Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Türkiye 21. yüzyılda bütün bu alanlarda (fikir, inanç ve girişim hürriyeti) bugüne kadar yaptığı reformları yeni reformlarla taçlandırarak, özellikle de yeni, sivil bir anayasayla taçlandırarak çok daha ileri standartlara ulaşacaktır" dedi. Yılmaz, İnönü Üniversitesi yerleşkesindeki Karaciğer Nakli Hastanesinin temel atma törenine katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetlerinin son 10 yılda hem ekonomide, hem demokraside büyük adımlar attığını belirterek, daha alacak çok yollarının olduğunu söyledi. "Bunu da hep birlikte kat edeceğiz inşallah" diyen Yılmaz, bugün de 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bahsettiği fikir, inanç ve girişim hürriyetinin konuşulmaya devam ettiğine değinerek, şöyle konuştu: "Şiddetin, kavganın, çekişmenin olmadığı bir ortamda, herkesin fikrimize ne kadar ters de gelse fikirlerini rahatça ifade ettiği, herkesin neye inanıyorsa, nasıl inanıyorsa hayatını ona göre sürdürebildiği, inançlarını rahat ve özgür bir şekilde yaşayabildiği, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi inanç grubundan olursa olsun rahat bir şekilde yaşam tarzını devam ettirebildiği ve yine herkesin imkanlarını, kabiliyetlerini kullanarak girişim hürriyeti anlamında işler kurduğu, atılımlar yaptığı bir ülke. İşte bu vizyon o günden bugüne epey bir yol aldı ama daha gidecek epey bir mesafemiz de var. İnşallah Türkiye 21. yüzyılda bütün bu alanlarda bugüne kadar yaptığı reformları yeni reformlarla taçlandırarak, özellikle de yeni, sivil bir anayasayla taçlandırarak çok daha ileri standartlara ulaşacaktır." Üniversiteleri sadece eğitim kurumları, ya da araştırma yapan kurumlar olarak görmemek gerektiğini kaydeden Yılmaz, üniversitelerin aynı zamanda kalkınma kurumları olduğunu söyledi. Yılmaz, üniversitelerin hem içinde bulundukları yörenin, hem de ülkesinin kalkınmasına, gelişmesine katkıda bununan kurumlar olduğunu belirterek, "Üniversiteler sadece bilgi üreten ve bilgiyi aktaran kurumlar değil. Bilginin katma değere dönüşmesine de katkıda bulunan kurumlardır" dedi. Mecliste 10'uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı'nın kabul edildiğini kaydeden Yılmaz, "Bu plan 2014-2018 dönemlerini kapsıyor. 2023'e giderken önümüzdeki 10 yılın ilk 5 yılını detaylı bir şekilde ortaya koyan bir plan. Bu planımızda da önemli hedefler koyduk. Bugün milli gelirimiz 230 milyar dolardan 786 milyar dolara ulaşmış durumda. 2018'de bunu 1,3 trilyon dolara çıkarmayı, 2023'te 2 trilyon dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Kişi başına gelirimiz 10 yıl önce 3 bin 500 dolar civarındaydı. Geçen yıl 10 bin 500 doları bulduk. 2018 hedefimiz 16 bin dolar kişi başına gelir. 2023'te de 25 bin doları hedefliyoruz. İhracatımız bundan 10 yıl önce 36 milyar dolar civarındaydı. Geçen 152,5 milyar doları gördük. İnşallah 2018'de 277 milyar dolara ulaşacağız. 