonyum da dahil gerekli diğer materyalleri İsrail'e verdi.
Bilgi edinme özgürlüğü yasası kapsamında ulaşılan çok gizli belgeleri ve eski hükümet yetkilileri ile yapılan görüşmeleri araştırma haberine kaynak gösteren BBC, İngiltere'nin sağladığı imkanlarla İsrail'in gizli Dimona reaktörünü inşa ettiğini bildirdi.
İsrail'in nükleer sırrını açığa çıkardığı gerekçesiyle 18 yıl hapis yatan İsrailli nükleer uzmanı Mordechai Vanunu, BBC'nin ortaya çıkardığı gerçeklerden memnun kaldığını belirtti.
İngiltere'de dönemin Teknoloji Bakanı olan Tony Benn, Newsnight programına yaptığı açıklamada, İsrail'e nükleer malzeme transferi ile ilgili iki ülke arasında yapılan anlaşmanın, bütün yetki kendisinde olmasına rağmen, bilgisi dışında yapıldığını söyledi.
Tony Benn, "İsrail'e verilen plütonyum ile ilgili bana danışılmadı. Asıl beni rahatsız eden, bu ikiyüzlülüktür" dedi.
Dönemin Başbakanı Harold Wilson'un bile İsrail'e satılan nükleer materyallerden haberdar edilmediğini düşündüğünü belirten Benn, "Bildiğim kadarıyla Başbakan Wilson da anlaşmayı bilmiyordu. Ama yine de bu konuda tam hüküm veremem" diye konuştu.
BBC'ye göre, İsrail 1966'da İngiltere'den 10 miligramlık plütonyum örneği istiyor, ki bomba yapımı için gerekli olan 4 kilo plütonyuma göre az bir miktar, Ancak hala da bomba yapımına başlama noktasında önemli bir miktar.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı söz konusu haberi yalanlarken, Savunma Bakanlığı, satışın "Önemli askeri değer" taşıdığını ve araştırma amacıyla kullanılabileceğini kabul ediyor.
BBC, üst düzey yönetici Michael Michaels'ın bakanlığın kararını protesto için yazı yazdığını ve bunun da dikkate alındığını bildirdi.
Raporda, 14 yıl boyunca İngiltere'yi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nda (UAEA) temsil eden Michael Michaels'ın Yahudi olduğu ve İsrail'e aşrı derecede bağlı olduğu da ön plana çıkarıldı.
O dönemdeki İsrail'in nükleer silahları konusunda uzman olarak İngiliz istihbaratında görev yapan Peter Kelly, 1992'de ölen Michael Michaels'ı çok iyi tanıdığını ifade etti.
Newsnight programına konuşan Kelly, "Michael Michaels, İsrail'in nükleer bomba yapmaya çalıştığını biliyordu. Fakat o hem İsrail'e sadıktı hem de İngiltere'ye" dedi.
İngiltere'nin ayrıca nükleer bomba yapımında kullanılan bol miktarda başka çeşit materyalleri de İsrail'e verdiğini ortaya çıkaran BBC, söz konusu materyaller arasında plütonyumun yanı sıra uranyum, lityum, berilyum, trityum ve ağırlaştırılmış suyun da olduğunu bildirdi.
İsrail zindanlarında 18 yılını geçiren İsrailli nükleer uzmanı Mordechai Vanunu, BBC'nin İsrail'in Dimona nükleer santrali ile ilgili gerçekleri gün yüzüne çıkarmasını takdirle karşıladığını söyledi.
Newsnight programına telefonla katılan Mordechai Vanunu, "Bu gerçeklerin ortaya çıkması, Ortadoğu'nun nükleer silahlardan arındırılmasına yardım edecek ve İsrail'i elindeki nükleer silahları imha etmeye zorlayacak" dedi.
İran'ın nükleer programından dolayı maruz kaldığı baskıya atıfta bulunan Mordechai Vanunu, "Umarım gizliliklerin aşikar olması İngiltere'yi İsrail üzerinde de baskı yapmaya zorlar. Ve İsrail gizli Dimona nükleer santralini BM müfettişlerine açar" diye konuştu.
Yıllarca İsrail'in Dimona nükleer santralinde çalışan Mordechai Vanunu, İngiltere'nin 1960'larda İsrail'e sattığı materyallerin İsrail'in atom bombası geliştirmesine yardım ettiğini de söyledi.
Mordechai Vanunu, "İngiltere'nin sağladığı materyaller İsrail'in araştırma ve geliştirme programına yardım etti. İsrail böylece sadece atom bombası değil hidrojen bombası da yaptı" diye konuştu.
Araştırmasında son olarak İran'ın nükleer programına da değinin BBC, İngiltere'nin bir yandan İsrail'e nükleer bomba yapımında kullanılan materyalleri sattığını bir yandan da İran'a nükleer enerji elde etmemesi için baskı yaptığını bunun da İngiltere için utanç verici bir çifte standart olduğunu bildirdi.