2023'te de 500 milyar doları hedefliyoruz. Bütün bunları insanımızla yapacağız. Planımızın odağını insan oluşturuyor. Kaliteli, donanımlı, nitelikli insanlar ve bu insanların kuracağı işbirlikleri" diye konuştu. Kalkınmanın olabilmesi için gereken şartlara işaret eden Yılmaz, "Herkesin bir tarafa çekiştirdiği bir ortamda gelişmek mümkün değil. Kamusuyla, özeliyle, sivil toplumuyla, üniversitesiyle, iş dünyasıyla, yerel yönetimleriyle, meslek kuruluşlarıyla, sendikalarıyla bütün bu ilgili taraflar belli uzlaşma sağlamadığı sürece kalkınma tam olarak arzu ettiğimiz ölçüde gelişmiyor" ifadelerini kullandı. Birlik, beraberlik ve huzur ortamının kalkınmanın ön şartı olduğunu belirten Yılmaz, rekabet gücünün temelinin fiziki alt yapılar değil, nitelikli insan olduğunu söyledi. "Hangi yöre daha fazla nitelikli insanı cezbedebiliyorsa, yetiştirebiliyorsa ve koruyabiliyorsa o yöre ve ülke gelişecek ve kalkınacak" diyen Yılmaz, nitelikli insanları tutmak için yerel yönetimlerin her alanda önemli hizmetler yapması gerektiğini söyledi. Yılmaz, huzur ortamının da nitelikli insanı cezbedeceğini belirterek, "Tersine beyin göçünü sağlamamız lazım" dedi. Üniversitelerdeki nitelikli insanlardan iş dünyasının üst düzeyde faydalanması için merkezi araştırma laboratuvarlarını kurmaya başladıklarına değinen Yılmaz, "İnönü Üniversitemizde de çok güzel laboratuvar oluşuyor. Bu yıl da 25 milyon lira civarında bir ödenek tahsis ettik. Beklentimiz girişimci üniversite çerçevesinde bilgileri katma değere dönüştürelim" diye konuştu. -Üniversitelere sağlanan ödenekler 13 yılda 3,2 kat arttı Üniversitelere ayrılan ödeneklere de dikkati çeken Yılmaz, "Tüm üniversitelere verdiğimiz ödenek 2000 yılında 249 milyon liraymış. 2013 yılında verdiğimiz ödenek 3,4 milyar lira. Yıl içinde yaptığımız ek ödeneklerle bu rakam aşağı yukarı 3,5 milyar lirayı bulacaktır. Bu 10 yıl öncesine göre nominal olarak 13,5 kat artışa karşılık geliyor. Reel fiyatlarla 3,2 katlık artışa tekabül ediyor" ifadelerini kullandı. Yılmaz, cari giderleriyle birlikte üniversitelere 2002 yılında 1,8 milyar lira bütçeden kaynak aktarılırken bu yıl bu rakamın 12 milyar lira olduğunu söyledi. -Son 10 yılda 50 devlet, 30 vakıf üniversitesi kuruldu Üniversilerdeki öğrenci sayılarının da arttığını kaydeden Yılmaz, "2011-2012 yılları itibariyle 2,1 milyonu örgün öğretimde olmak üzere üniversite öğrencisi sayımız 4,1 milyona ulaştı. Bu bir çok ülkenin nüfusundan bile fazla" dedi. Son 10 yılda 52 devlet, 30 da vakıf üniversitesi kurulduğunu ifade eden Yılmaz, "Önümüzdeki süreçte bu sayıların daha da arttırıldığını göreceğiz. Üniversitelerde elbetteki ortak bir takım birimler, olacaktır. Fakat asıl maharet üniversitemizi diğer üniversitelerden farklılaştırmaktır. Belli alanlarda mutlaka üniversitelerin ihtisaslaşması ve kendilerini diğer üniversitelerden farklılaştırmaları gerekiyor. Üniversitelerin hangi alanda üstünlükleri varsa, içinde bulundukları yörenin hangi alana daha fazla ihtiyacı varsa o konuları iyi tespit edip o alanlarda ihtisaslaşması, ülkemizde ve dünyada marka haline gelmeleri son derece önemli" diye konuştu. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin de karaciğer naklinde bu yönde bir gelişme sağladığına değinen Yılmaz, "Avrupa'da bir, dünyada 2 numara. İnşallah bu yeni alt yapıyla birlikte dünyada da bir numara olacak" dedi. Yılmaz, temeli atılan hastanenin 50 milyon liralık bir yatırım olacağını belirtti. Yılmaz, İnönü Üniversitesine 2012 yılında 42,4 milyon lira ödenek verdiklerini ifade ederek, "Bu arada Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezinin asansörlerinde bir problem olduğunu bize ilettiler. Yapılan kontrolde asansörlerin ekonomik ömrünü doldurduğu, hızlı bir şekilde yenilenmesi gerektiği ortaya çıkmış. 4 milyon lira ek ödeneğe ihtiyacı olduğunu söylediler. Buraya gelmeden ek ödeneği imzaladım" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz